Kural olarak, meraların kuru mülkiyeti Hazinenin, yararlanma hakkı köy veya belediyelere aittir. Hazine, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesi ne dayanarak meralarda meydana gelen tahribat nedeniyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Hazinenin ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığından; davalıların 611 sayılı mera parselinin 13000 m²' lik kısmını sürmek suretiyle el attıkları sabit olduğundan Kaymakamlık İlçe İdare Kurulunun 21.12.2012 tarih 59 sayılı Kararı ile men edildikleri, yine aynı eylem nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/65 Esas - 2013/604 sayılı Kararı ile cezalandırıldıkları dosya içindeki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.5.2005 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 27.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, müdahale edilen yerin )T.29) değeri 4.578.24 YTL eski hale getirme bedeli 2.670.64 YTL ve ot bedeli ise 1.287.63 YTL olmak üzere toplam 8.536.51 YTL.dir. Niteliği gereğince dava konusunun değeri, müdahale edilen yerin değeri ve eski hale getirme bedeli ile tazminatın toplamından ibarettir....
Karar sayılı ve 21/10/2021 tarihli gerekçeli kararı ile tescillenmiş olduğunu, müvekkilinin bir kamu kurumu olduğunu, söz konusu taşınmazın kamuya ait bir taşınmaz olduğunu, dava konusu taşınmazın emsalsiz bir konumda olduğunu, müvekkilinin her geçen gün söz konusu haksız işgal sebebiyle ciddi anlamda zarara uğramakta olduğundan bahisle davalı şirketin , müvekkilinin maliki olduğu ...Cad, No: 144 ... adresinde ve 1042 Ada ve 24 Parsel yer alan akaryakıt istasyonunda haksız işgalci olarak bulunduğunun tespiti ile müdahalenin men'ine, davalı şirketin 05/02/2016 tarihinden dava tarihine kadarki dönemde, dava konusu akaryakıt istasyonunun haksız işgalinden kaynaklı olarak ortaya çıkan ecrimisil bedeli ve mahrum kalınan gelir için şimdilik ve fazlaya ilişkin olarak haklarımız saklı kalmak kaydı ile 10.000.000 TL (onmilyon Türk Lirası) bedelin haksız, işgalin başladığı tarih olan 05/02/2016 tarihinden başlamak üzere işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden davalıdan tahsiline...
(Muhalif) (Muhalif) -KARŞI OY- Dava, mahrum kalınan gelir nedeniyle ecrimisil alacağına ilişkindir. Davacı, davalı şirketten haricen satın alıp market olarak işlettiği dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün projeye aykırılık ve yapı kullanma izni bulunmaması nedeniyle 02.09.2008 tarihinde mühürlendiğini, ......
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının elatmanın önlenmesi talebinin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 4.111,60TL eski hale getirme ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1)Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Kural olarak, meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin her ne kadar işgal edilen kısmın 744 parselin kalan kısmına nazaran daha çok mera bitkilerini barındırdığı, bu nedenle mera bitkileri tohumu ekilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiş ise de dava konusu meranın bir kısmının davalı tarafından işgal edildiği ve işgal edilen meraların eski hale getirilmesi ve ıslahı için masraf yapılması gerektiğinin açık olduğunu, dava konusu meranın 2014 yılında mera olarak tahsis edildiğini ve bu tarihten sonra davalı tarafından sürüldüğünü, davalının merayı işgalinin Talas Kaymakamlığının men kararı verdiği 19.11.2018 tarihine kadar devam ettiğini, bu nedenle davalının 4342 Sayılı Kanun gereğince işgal ettiği alanın eski hale getirilmesi ve ıslahı için yapılacak masrafları ödemesi gerektiğini, işgal edilen meraların sonradan terk edilse ve üzerinden uzunca bir zaman geçse bile bu alanlar ile sürekli mera olarak kullanılan alanlar arasında yetişen...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meraya el atılması nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı, kamu düzeni yönünden resen yapılmıştır. Davacı vekili tarafından davalı aleyhine meraya el atma nedeniyle eski hale getirme bedelinin tahsili istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucu yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu Kayseri ili Pınarbaşı ilçesi Dikilitaş mahallesi 112 ada 99 parsel, 102 ada 226 parsel ve 105 ada 163 parselin kamu orta malı olarak mera vasfıyla tespit gördüğü ve tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının incelenmesinde; Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre yapılan incelemede; Dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin kararın idare mahkemesince iptali üzerine davacılar vekilince; taşınmaz hakkında daha önce açılmış bulunan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında verilmiş olan tescil kararı üzerine yapının yıkılması nedenine dayalı olarak maddi tazminat ve manevi tazminat istemli işbu davanın açıldığı, bu aşamadan sonra tespit tescil dosyasında en son kamulaştırma kararının iptal edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilerek taşınmazın davalı idare adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davalılar adına yeniden tesciline, kamulaştırma bedelinin de davacı idareye iadesine dair hüküm kurulduğu, yerel mahkemece verilmiş olan bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek düzeltilerek onanması üzerine, bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, mahrum kalınan kira geliri bedeli...
Demir'den tapusu ileride verilmek üzere 27.12.2007 tarihinde satın aldığını, iyiniyetli olması nedeniyle ecrimisilden sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi, haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır. Açıklanan bu tanıma göre, bir taşınmazı haksız olarak kullanan ya da başkasına kullandıran kişinin ecrimisille sorumlu olacağı açıktır. Dosyanın incelenmesinde, davacı ...'...
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....