WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalının istinafa başvurmadığı buna göre protokolün davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kesinleştiği, davacının istinaf isteğinin reddedilen kâr mahrumiyetine yönelik olduğu, kâr mahrumiyeti süresinin hesabında, öncelikle davacının dava konusu taşınmaz için yeni bir bayilik sözleşmesi yapıp yapmadığı ve yeni bir istasyon kurup kurmadığı tespit edilmeli, yeni bir bayilik ilişkisi kurulmamış ise kâr mahrumiyeti süresinin, fesihten sözleşmenin sonuna kadar olan bölüm için değil, davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makûl süre belirlenerek ve brüt kâr değil net kâr dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, somut olayda, sektörel bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucu düzenlenen 24.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda mahrum kalınan kâr alacağına ilişkin olarak, hem sözleşme süresinin sonuna kadar mahrum kalınan kâr, hem de davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi...

      Davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinin sonuç kısmında açıkça sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle mahrum kalınan kar isteminde bulunmuştur. BK. m. 106 uyarınca mahrum kalınan kar, müspet zarar kapsamında olup istenebilmesi için sözleşmenin geçerliliğini koruması gerekir. Somut olayda sözleşme feshedilmiş olup, ayrıca sözleşmede de fesih halinde müspet zararın istenebileceğine dair hüküm bulunmadığından, davacı feshedilmiş bir sözleşmeye dayanarak müspet zarar kapsamında mahrum kalınan kar isteminde bulunamaz. Menfi zarar istemi de bulunmadığından talebin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, meraya el atılması nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı, kamu düzeni yönünden resen yapılmıştır. Davacı vekili tarafından davalı aleyhine meraya el atma nedeniyle eski hale getirme bedelinin tahsili istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucu yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu Kayseri ili Bünyan ilçesi Hazerşah mahallesi 3674 parselin kamu orta malı olarak mera vasfıyla tespit gördüğü ve tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....

        , ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/3 d.iş sayılı dosyası ile zararın tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle değişik iş dosyası ile tespit edilen 320.625,00-TL zararın ve şimdilik 375,00-TL mahrum kalınan ürün bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında münakit sözleşmede cezai şart öngörülmediğinden cezai şarta ilişkin faturanın hukuki mesnedinin bulunmadığı,tahsil edilen bedelin mahrum kalınan kar olarak değerlendirilmesi halinde dahi sözleşmede mahrum kalınan karın talep edilebileceği yönünde düzenleme bulunmadığı, bilirkişi tarafından davacının sözleşmeyi süresinden önce usule uymadan feshettiği tespit edilmesine rağmen mahkeme tarafından raporun dikkate alınmadığı, davacı tarafın sözleşmeyi haksız feshettiği ve müvekkilin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu. Müvekkilin haksız fesih nedeniyle mahrum kaldığı karı talep etme hakkı olduğu, sözleşmede cazi şarta ilişkin düzenleme bulunmaması bahsiyle mahrum kalınan kar talebinin reddinin mümkün olmadığı belirtilerek mahkeme kararı istinaf edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meraya müdahalenin önlenmesi, kal ve eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.03.2009 gün ve 2009/2571 - 3248 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi ve davalı ... vekili tarafından 19.11.2008 tarihli kararın temyizi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, 11.01.2007 tarihli dilekçesi ile 217 sayılı mera parseline davalının bağ dikmek suretiyle müdahalesinin önlenmesi 3.225,10 YTL. eski hale getirme masrafı ve 1.267,56 YTL. ot bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazın köy muhtarlığından köy karar defteri gereğince kiralandığı, köy muhtarlığına icar bedeli ödendiği, davalının iyiniyetli olduğu nedenleriyle davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ve ... tarafından dava konusu 298 ada 1 parsele müdahalenin menine, yıkıma, davacının ot bedeline yönelik davasının kabulü ile davalıdan 2009 yılı için 114,00 TL, 2010 yılı için 84,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalılar tarafından söz konusu yerin eski hale getirilmesine, bu haliyle davacının talebinin kabulüne, eski hale getirme ve yıkım bedelinin bilirkişi raporuna göre 2.200,00 TL olduğunun tespitine, bu bedelin yıkıma katlanacak olan kişi tarafından karşılanmasına, karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre davalıların yaylaya el atmalarının önlenmesine, yıkıma ve ot bedelinin tahsiline karar verilmesi doğru görülmüş ise de, 2.200 TL yıkım bedeline hükmedilmesi yerinde değildir....

              KARAR Davacı, davalı Toki’den 20.09.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile dükkan satın aldığını, işyerindeki izolasyon problemi nedeniyle ... sularının içeriye sızdığını, elektrik panosu ve tesisatına da zarar verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 2.000-TL onarım bedeli ile, satın alma tarihinden itibaren kiraya verilememesi nedeniyle 2.000-TL mahrum kalınan karın davalı Toki ve diğer davalı ... şirketinden tahsilini istemiş, birleşen davada ise, 20.300-TL onarım bedeli ile, ilk dava tarihinden itibaren mahrum kalınan kira bedeli olarak 15.750-TL’nin ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Toki, davacının dükkanı görerek satın aldığını, binada yıpranma olabileceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                UYAP Entegrasyonu