Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, sınır tecavüzleri, tahsis kararının iptali veya sınır tespitine ilişkin davaların idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden söz edilerek HMK 114/1-b maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. HMK'nın 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime ait bir görevdir. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasını bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı" öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

    Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 101 ada 6 parsel sayılı taşınmaz mera olarak sınırlandırılan taşınmaz 26.09.2008 günlü ve 48 numaralı kadastro komisyon kararı ile taraf köylerin kullanımına bırakılmıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesi mera komisyon ekibinin kimlerden oluşacağını ve nasıl kurulacağını hükme bağlamıştır. Aynı yasanın 9. maddesinde de komisyon tespit ve tahdit çalışmalarının hangi usul ve esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir. Davacının iptalini talep ettiği 26.09.2008 günlü ve 48 sayılı karar mera komisyonu tarafından değil kadastro komisyonunca alınmış bir karardır. Mera komisyonunun 25.09.2012 günlü ve 8704 sayılı yazısında da davalı ...’nde mera tahsis çalışmasının yapılmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, meranın, mera komisyonu tarafından tahsis edildiği gerekçesiyle yapılan araştırma ve inceleme yerinde değildir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dava, asıl talep yönünden tapu iptali, tescil ve mera aidiyetinin tespiti, asli müdahil talebi yönünden mera aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir. Dava konusu 205 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 2003 yılında yapılan kadastro çalışmalarında senetsizden ham toprak vasfı ile tespit görerek tutanağın itirazsız kesinleşmesi üzerine davalı Hazine adına tescil edilmiştir. Yargılama devam ederken dava konusu taşınmaz Sivas Valiliği İl Mera Komisyonu'nun 20.02.2014 tarih ve 424 sayılı kararı ile mera olarak sınırlandırılarak asli müdahil T4ne tahsis edilmiştir. Bunun üzerine taşınmazın güncel tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmiş ve tapu kaydında dava konusu taşınmazın vasfının mera olduğu görülmüştür....

      O halde, ilk derece mahkemesi tarafından il mera komisyonuna müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazların mera tahsis kararları ve ilgili evraklarının dosyaya kazandırılması, gelen bilgi ve belgelerle dosya içeriğindeki deliller bir arada değerlendirilerek dava konusu edilen yerlerin kadim mera mı, yoksa tahsisli mera mı olduğu üzerinde durulmalı, tahsis kararı ile mera parseline dönüştürüldüğü ve davacının taşınmazların mera vasfı kazandırmaya yönelik iş ve işlemleri yapıp yapmadığı, yani mera tahsisine yönelik verilen karar tarihinden itibaren davalı tarafından tecavüz edildiği iddia olunan tarih arasında taşınmazların mera vasfını kazanıp kazanmadığı üzerinde durulmalı ve tahsis kararından sonra tecavüz tarihine kadar taşınmazların mera vasfı kazandığının anlaşılması halinde davalının zarardan sorumlu tutulması, dava konusu taşınmazın kadim mera olmayıp hazine adına kayıtlı tarla niteliğinde iken mera komisyon kararı ile mera kapsamına alınmasıyla bu niteliği kazanmış olup da, davacı...

      Yukarıda ilgili kısımlarına yer verilen mera mevzuatı uyarınca, tahsis amacı değiştirilmedikçe meralardan, Mera Kanunu'nda gösterilenden başka şekilde yararlanılamayacağının düzenlendiği, Kanunda hangi durumlarda mera tahsis amacı değişikliği yapılacağının tahdidi olarak sayıldığı, tahsis amacı değişikliğine ilişkin hususlardan biri olan teknik ekip raporunun bölgedeki hayvan sayısı, hayvanın cinsi, kaba yem açığı, köyün toplam merası, çiftçi hane görüşü gibi detaylı bilgileri içerecek şekilde hazırlandığı görülmektedir. Uyuşmazlıkta, dava konusu mera vasıflı taşınmazda madencilik faaliyeti yürütülebilmesi için tahsis amacı değişikliği yapılmasının uygunluğunun tespiti açısından İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış; düzenlenen bilirkişi raporunda tahsis amacının değiştirilmesinin uygun olduğu kanaatine varılması üzerine söz konusu rapor hükme esas alınarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/2025 Esas, 2003/688 Karar sayılı hakem sıfatıyla görülen davada mülkiyetin Hazine’ye ait olduğunun tespitine karar verildiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hakem kararının mülkiyetinin tespiti bakımından kesin delil niteliğinde kabul edildiğinden davacının davasının kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadimlik iddiasına dayalı meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı köy tüzel kişiliği vekili, ..... İli, Merkez İlçesi, ..... Köyü ........... mevkiinde kain 3235695 m2 yüzölçümlü taşınmazın müvekkili köyün merasının devamı olduğunu, doğusu ...... ve ...... Köyü, batısı ve kuzeyi ........

            Köyü muhtarlığınca köy arazisindeki mera alanının Orman Müdürlüğüne tahsis edildiğini, muhtarlıkça köy arazisine getirilen iş makinalarının mera arazisine ağaç dikme işine başladığını, bu yerin mera arazisi olduğunu, mera norm kararlarında mera hudutlarının belirtilmesine rağmen muhtarlıkça muvazaalı işlem ile ne şekilde yapıldığı belirtilmeyen bir tahsis işlemi sonucu arazinin Orman Müdürlüğüne tahsisinin yapıldığını, bu şekilde köyün mera arazisi yok edilerek yerine ağaç dikme işleminin uygulandığını belirterek, hukuka aykırı bu işlemin tedbiren durdurulmasına, meranın il Orman Müdürlüğüne tahsisi işleminin iptaline, mera alanının mera olarak sınırlandırılmasına ve köy adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İdaresi vekili; davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu arazinin Hazine adına kayıtlı olduğunu ve Orman İdaresine tahsis edileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ......

              Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde bu kez mera kullanım hakkının hangi köye ait olduğu araştırılmalıdır. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2009 gününde verilen dilekçe ile mera tahsis kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 30.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı köy, mera komisyonu kararı ile davalı köye tahsis edilen meranın, davacı ... tüzelkişiliğine tahsis edilmesi gereken mera olduğunu ileri sürerek tahsise dair 27.02.2009 tarihli ve 460 mera komisyonu kararının iptalini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tahsis kararının idari işlem olduğu bu nedenle davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu