Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2010 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Köyü Tüzel kişiliği, köylerine ait ... meranın İl mera komisyonu tarafından davalı ... Köyü Tüzel kişiliği adına tahsis edildiğini belirterek komisyon kararının iptalini istemiştir. Mahkemece, davacı ve davalı köylerin tüzel kişiliklerini yitirip mahalle olmaları nedeniyle açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir....

    Dava konusu yerin mera olduğu konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığından, meranın aidiyetinin tespiti ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç : Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının yatırana geri verilmesine 9.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mera, bir veya birden fazla köy halkına bağımsız ya da birlikte kullanmak üzere tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden bu yana hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin, mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakları bulunmayan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu 3 ve 4.madde). Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez. Meraların tahsis amacının nasıl ve hangi yol izlenerek değiştirileceği 4342 sayılı Mera Kanununun 14 ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir....

      Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, 272 parselde kayıtlı taşınmazın mera vasfı ile Mahmudiye Belediye'sine tahsisine ilişkin Çanakkale İl Tarım Müdürlüğü Mera Tahsis Komisyonunun 09/02/2007 tarih ve 2007/6 K. sayılı kararının iptali ile bu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından taşınmazın kadim mera olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın mera kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 20/12/1971 - 19/01/1972 tarihinde ilân edilen arazi kadastrosu ve 29/05/1986 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması vardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın aidiyetinin tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.07.2014 gün ve 2014/1592-9192 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı köy vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, kadimden beri davacı köyün merası olarak kullanılan ve resmi belgelerde de bu şekilde yer alan 59 parsel no'lu meranın 1970 yılında ... Kadastro Müdürlüğünce yapılan tespit sırasında davalı köy sınırları içerisinde gösterildiğini, mera siciline de intifa hakkı sahibi olarak davalı köyün yazıldığını, davalı köy aleyhine açılan ve halen Yargıtay'da temyiz aşamasında bulunan ......

          Dava, istem konusu yapılan meraların aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3,4) 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

            Ancak, davacı Köy Tüzel Kişiliklerinin dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların adlarına tescilini talep etmiş olmalarına göre bu talep meranın aidiyetinin belirlenmesine ilişkin olup, meraların aidiyetine ilişkin davaların çözüm yeri genel hukuk mahkemeleridir. Bu nedenle mahkemece dava konusu taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına, aidiyet yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların beyanlar hanesine taşınmazların yararlanma hakkının davacı köylerin halkına ait olduğuna ilişkin şerh verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava konusu taşınmazın niteliğinin mera olduğu hususunda çekişme bulunmamaktadır. Çekişme meranın aidiyeti konusundadır. Her iki taraf da kadimlik iddiasında bulunmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için yukarıda genel olarak belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma yapılmalı ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde sonuca gidilmesi gerekir. Dosya içinde davacı Belediye mahallelerine ait parsel numarası almış bir takım mera kayıtları bulunmaktadır....

                Davalı köy tüzel kişiliği, dava konusu taşınmazın köylerine ait kadim mera olduğunu ve taşınmazın bulunduğu yerde mera komisyonunun faaliyete başladığını ve mahkemenin görevli olmadığını savunmuştur Mahkemece, dava konusu meranın kadimden beri taraf köylerin müştereken yararlandıkları mera olduğu gerekçesi ile 109 ada 199 parsel sayılı merada davacı ve davalı köyün müştereken yararlanma haklarının bulunduğunun tespiti ile bu hususun mera özel siciline yazılmasına karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera kaydının iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... kasabası 272 parsel sayılı 115.480 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, mera komisyonunca mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yasal hasım olan Hazinenin davada yer almaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın mera kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu