Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali ve menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.06.2011 gün ve 2011/59 E., 2011/115 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili ve davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 21.02.2013 gün ve 2011/13461 E., 2013/3156 K. sayılı ilamı ile; (...1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının müdürü olduğu Norm Özel Güvenlik Eğitim ve Koruma Hiz. Ltd. Şti'nin 2008/3-2010/6. aylara ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcunun tahsiline yönelik, davacı aleyhine düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir....

    YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 04/06/2015 tarih ve 2015/11, 12 nolu ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir....

      Noterliği tarafından keşide edilen 10/05/2011 Tarih 19487 Yevmiye Numaralı istifanamesinde de 10/05/2011 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesindeki düzenlemede müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hükme bağlanan şirket yönetim kurulu üyelerinden olmadığı anlaşılmakla davacı adına düzenlenen emirlerinin iptali gerektiği" gerekçesiyle "1- Davanın KABULÜ ile; davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 2013/89464, 2013/89465, 2013/89466 takip numaralı ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline, davacının bu ödeme emirlerinden dolayı kuruma borçlu olmadığının tespitine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının ödeme emrine konu prim borçlarının tahakkuk ettiği dönemlerde şirket yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle sorumlu olduğunu, kurum işlemlerinde bir hata olmadığını ileri sürmüş v e davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık, eğitim ve yemek ücretinden kaynaklanan icra takiplerinden sonra açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. İDM'nce yukarıda özetlenen gerekçelerle asıl davanın kabulüne, takip ve ödeme emirlerinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, birleşen davaların sehven açıldığı gerekçesiyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. (I) Eldeki uyuşmazlık 2004 sayılı İİK'nun 72/1. fıkrası gereğince; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinin sonuç kısmında takiplerin ve ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiş ise de dilekçenin başlığında dava konusu olarak davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, … İşletmecilik Tanıtım Danışmanlık ve Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili için kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …/…, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

        tarafından (2 47 30 30 01 01 1093560 042 19- 70) sicil numaralı işyerinin müvekkili şirkete geriye dönük resen devir işlemi yapıldığı, bu sebeple başka bir tüzel kişiliğin prim borçlarının müvekkili şirkete gönderildiğini tespit ettikleri, müvekkili şirkete tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali amacıyla Konya 2....

        Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya Antalya İdare Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğunu, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, davaya konu ödeme emrinin iptaline ilişkin davalarda itirazın süresinin 7 gün olup davacı tarafça süresi içerisinde açılmayan davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, dava konusu gönderilen ödeme emirlerinin 26/08/2019 tarihinde şahsa tebliğ edildiğini, ödeme emirlerinin iptali için 06/01/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkili kuruma başvurduğunu, 13/01/2020 tarihli yazı ile cevap verildiğini, düzenlenen ödeme emirlerinin ilgili kanun gereğince gönderildiğini belirterek, haksız ve yersiz açılan ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINDA ÖZETİ "Davanın kabulü ile; davaya konu edilen 2019/30926, 2019/29125, 2019/29126 ve 2019/29127 takip numaralı dosyalar üzerinden davalı SGK tarafından davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptaline ..." karar vermiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada, davacı, Sosyal Güvenlik Kurum tarafından aleyhine tahakkuk ettirilen prim borcu ve idari para cezasına ilişkin başlatılan 2005/011536-011537-011538-01539 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup, sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir "menfi tespit" davası niteliğindedir. Ne var ki, kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan Yasa hükümleri cevaz vermemektedir....

            Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zaman aşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen göz önünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

              UYAP Entegrasyonu