Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zaman aşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen göz önünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....
Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup, sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesi uyarınca açılacak itiraz davası bir "menfi tespit" davası niteliğindedir. Ne var ki, kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan Yasa hükümleri cevaz vermemektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesiyle, 2011/23436 ve 2011/23435 takip sayılı ödeme emirlerinin iptal edildiğinin hükmün infazında gözetilmesinin mümkün olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen .... tarih ve .... sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......
Mahkemenin 11/03/2021 tarihli tavzih kararı ile; "... ilamın gerekçe kısmının 1 nolu bendinde; "Davacı T1 adına düzenlenmiş bulunan 2013/13963 ve 2013/13964 numaralı ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine," şeklindeki ibarenin, "Davacı T1 adına düzenlenmiş bulunan 2019/13963 ve 2019/13964 numaralı ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine," şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 7. İş Mahkemesinin 21/03/2014 tarih, 2012/291 Esas ve 2014/322 Karar sayılı kararı ile Aysel Kerimoğlu'nun 2003/8- 2006/9. Aylar arasındaki çalışma süresinin tespitine karar verildiğini ve kararın Yargıtay 10....
Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir. Salt 6183 sayılı Kanun'da açık bir düzenleme bulunmadığı gerekçesi ile hak düşürücü süreyi kaçıran 3. şahıs için menfi tespit davası imkânını kabul etmemek büyük hak kayıplarına neden olabilecektir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada ve birleşen davada davacılar adına tebliğ edilen ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun'un 88 inci maddesi, 6183 sayılı Kanun'un 35, mükerrer 35 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde; Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Süleymanpaşa SGM'nin 15/11/2019 tarihli yazasında; davaya konu ödeme emirlerinin 14/03/2019 tarihinde kesinleşen reddi miras kararına istinaden iptal edildiği bildirilmiştir. Davaya konu ödeme emirlerinin 01/11/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, ödeme emirlerinin iptali ile ilgili eldeki davanın 07/11/2019 tarihinde 15 günlük yasal süresi içinde açıldığı, kurum tarafından ödeme emirlerinin 15/11/2019 tarihinde iptal edildiği, ilk derece mahkemesince davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davaya konu ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği görülmüştür. Yine somut olayda davalı kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; mirasın reddine ilişkin hükümden haberdar olmaksızın ödeme emri çıkaran davalı kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediği belirgin olduğundan (bkz. Yargıtay 10. H.D.'...
Yukarıda belirtildiği üzere,dilekçedeki noksanlık giderilerek açılan dava; dilekçe ret kararına konu olan ve 1995/Haziran dönemine ait ödeme emrinin iptali istemiyle sınırlı bulunan davanın yenilenmesi olup,yenilenen bu davada 1995/Temmuz-Ağustos-Eylül ve 1995/Ekim dönemlerine ait ödeme emirlerinin de iptalinin istenmesi,davanın genişletilmesi (tevsii) mahiyetinde olduğundan ve idari yargıda davanın genişletilmesi mümkün bulunmadığından,1995/Temmuz-Ağustos- Eylül ve 1995/Ekim dönemlerine ait ödeme emirlerinin iptalinin istenmesi,davanın bu ödeme emirleri ile ilgili kısmının süresinde dava edilmesi halinde mümkündür....
Birleşen dosyada ise, aynı işyerinin işsizlik sigortası prim borçları yönünden aynı ödeme emirlerinin iptali istenmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ödeme emirlerinin Kastamonu Valiliği Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğünden alınan 05.10.2015 tarih 91974663- 4737 sayılı yazı ile İl Müdürlüğümüze bildirilen Kastamonu Spor Kulübüne ait Yönetim Kurulu üyelerinin bulunduğu listelere istinaden gönderildiği, takibe konu olan borçlandırma işlemleri ve davacılara gönderilen ödeme emirlerinin Kanuna uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....