Mahkemece ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emirleri sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine her ikisi yönünden de ödeme emirlerinin iptali yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesi silinerek yerine “1-Davacıya davalı Kurum tarafından 2009/14791 ve 2012/27066 takip dosyalarında çıkarılan ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline” hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verilid....
Mahkemece ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emirleri sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine her ikisi yönünden de ödeme emirlerinin iptali yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesi silinerek yerine “1-Davacıya davalı Kurum tarafından 2009/14791 ve 2012/27066 takip dosyalarında çıkarılan ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline” hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verilid....
Somut olayda; davacı vekili, dava dilekçesinde ekte bulunan ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de dava dilekçesinin ekinde bulunan ödeme emirlerinin hangi takip numarasına sahip olduğu ve hangi tarihte düzenlendiği anlaşılamamaktadır. Davalı Kurum tarafından da dosyaya sunulan çok sayıda ödeme emri ve takip dosyası bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmının dava tarihinden önce ve bir kısmının da dava tarihinden sonra düzenlenen ödeme emirleri olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı şirketin hangi ödeme emirlerinin iptalini talep ettiği dosya kapsamından ve dava dilekçesinden net olarak anlaşılamadığı gibi, mahkeme tarafından hüküm kurulurken de hangi ödeme emirlerinin iptaline karar verildiği açık şekilde belirtilmemiştir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında 2002/10. ay ile 2003/3. aylar arası prim, işsizlik sigortası primi, eğitime katkı payı, özel tüketim vergisi ve idari para cezası borçları nedeniyle takip başlatılarak sözkonusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, ödeme emirlerinin 17/06/2010 tarihinde davacının eşine tebliğ edildiği, 23/06/2010 tarihinde ödeme emirlerinin iptali için dava açıldığı, davacının yine idari para cezasının iptali için idare mahkemelerinde dava açtığı, idare mahkemesinin talebi reddettiği ancak bölge idare mahkemesinin talebi kabul ederek idari para cezasını iptal ettiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, mahkemece bütün ödeme emirlerinin kesin hüküm bulunması nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de, kesin hüküm sadece idari para cezaları hakkında bulunmaktadır. Diğer Kurum alacakları hakkında bulunmamaktadır....
SONUÇ: Hükmün gerekçesinin son paragrafındaki “26.03.2013 tarih ve 2013/14106 takip nolu ödeme emirlerinin iptali" ibaresinin silinerek yerine “03.04.2013 düzenleme tarihli 2013/015709, 015708, 015710, 015711, 015712, 015713, 015714, 015715 nolu icra takip dosyalarındaki ödeme emirlerinin iptali’" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tekstil Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edilmiş olması, davacıyı ödeme emirlerinin muhatabı yapmayacağı gibi; bu durum, anılan şirket adına düzenlenen ödeme emirleriyle istenilen kamu alacağının davacıdan tahsili sonucunu da doğurmayacaktır. Bu itibarla, başkası adına tesis edilen idari işlemin iptalinde davacının bir menfaati bulunmadığından; yazılı gerekçeyle ödeme emirlerinin iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 28.9.2000 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, prim ve idari para cezasına ilişkin ödeme emirlerinin iptali istemine yönelik olup, ödeme emirlerinin 03.10.2011 tarihinde yöntemince tebliğ edilmesi, söz konusu ödeme emirlerinin iptali istemiyle 10.10.2011 tarihinde açılan iş bu davanın, 6183 Sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresi içinde açılması, davaya konu uyuşmazlığın; Kurum alacağının takip ve tahsilinde 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanmış bulunması, 5510 Sayılı Yasanın 88. maddesi hükmünde ise 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesi tarafından çözümleneceğinin öngörülmesi karşısında, mahkemenin görevli olduğu gözetilmeksizin, başlangıçta 2011/160 Esasta davaya konu edilen ödeme emirlerinden idari para cezasına ilişkin olan 2011/12520-12521-12522-12523 takip no’lu ödeme emirlerinin 29.11.2012 tarihli celsede tefrik edilip, akabinde de 29.11.2012 gün, 2012/412-355 karar sayılı ilamla ve dosya üzerinden yazılı biçimde...
Bir önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere, ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin anlaşılması durumunda, ödeme emri iptali yönünden davanın süresinde açıldığı kabul edilerek, davacının bu ödeme emirlerinde geçen dönemlerde sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yöntemince araştırılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ödeme emirlerinin iptali kararı yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan, davalı Kurumun 16.11.2020 tarih13873198 sayılı yazısında, davacıya 2005/22238 (Damga vergisi)-2005/22239 (işsizlik sigortası primi) numaralı ödeme emirlerinden dolayı haciz işlemi yapıldığı belirtilmiş olup, prim borcunu içeren 2005/22240 nolu ödeme emrinin dava konusu olup olmadığı ile Kurum yazısında bu ödeme emrinin sehven unutulup unutulmadığının da araştırılması gerekmektedir....
Mahkemece,davacının2013/51343,2013/51344,2013/51345,2013/51346,2013/51347,2013/51348,2013/51349,2013/51350,2013/51351 sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emirlerinden dolayı ;5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle ,borçlu olmadığı ve söz konusu ödeme emirlerinin iptali gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne,ödeme emirlerine konu borçların zamanaşımına uğramaları nedeni ile davacıların borçlu olmadığının tespiti ile kendilerine gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada, davacı sıfatıyla aslen şirket temsilcisi olan ...’in yer aldığı, fakat davalı Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin davalı ...Bilgi ve Dan. Hiz.San.ve Tic. Ltd....