Aynı maddeye göre itfa veya imhal iddiası yetkili icra mahkemelerince resen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde, icra mahkemesinde icra geri bırakılır. Bu yol borçlu için daha kısa bir yoldur. Ancak, borçlunun elinde iddiasını ispata yarar yukarıda bahsi geçen kanun maddesinin aradığı belgeler yoksa bu sefer borçlu İİK 72. maddesine dayalı olarak borçlu bulunmadığının tespiti için genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir.Menfi tespit davası borçlu lehine sonuçlanırsa İİK 72/4 maddesi gereği takip derhal durur. Menfi tespit davasının kesinleşmesi üzerine de münderecatına göre veya ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Bu şekilde de borçlu takibin etkisinden kurtulmuş olur.Olayları izah taraflara hukuki nitelendirme hakime ait bir görevdir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının dava tarihi itibariyle 700 YTL asıl alacak ile 1.755.16 YTL işlemiş faiz borcu olduğunun tespitine, (icra giderleri, icra vekalet ücreti ve harcın buna göre icra müdürlüğünce nazari dikkate alınmasına) dava tarihi itibariyle icra müdürlüğünce asıl alacağa avans faizi tahakkuk ettirilmesine, ihtiyati tedbir nedeniyle alacaklı 700 YTL asıl alacağını ve fer’ilerini geç almış olacağından 700 YTL’nin %40’ı oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tesbit istemine ilişkindir. Bu durumda mahkemece davacının borçlu olmadığının saptanması durumunda borçlu olmadığı miktar belirlenerek bu kısım yönünden hüküm kurulması gerekirken, davanın niteliğine uygun düşmeyecek biçimde olumlu tespit kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/609 Esas KARAR NO : 2022/900 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/03/2017 KARAR TARİHİ : 22/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, borçlu olarak gösterdiğini, fakat icra takibinde müvekkilinin adresinin kullanıldığını, müvekkilinin davalı ile hukuki veya borç ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle davalıya borcunun bulunmadığını, davalının alacaklı olduğunu iddia ettiği borcun ile aralarındaki bir konuya dayanmakta olduğunu, bu talep ve borcun kabul edilmediğinin davalı tarafa bildirildiğini, menfi tespit davasında borçlu olduklarının ispatının davalı tarafa düştüğünü, müvekkilinin ödeme emrine 7 gün içinde itiraz etmediğinden ve bundan ötürü hakkında yapılan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinde dayandığı 15/07/2006 vade tarihli 1616 TL bedelli 30.06.2006 vade tarihli 2.500 TL bedelli bonoların bedelinin 30.06.2006 tarihli makbuzla davalının temsilcisi dava dışı ...'a ödendiğini, davalının senetleri buna rağmen iade etmeyip icra takibine konu ettiğini ileri sürerek, senetlerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...'un müvekkilinin yetkili temsilcisi olmadığını, müvekkiline bonolara mahsuben ödenmiş herhangi bir bedel bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan mal satın aldığını, davalının 25.07.2010 tarihli 18.750 TL'lik fatura düzenlediğini, müvekkilinin fatura bedelini 20.11.2010 vade tarihli ve 18.750 TL bedelli senetle ödediğini, davalının fatura üzerindeki "20.11.2010 ödemeli senet karşılığı verilmiştir" ibaresini silip icra takibine konu ettiğini ileri sürerek faturadan dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 01.06.2011 vade tarihli 48.000 TL bedelli senetteki kefil imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, şimdilik 100 TL'nin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.06.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini toplam 4.080 TL'ye çıkartmıştır. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, benimsenen ......
Mahkemece taşınmazda davacının malik sıfatının devam ettiği dönem içerisinde tahakkuk ettirilmesi gereken ve ödenen tutarlar bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde açıkça gösterilmiş ve davacının borçlu olmadığı görüşü ortaya konulduğundan rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, aidat alacağı nedeniyle başlatılan ve kesinleşen icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya iadesine, davalıya yükletilmesine 16/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi....
Madde ".........İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, taraflar arasında traktör alışverişi olduğunu, taraktör bedelinin bir kısmının peşin olarak ödendiğini, kalan tutar için ise açık senedin davalıya verildiğini, sonrasında akdin fesholunup, traktörün davalıya iade edildiğini, bu suretle bononun bedelsiz kaldığını ancak davalının bono ile icra takibine başladığını belirterek borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bonoya dayalı takip yapılmış olup senede karşı senetle ispat zorunluluğu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....