Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ek kararın temyiz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalının davacılar aleyhine 10.000.00 EURO bedelli bono ile giriştiği icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının ... 8....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ...... esas, 2021/1426 karar sayılı ilamında; " Dava, icra takibine konu edilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 170/b maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı yollama gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de menfi tespit davası açılabileceği açıkça anlaşılmaktadır. İİK’nın 72/1 maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü haizdir. Buna göre borçlu, henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi yokken alacaklıya karşı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği gibi aleyhine icra takibine başlanmasından sonra da menfi tespit davası açması mümkündür. Kambiyo senetleri illetten mücerret kıymetli evrak niteliğine sahip olduklarından bu senetlerde yer alan hak, temel borç ilişkisinden bağımsızdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalılardan ... vek. Av. ... ile ... vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, bonoya karşı borçlu olunmadığının ancak yazılı belge ile ispat edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Yönetimi AŞ’ye temlik edildiğini, davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddi ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ... Yönetimi AŞ vekili, davacının  taşınmazı üzerinde, temlik eden Yapı Kredi Bankası lehine  105.000 TL limitli ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğe ilişkin resmi senedin 2.maddesi ile, davacının, ipotek limiti miktarınca borçtan müşterek  borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ipotekli taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, ayrıca davacı hakkında müteselsil kefaleti sebebi ile davaya konu ilamsız icra takibinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.  ...

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu borçtan sorumlu olunmadığı gibi, davalı ... ...’a verilen sahte vekaletname ile davacı müvekkilin vekili olarak borcu kabul edip, hacze muvafakat edilmesi nedeniyle kesinleşen takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile % 40 tazminat istemine ilişkindir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....

            in ödediği miktar kadar kendi borcundan kurtulduğunu, bu nedenle de icra takibinde borçlu olarak gösterilmediğini, davacının 35.000 TL kefalet limitiyle sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının dava tarihi itibariyle 700 YTL asıl alacak ile 1.755.16 YTL işlemiş faiz borcu olduğunun tespitine, (icra giderleri, icra vekalet ücreti ve harcın buna göre icra müdürlüğünce nazari dikkate alınmasına) dava tarihi itibariyle icra müdürlüğünce asıl alacağa avans faizi tahakkuk ettirilmesine, ihtiyati tedbir nedeniyle alacaklı 700 YTL asıl alacağını ve fer’ilerini geç almış olacağından 700 YTL’nin %40’ı oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 72.maddesine dayalı menfi tesbit istemine ilişkindir. Bu durumda mahkemece davacının borçlu olmadığının saptanması durumunda borçlu olmadığı miktar belirlenerek bu kısım yönünden hüküm kurulması gerekirken, davanın niteliğine uygun düşmeyecek biçimde olumlu tespit kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

                Davalı ... ve ... vekili, davacının icra takibinde borcu kabul beyanı olduğunu ve imzanın da davacıya ait bulunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece verilen, davacının bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, 5.000 TL manevi tazminatın ve kötüniyet tazminatının davalılardan tahsili, fazla istemlerin reddi kararı, Dairemiz 01.04.2013 tarih ; 2012/9333 E. - 2013/5568 K. sayılı ilamı ile “Kötü niyetli takip tazminatının icra takibini yapan hamil aleyhine hükmedileceği, somut olayda icra takibinin davalı ... tarafından yapıldığı, sadece davalı ... aleyhine tazminata hükmedilmek gerektiği, ayrıca davacının ne şekilde manevi zarara uğradığının açıklanıp gerekçelerinin gösterilmediği, temyiz eden davalılar ... ve ... aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin de doğru olmadığı ” gerekçesiyle bozulmuştur....

                  Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacılar eldeki davada, tapu iptal ve tescil talebi yanında icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteminde de bulunmuş olup davacıların tescilin illetini oluşturan cebri icranın yapıldığı icra takip dosyasına konu edilen senetler yönünden icra hukukundan bağımsız olarak HMK'nın 106. maddesi çerçevesinde borçlu olmadıklarının tespitini istemek yönünden hukuki yararlarının bulunduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yukarıda anılan ağır ceza mahkemesininin dosyasındaki olgular gözetilerek davacıların takibe konu edilen ve sahteliği sabit olan senetler yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                    Mahkemece taşınmazda davacının malik sıfatının devam ettiği dönem içerisinde tahakkuk ettirilmesi gereken ve ödenen tutarlar bilirkişi raporunda denetime elverişli şekilde açıkça gösterilmiş ve davacının borçlu olmadığı görüşü ortaya konulduğundan rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, aidat alacağı nedeniyle başlatılan ve kesinleşen icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya iadesine, davalıya yükletilmesine 16/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu