Davaya konu icra dosyası celp edilerek incelenmiştir. Takibin ilk olarak ---- işlemiş faiz olmak üzere --- toplam alacak üzerinden başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya ----- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, takibe---- dosyası üzerinden devam edildiği anlaşılmaktadır. Eldeki menfi tespit davası ---- tarihinde takipten sonra açılmıştır. Takibe dayanak bono incelendiğinde, senedin lehtarı --------bedelli olduğu, malen kayıtlı olarak düzenlendiği açıktır. Kural olarak menfi tespit davasında ispat yükü alacaklı olduğunu ileri süren davalı alacaklıdadır. Ancak, bir kıymetli evraka dayalı alacak için açılan menfi tespit davasında, borçlu olunmadığının ispatı, davacı borçluya düşer, meğer ki davalı/ alacaklı senedi bir nedene bağlamasın. Bir diğer ifadeyle kıymetli evrak sebebiyle alacakla ispat yükü borçluda iken alacaklının senet metnini talil etmesi, senedi başka bir nedene/illete bağlaması halinde ispat yükü alacaklı tarafa geçer....
Dava, alacağın tahsiline yönelik icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının borçlu olmadığı miktarın tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken olumlu tespit şeklinde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi kabule göre de menfi tespit davalarında davadaki borç alacak miktarının dava tarihi itibariyle belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerekirken icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespit edilerek hüküm kurulması doğru görülmeyerek hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Keza açılan menfi tespit davasında alacaklı (davalı) nın senedin ihdas (veriliş) nedenini değiştirmesi (tâlil etmesi) hâlinde de kanıt yükü alacaklı davalıya düşer (....). Borçlu bir hukukî ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukukî ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukukî ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu, senedin varlığını kabul etmekle birlikte bir hukukî ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukukî ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukukî ilişkinin varlığını kabul etmektedir. Borçlu (davacı) menfi tespit davasına konu senedin teminat, hatır senedi olduğunu veya alacaklı (davalı) ya avans olarak verildiği iddiasıyla menfi tespit davası açabilir. Bu şekilde açılan menfi tespit davasında, kanıt yükü borçlu (davacı) dadır (....). (emsal ... Hukuk Genel Kurulunun 29.06.2021 tarih ve .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp, Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığı, bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın senet fotokopisine istinaden yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğundan aile mahkemesinin görevsiz olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, davacı tarafından imzalanan ve boşanma davası nedeniyle verilmesi kararlaştırılıp sonradan vazgeçilen tazminat karşılığı senedin davacıya iade edilmesine rağmen fotokopisine dayanarak icra takibi yapılması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, 2004 Sayılı İİK'nın 89/3. maddesi gereğince davalı tarafa borçlu olunmadığının (menfi) tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup; buna göre, tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. İİK'nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, "..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir....
Dava; sigorta şirketinin dava dışı sigortalı ile aralarındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerine ilişkin başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit davasıdır. Davacı, davalı ... firmasının yaptığı ödemelere ilişkin başlattığı icra takibinde haksız olduğunu, dava dışı ödeme yapılan sigortalı ile Konya CBS ... Soruşturma sayılı dosya kapsamında edimli olarak 5.000,00 TL karşılığında uzlaştıklarını, bu cihetle dava dışı sigortalının tazminat davasından feragat etmiş sayılacağının ve sigorta firmasına borçlu olmadığını beyan etmiştir. Dava, T.T.K.1472. maddesi uyarınca başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit davasına dair olup, ilgili kanun maddesi Halefiyet kenar başlığı altında "Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder....
Bankası A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan dolayı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, icra takibine konu olan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup icra takip dosyasında davalı alacaklı ... Bankası A.Ş. tarafından davacı aleyhine icra takibine geçilmiş bulunulması ve davalı bankanın yetkili hamil konumunda olması dikkate alınmaksızın bu davalı hakkında açılan davanın husumet yokluğundan dolayı reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.... " denilmiştir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 03/09/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan 3.Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkiline Bursa 16. İcra Müdürlüğü 2018/......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalının müvekkil aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 16.11.2005 keşide tarihli, 6.000 TL bedelli çekteki, keşideci imzasının müvekkillerine ait olmadığını ileri sürerek çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, %40 tazminata karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını davaya ve takibe konu çekteki keşideci imzasının davacılardan ...'e ait olduğunu belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacılardan ...'in ......