Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/11/2008 NUMARASI : 2006/272-2008/446 Taraflar arasındaki kamulaştırma bedeli ile faiz alacağının tahsili için yapılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti ile fazla ödenen miktarın tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunulmuş olmakla, duruşma için belirlenen 28.04.2015 günü temyiz eden davacı idare vekili Av. Melahat Alaftan ile davalı vekili Av. Senem Korkmaz'ın yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırma bedeli ile faiz alacağının tahsili için yapılan icra takibinde; borçlu olunmadığının tesbiti ile fazla ödenen miktarın tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçelerinde itirazın iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve icra takibinin iptali istenilmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının reddine, diğer davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacının ilamsız takibe itirazda bulunarak icra takibini durdurması nedeniyle menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, biri Adli Tıp Kurumu'ndan olmak üzere alınan toplam üç bilirkişi heyeti raporunda da imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilemediği, davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacının icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiş, hükmü taraflar vekilleri temyiz etmiştir....
GEREKÇE: Dava, asıl ve birleşen dava yönünden menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, "-İncelenen takip dosyasında ve takibe dayanak çekte davalının herhangi bir sıfatının ve dolayısıyla alacak iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davalıya yönelik borçlu olunmadığının tespiti istenemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın reddine, -Birleşen İstanbul 9 ATM 2019/144 Esas sayılı dosyasında açılan davanın feragat nedeniyle reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kefalet geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, davalı ile dava dışı ... arasında sözleşmenin 25.5.2004 tarihli olduğu, 6.4.2005 tarihinde başlatılan icra takibi sonucu düzenlenen ödeme emrinin 18.4.2005 tarihinde tebliğ edildiği, dava ise 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 18.8.2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davası olup, icra takip dosyası derdest olduğundan zamanaşımı söz konusu değildir....
Mahkemece, davacının talebinin takip hukukuna ilişkin olması ve icra hukuk mahkemesince şikayet yolu ile icranın geri bırakılmasının sağlanabileceği görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, haciz baskısı altında icra dosyasına kefaletin geçersizliği ve asıl borcun zamanaşımına uğradığından bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bir davada hukuki yararın varlığının kabulü için talepte bulunanın hakkının tehlike altında bulunması ve verilecek bu tespit kararının bu tehlikeyi bertaraf edici nitelikte bulunması gerekir....
Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davalı alacaklı tarafından ---- alacağının tahsili amacıyla açılan icra takibine nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır. Celp ve tetkik olunan ----esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ---aylık alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür. Davalı----- tarafından sunulun ---- tarihli dilekçe ile davacının takip tarihinde --- sahip olduğu----- yönünden borcunun bulunmadığı ve bankadan temin edilen ekstra kayıtları ile ortaya çıktığından ve bu nedenle davayı kabul zorunda kaldığımızdan ayrıca icra takibinin geri alınması için takip yapan avukata talimat yazısı gönderildiğinden yapılan icra takibinde kötü niyetli olarak kabul edilmelerinin hukuken mümkün olmayacağından davanın kabulüne ancak kötü niyet tazminatı ödemeye ilişkin talebin reddine karar verilmesine talep ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 18.000 YTL tutarlı senetle icra takibine başladığını, ancak davacının hiçbir şekilde senet imza edip vermediği gibi, aralarında ticari ilişki de bulunmadığını, davacıya karşı beslenen husumetle işlem yapıldığını belirterek, icra takibine konu senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tetkiki ile davalıya borçlu olunmadığının tespitine, irca takibinin iptaline, %40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 20.03.2007 vade tarihli 20.000 TL bedelli senetteki borçlu imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline olan borcuna karşılık davaya konu senedi imzalayıp müvekkiline verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....