Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili asıl davada, davalı tarafından başlatılan icra takibinde müvekkilinin kefil sıfatıyla borçlu olduğunu, taraflar arasında borcun tasfiyesine yönelik anlaşma yapılarak dosya borcuna karşılık, müvekkilinin aracını 45.000 TL bedelle davalıya sattığını, sözleşme ile satış bedelinin 29.000 TL'sinin dosya borcundan düşülerek kalan 16.000 TL'nin devirden sonra müvekkiline ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin araç devrini gerçekleştirmiş olmasına rağmen davalının takip dosyasını kapatmadığı gibi mevcut hacizleri kaldırmadığını ve kararlaştırılan 16.000 TL'yi ödemediğini ileri sürerek Karacabey İcra Müdürlüğü'nün 2012/1635 esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ancak; 1-) Menfi tespit davasında; mahkemece alacaklının borçluyu davayı açmaya zorladığı ve takibinde de haksız ve kötüniyetli olduğu kanısına varılır ise, borçlunun (davacının) talebi ile dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan (davalıdan) tahsiline karar verilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Menfi Tespit istemine ilişkin davada Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Kocaeli 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlı olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Asliye Ticaret Mahkemesi, menfi tespit davasının İİK.nin 72. maddesinde düzenlenmiş olup TTK.nda düzenlenmemiş olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur Sulh Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelininin davacının ticari işletmesiyle ilgili olup davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6100 Sayılı HMK.'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçelerinde itirazın iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve icra takibinin iptali istenilmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının reddine, diğer davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında deniz akvaryumu kurulumu konusunda eser sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, akvaryumun ayıplı imâl edilmesi nedeniyle davalının bedele hak kazanmadığı, iş bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibinde borçlu olmadıkları konusundadır....

              Dava konusu bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde, takip alacaklısı davalı ..., takip borçluları davalılar ... Ltd. Şti. ve ... ile diğer borçlular ..., ..., ... olduğu anlaşılmıştır. Davacı takip borçlusunun kambiyo mahsus icra takibinde imzaya itiraz edip etmemesi takip hukuku bakımından sonuç doğurduğundan maddi hukuk anlamında genel mahkemelerde menfi tespit davası açmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, davacı ...'nin diğer davacı şirketin yetkilisi olup, bonoda keşideci şirket şirket adına kaşesi üzerine atılmış tek imzanın bulunduğu, bu imzanın davacı şirketi borç altına soktuğu, bono üzerinde davacı ...'...

                Davalı vekili, davacının ilamsız takibe itirazda bulunarak icra takibini durdurması nedeniyle menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, biri Adli Tıp Kurumu'ndan olmak üzere alınan toplam üç bilirkişi heyeti raporunda da imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilemediği, davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacının icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiş, hükmü taraflar vekilleri temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı ve alacağı kumaşların bedelinin ödenmesinin teminatı olarak 3 adet toplam 1.672,734,73 TL.lik bonoları davalıya verdiğini, malların bedelinin ödenmesine karşılık davalının bonoları iade etmeyip icra takibine koyduğunu ileri sürerek, bonolardan dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takip tarihi itibariyle davacının müvekkilinden aldığı kumaşlar nedeniyle cari hesap bakiyesinin 2.151.683,59 TL olduğunu belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

                    Dava, davalı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı ..., hak sahipleri lehine Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2003/1029 esas, 2007/418 karar sayılı ilamıyla hükmedilen tazminatları iflas eden davalı EGS Sigorta adına ödemiş, ödemeden sonra kazada kusurlu olduğu gerekçesiyle aracın sürücüsünden rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlatmıştır. Davalı, sigorta yerine geçerek ödeme yaptığından onun haklarına halef olmuştur. Rücuen tazminat istemi de ZMSS Genel Şartlarına tabidir. ZMSS Genel Şartları B.4 maddesi uyarınca sigortanın sigortalıya rücu edebileceği haller düzenlenmiş olup, davalı tarafından yargılama aşamasında bu hallerden hiçbiri ileri sürülmemiştir. Kaldı ki, eldeki dosyada davacı aracın sürücüsü olup, sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığından kusurlu olduğu iddiasıyla sürücüden rücuen tahsil talep edilemez....

                      UYAP Entegrasyonu