Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 30.08.2010 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çekteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kıymetli evraktan kaynaklanan davanın sözkonusu olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile dava dışı ... arasında imzalanan sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kefalet geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, davalı ile dava dışı ... arasında sözleşmenin 25.5.2004 tarihli olduğu, 6.4.2005 tarihinde başlatılan icra takibi sonucu düzenlenen ödeme emrinin 18.4.2005 tarihinde tebliğ edildiği, dava ise 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 18.8.2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davası olup, icra takip dosyası derdest olduğundan zamanaşımı söz konusu değildir....

      Menfi tespit davalarını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK.) 72/5. maddesi gereğince, menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanırsa ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Buna göre davalı her ne kadar çek tazminatı talebinde haksız ise de kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece, davacının talebinin takip hukukuna ilişkin olması ve icra hukuk mahkemesince şikayet yolu ile icranın geri bırakılmasının sağlanabileceği görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, haciz baskısı altında icra dosyasına kefaletin geçersizliği ve asıl borcun zamanaşımına uğradığından bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bir davada hukuki yararın varlığının kabulü için talepte bulunanın hakkının tehlike altında bulunması ve verilecek bu tespit kararının bu tehlikeyi bertaraf edici nitelikte bulunması gerekir....

          GEREKÇE: Dava, asıl ve birleşen dava yönünden menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, "-İncelenen takip dosyasında ve takibe dayanak çekte davalının herhangi bir sıfatının ve dolayısıyla alacak iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davalıya yönelik borçlu olunmadığının tespiti istenemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın reddine, -Birleşen İstanbul 9 ATM 2019/144 Esas sayılı dosyasında açılan davanın feragat nedeniyle reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/05/2016 KARAR TARİHİ : 28/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Önceki karar GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline Ankara ... müdürlüğünün 2016/3464 Esas sayılı dosyası kapsamında İİK 89'a göre 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, 25/02/2016 tarihli olan birinci haciz ihbarnemesinin müvekkilinin haricen öğrenmek sureti ile PTT aracılığı ile ve iadeli taahhütlü olarak beyanını sunmuş ise de, usulsüz olarak ikinci ihbarnemesinin gönderildiğini, müvekkilinin bu defa eşi ile birlikte icra dairesine gelmek sureti ile beyanını sunduğunu ancak, evrakın icra dairesinde bulunamaması ve taranamamış olması nedeni ile nihai olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, Müvekkilinin icra dosyasında borçlu sıfatına haiz olan kişi ile ilgili herhangi...

              Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir....

                Dava; tarımsal sulama abonesi hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline ilişkin olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Eldeki davada davacı, 5.157,49 TL borçlu olunmadığının tespitini istemiştir. Bozma öncesi alınan ilk kararda, 1.967,06 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş ve o kararı yalnızca davacı tarafça temyiz edilmiştir. Temyize konu kararda ise davacının 359,17 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmek suretiyle, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı hareket edilmiştir. Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay'ın temyiz eden tarafın lehine verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Hal böyle olunca mahkemece; bozmaya uyulmakla gerçekleşen usule ilişkin kazanılmış hak göz ardı edilerek, 359,17 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                  İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/5. maddesinde borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması durumunda istem üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere borçlunun dava nedeniyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verileceği öngörülmüştür. 23. Ancak, menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata karar verilebilmesinin bazı şartları vardır. Öncelikle, alacaklının yapmış olduğu icra takibi ile borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlamış olması gerektiğinden, borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bu bakımından borçlu aleyhine yapılmış bir icra takibi yoksa tazminatta söz konusu olmayacaktır. Ayrıca, borçlunun menfi tespit davası sırasında bu konuda istemde bulunması yanında borçluyu dava açmaya zorlayan icra takibinde alacaklının haksız ve kötü niyetli olması gerekmektedir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 18.000 YTL tutarlı senetle icra takibine başladığını, ancak davacının hiçbir şekilde senet imza edip vermediği gibi, aralarında ticari ilişki de bulunmadığını, davacıya karşı beslenen husumetle işlem yapıldığını belirterek, icra takibine konu senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tetkiki ile davalıya borçlu olunmadığının tespitine, irca takibinin iptaline, %40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu