Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava kambiyo senedinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davaya konu malen kaydı içerir bononun düzenlenmesine neden olacak mal satışı bulunduğuna dair delil bulunmadığı gibi 500.000 TL tutarlı senedin 440.000 TL'sinden feragat edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumda senedin güven ilişkisine dayalı olarak verildiğinin kabulü gerektiği, öte yandan bono 60.000 TL'lik alacak için verilmemiş olduğundan bu borcun davaya konu takip dosyasından tahsil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle, taleple bağlı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/13954 Esas sayılı dosyasında 15.500 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, bonoda kayıtlı miktarın 15.500 TL'sinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 18.11.2009 Nosu : 733-756 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı bankada bulunan bir kısım mudi hesaplarının 5411 Sayılı Kanunun 62.maddesi gereğince zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davalı TMSF tarafından davacı hakkında 6183 Sayılı Yasa kapsamında başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın 5411 Sayılı Kanun çerçevesinde müvekkili tarafından gerçekleştirilen idari işlemden kaynaklandığından ve takibinde 6183 Sayılı Kanun çerçevesinde yapıldığından davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirterek görev itirazında bulunmuştur....
Mahkemece, davanın taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle DBS sistemine girilen faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile tutarın DBS' den iptaline ilişkin menfi tespit davası olduğu, toplanan delilerden akdin ifa yerinin ... olmadığı, davalının yerleşim yerinin ... olduğu, davanın ödeme-yerinin ... olduğundan bahisle ...' da açıldığı halde, HMK'nın 6. ve 10. , İİK'nın 72/son maddeleri gereğince menfi tespit davasının takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi veya devalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davacının ...' dan ödeme yapmasının yetkiyi değiştiremeyeceği, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olan ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçeleriyle, davanın mahkemenin yetkisizliği sebebiyle yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/3641 esas sayılı icra dosyası nedeniyle davalıya 1.193,63 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı aleyhine başlatılan icra takibinde menfi tespit isteminde bulunmuştur. Somut olayda davalı satıcı malların malların teslimini kanıtlamak zorundadır. Davalı mahkemeye icra takibine dayanak yaptığı faturalar ve teslim belgelerini sunmuştur. İrsaliyelerdeki teslim alan kişilerin dinlenmesi sonucunda Mehmet Kaya ve İlhan Turan isimli şahıslar imzaların kendilerine ait olmadığını bildirmişlerdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/17488 Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, başlatılan takipte taraf teşkilinin sağlanamadığını, davacının Banco de Sabadell .... (İspanya) Bankasının BDDK özel mevzuatı ve izni ile faaliyet gösteren Türkiye temsilcisi olduğunu, davalı tarafın söz konusu icra takibinde Banco de Sabadell ....'yı borçlu olarak gösterdiğini, icra takibinde davacının adresinin kullanıldığını, davacının davalı ile hukuki veya borç ilişkisinin bulunmadığını, davalının alacaklı olduğunu iddia ettiği borcun Banco de Sabadell .......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, icra dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talebiyle açılan davada takibin ve tahliyenin tedbiren durdurulması isteminin reddine dair ara kararın istinafı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Dava, icra dosyasında borçlu olunmadığının tespiti, takibin iptali ve tahliyenin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkillerinin davalıdan kiraladığı taşınmazda kira borcu bulunmamasına rağmen davalı tarafça Adana 12. İcra Müdürlüğü'nün 2021/2845 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/235 E. sayılı dosyasında tahliye kararı verildiğini belirterek, davacının icra takibinin ve tahliyenin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....
Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....
Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....
nun 72/1.maddesi hükmüne göre borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için tespit davası açabilir. İİK'nun 72. maddesine göre açılacak menfi tespit davalarının takip alacaklısına karşı yöneltilmesi gerekir....