"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinde dayandığı muhtelif vadeli 5 adet toplam 7.411,00 TL bedelli senetlerdeki keşideci imzalarının müvekkilinin yetkili temsilcisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya mal satıp karşılığında davaya konu senetleri aldığını, davacının defterlerinde müvekkilinin düzenlediği faturaların kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 03.02.2011 tanzim 03.10.2011 vade tarihli 8.050 TL.lik senetteki keşideci imzasının müvekkilinin yetkili temsilcisine ait olmadığını ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetteki keşideci imzasının davacının yetkili temsilcisine ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 17.12.2008 keşide tarihli 24.500 TL bedelli çekteki ciranta imzasının müvekkili şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığını ileri sürerek çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi hamil olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davacının kefaleti nedeniyle davalı bankaya karşı 07.11.2003 takip tarihi itibariyle 1.000.00 YTL ana para, 1.485.00 YTL temerrüt faizi 74.00 YTL BSMV olmak üzere toplam 2.559.00 YTL borçlu olduğunun tespitine, kefalet miktarı üzerinde takibe girişen davalı banka kötüniyetli kabul edilerek 3.410.00 YTL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK.’ nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece davacının borçlu olmadığı miktar belirlenip, HUMK.’ nun 388. ve 389. maddelerine uygun biçimde belirlenecek miktar üzerinden borçlu olmadığının tespiti biçiminde hüküm oluşturulması gerekirken borçlu olduğu miktarın tespiti şeklinde olumlu tespit hükmü kurulması doğru olmadığı gibi davalı bankanın takibinde kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı halde aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olması da isabetsizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı temsilcisi, davalının davacı şirket aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 30.12.2008 vade tarihli 3.000 TL bedelli senette davacı şirketi temsilen atılan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetteki imzanın davacı şirketin temsilcisi olan ...'e ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/316 Esas KARAR NO : 2021/459 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/05/2021 KARAR TARİHİ : 06/09/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından ... Müdürlüğünün ... Esas sayılı dava dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, davaya esas icra takibine dayanak T.... Bankası A.ş ile asıl borçlu şirket ... Yapı ... Ltd. Şti arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinin, ... Yapı End. Ve Tic. Ltd. Şti , ... Grup Dış Tic. Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/90 Esas KARAR NO : 2023/91 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/02/2023 KARAR TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının, alacaklı göründüğü ... 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı kambiyo yoluna mahsus icra takibinde; çekin arka yüzündeki lehtar ... Şti.'ye ait gözüken kaşe ve ciro imzanın lehtara ait olmayışı, sahteliği nedeniyle ciro silsilesindeki kopukluk nedeniyle, çeki bankaya ibraz eden ve icra takibi başlatan takip alacaklısı gözüken ...Ltd. Şti.'nin; yetkili/meşru hamil olmayışı nedeniyle lehtar şirkete ve keşideciye müracaat hakkı bulunmadığı nedeniyle, yine lehtar... Ltd. Şti. adına yapılmış sahte cirodan sonra; icra takibinde alacaklı görünen ... Ltd. Şti. de dahil, sonraki diğer cirolar ile müvekkil ... Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili şirket aleyhine 28.02.2007 vade tarihli, 48.000 TL.bedelli senede dayalı olarak icra takibi yaptığını, ancak müvekkilinin icra takibinden önce 28.08.2009 tarihinde borcunu davalıya ödeyip, aynı tarihli makbuz aldığını ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dayandığı ödeme belgesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek davanın reddine, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/8334 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, takibe konu kira bedellerinin kiracının işvereni, eşi ve oğlu tarafından 3800 TL. olarak ödendiğini belirterek, davacı kefilin bu takip konusu kira alacağından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan ödemeler düşüldükten sonra davacının 754,66 TL. borcu bulunduğunun tespitine karar verilmiştir. Dava, İ.İ.K.nun 72.maddesi gereğince açılmış olup, icra takibine konulan senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkemece, somut olayda davacının borçtan sorumlu tutulamayacağı miktar belirlenerek, bu tutar üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken davacının borçlu olduğu miktara ilişkin olumlu tespit kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Dava, temerrüt ihtarnemesine konu edildiği şekilde ticari ilişkiden ve cari hesaptan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılmış olup, davacı ... hakkında bu sebeple başka bir takip başlatılması halinde bu muhtemel takibe yapılacak itiraz üzerine takibin kendiliğinden duracak olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip üzerine açılan menfi tespit davasında İİK'nın 72/2. Maddesine göre icra takibinin durdurulması yoluyla ihtiyati tedbir verilmesi mümkün değildir. İİK'nın 72/3. Maddesi ise, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir, şeklinde düzenlenmiştir....