[16966-69475-42519] UETS DAVA : Menfi Tespit KARAR TARİHİ : 04/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023 Bursa 1. Asliye Ticaret MAhkemesinin 17/01/2020 tarih, 2019/78 Esas, 2020/52 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından bonoya dayalı icra takibine girişildiğini, takibe konu bonoda adı geçen asıl borçlu ... ile müvekkilinin birbirlerinden farklı kişiler olduğunu, bu hususun takibe konu bono borçlusu Beral İnş. Yapı Dekorasyon sahibi ...'nun adres ve vergi numarasının müvekkilinin adresinden ve vergi numarasından farklı olması sebebiyle kolaylıkla tespit edilebileceğini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/2931 sayılı dosyası nedeniyle davacının takip alacaklısına borçlu olunup olunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 4. ve 5. maddeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkiyi görev ilişkisi olarak düzenlemiştir. Söz konusu bu düzenlemeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; TTK'nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması, yani bu kanunda yer alması veya TTK'nın 4/1 b,c,d,e,f fıkralarındaki davalardan olması, yada her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir. Dava; İİK.'nun 89/3 maddeye dayalı menfi tespit istemlidir....
İcra Müdürlüğünde başlattığı icra takibinde 21.908,94 TL asıl alacağın tahsilini talep etmiş ve bu takip kesinleşmiştir. Davacı ise aleyhine başlatılan icra dosyasında talep edilen alacakla ilgili hiç borcunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, davacının 7.319,94 TL asıl alacak, 9.036,87 TL işlemiş faiz borcunun mevcut olduğu tespit edilerek, toplam 16.356,81 TL borcun icra dosyasında talep edilen 21.908,54 TL den mahsup edilerek 5.551,73 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiştir. Bizim muhalefetimizle birlikte Dairemizin Sayın çoğunluğu bu kararın onanmasına karar vermiştir. Bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunuştur. Karar düzeltme incelemesi neticesinde yine Dairemiz çoğunluğu onama kararının yerinde olduğunu belirterek karar düzeltme talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, muhalefet şerhimizde belirttiğimiz gibi, dava, kesinleşmiş icra takibine istinaden açılan menfi tespit davasıdır....
Somut olayda, davacı yan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, bonoda davacı şirket kaşesi üzerinde tek imza bulunduğu, davacı şirketin TTK.nun 321/3 maddesi uyarınca çift imza ile temsil ve ilzam edileceği, şirket ana sözleşmesinde de aksine bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu bono davalı ... tarafından davacı borçlu ... Holding A.Ş. aleyhine icra takibine konulmuş, diğer davalı tarafından ise davacı aleyhine her hangi bir icra takibi başlatılmamıştır. Ayrıca, dava konusu bono üzerinde davacı şirket kaşesi üzerindeki tek imzanın davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili 2 kişiden biri olan yönetim kurulu başkanı ...'a ait olduğu da dosya içeriğiyle sabittir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava dışı şirketle davalı banka arasında akdedilen sözleşmenin teminatı olmak üzere davacı taşınmazı üzerine tesis edilen ipoteğin teminat olma niteliğini yitirdiği iddiası ile sözleşme tarafı davalı banka ile temlik alacaklısı diğer davalıya karşı borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı banka vekili, davadan önce alacağın diğer davalıya temlik edildiğini, bu nedenle davanın husumetten reddi ile tazminata karar verilmesini istemiş, diğer davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı-alacaklı ... tarafından diğer davalı-borçlu ... Ltd. Şti.'ye karşı başlatılan icra takibinde müvekkiline çıkarılan 89/1, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu sebeple ihbarnamelerin iptali için icra mahkemesinde şikayet davası açıldığını, bu arada müvekkilinin banka hesabındaki parasına ve araçlarına takip dosyası kapsamında haciz konulduğunu, müvekkili ile davalı ... .Ltd. Şti. arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek müvekkili şirketin takip borçlusu anılan şirkete borçlu olmadığının ve bu nedenle davalı-takip alacaklısı ...'...
Somut olayda; davalı tarafından Konya .İcra Müdürlüğünün ... Esas nolu dosyasında, davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacı vekilince, takibe konu 65.000,00 TL'lik bono üzerinde davacının imzasının bulunmaması ve 6.750,00 TL'lik bono nedeniyle, senet borçlusunun davalıya 4.000,00 TL ödeme yapmış olmasına bağlı olarak, takip nedeniyle toplam 69.000 TL borçlu olunmadığının tespiti amacıyla mahkememizde menfi tespit davası açtığı, 26/03/2024 tarihli celsede, davacı vekili beyanında; . İcra Müdürlüğü'nün ... E....
Dava, avans olarak verilen çek bedeli elden ödendiği halde takipte tekrar ödenmesi nedeniyle söz konusu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin iptali istemine ilişkindir. Menfi tespit davası İİK'nın 72/VII. Maddesi gereğince borçlu olunmadığına inanılan borcun ödenmesinden önce açılmalıdır. Aksi halde borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılamaz. Bu durumda açılacak dava istirdat davasıdır. Somut olayda davacı tarafın icra takibinde 29.07.2008 tarihli haciz tutanağı ile icra veznesine dava konusu çek bedelini 13.132,00 TL. Olarak ödediği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının borçlu olmadığı halde ödemek mecburiyetinde kaldığı paranın geriye alınması için İİK'nın 72/7. maddesi gereğince istirdat davası açması gerekirken, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve hukuki yararın dava koşulu olduğu gözetilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkiline cebir, şiddet ve tehdit uygulayarak imzalattığı senedi gerçeğe aykırı şekilde doldurarak aleyhe icra takibi başlattığını, davalıya borcu bulunmadığını belirterek, davalıya borçlu olunmadığının tespitine, bononun iptaline, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, davanın bono iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, bu halde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İİK'nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, "..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir....