Dava konusu somut olayda, davalılara isabet eden dairelerin davacı kooperatifin borcundan dolayı cebri icra marifetiyle satılması nedeniyle davalılar tarafından davacı kooperatif hakkında yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında davacı kooperatif tarafından icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir isteminde bulunulmuştur. İİK'nın 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve davacı tarafça ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi de istenmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamış ve istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....
K sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş,".....Davacı dava dilekçesinde menfi tespit, çek iptali, çeklerin iadesi, olmadığı taktirde terditli olarak nihai talep alacak talebinde bulunmuştur. Davacı vekili duruşmadaki beyanında, çeklerin ödendiğini beyanla, menfi tespit davasını takip etmediğini beyan etmiştir. Ancak ara kararda, bu dava yönünden işlemden kaldırma kararı verilmediği, çek iptali ve istirdadı yönünden de herhangi bir beyanının alınmadığı ve bu yönde hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Hükmün kapsamı başlıklı HMK'nın 297. maddesinde "(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı aleyhine takip konusu yapılan senette tahrifat yapıldığını, bedel kısmının 1000 TL olmasına rağmen 9000 TL yapılarak takibe konulduğunu, takip konusu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....
Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir." Bu madde hükmüne göre; aksi kararlaştırılmadıkça alım-satım ilişkilerinde alıcı ile satıcının edimlerini aynı anda eda etmeleri esastır. O halde, meselâ alım satım akdine konu malı teslim almadan satıcıya çeki verdiğini iddia eden menfi tespit davacısı, aslın hilafını iddia ettiğinden bu iddiasını ispat yükü altındadır (Muşul, T: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, İstanbul, 2016, s:323 vd.). Bilindiği gibi, kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla (örneğin avans olarak) verildiği iddiasının (HMK'nın 200. maddesi gözetilerek) ispat edilmesi gerekir....
Davacı, taşınmazı 1980 yılında davalıdan haricen satınaldığını iddia ettiğine göre, harici satış, taşınmazın tapulu olması nedeniyle TMK'nun 706, BK'nun 213 (TBK 237), TK'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi gereğince geçersizdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının bu nedenle reddine, terditli bedel iadesi yönünden iddia ve savunma çevrevesinde tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, tefe-tüfe endeksleri, altın, döviz fiyatlarındaki artış oranları, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar ile 10.07.1940 tarih, ......
Haciz ihbarnamesinin kendilerine tebliğ edildiğini; kendilerinden istenen bedel kadar icra takip borçlusuna herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek; bu icra dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, borçlu şirketle davalı şirket arasında------- bulunduğunu, borçlu şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Dava, İİK'nun 89/3 Madde gereğince açılan menfi tespit davası olup, yargılamaya devam edilirken davacı taraf davasından feragat etmiş, davalı vekili de yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediğini bildirmiştir. Davadan feragat HMK 307 madde gereğince davayı sona erdiren işlemlerden olup, davacı vekilinin de vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğundan yargılamaya son verilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/545 E. - 2011/525 K. sayılı 16.12.2011 karar tarihli davanın reddine ilişkin kararın kaldırılarak davanın kabulüne, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacı tarafın ileri sürdüğü hususların hiç birinin HMK'nın 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi şartları içinde bulunmadığı, iş bu davada yargılamanın iadesi sebepleri olarak sıralanan hususların, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/545 E. - 2011/525 K. sayılı menfi tespit isteminin reddine ilişkin hükmün temyizi ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.12.2012 gün 2012/4968 E. - 2012/18950 K. sayılı onama kararına karşı girişilen karar düzeltme dilekçesinde de ileri sürüldüğü gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/653 Esas KARAR NO : 2021/735 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/11/2021 KARAR TARİHİ: 12/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Müdürlüğünün ....Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile teminatsız olarak yahut ön görülecek makul bir teminat ile acilen takibin durdurulmasını, müvekkilinin haciz tehdidi altında borcunu ödememesi durumunda davanın istirdat davasına dönüşmesi durumunda davalı tarafa ödenen paranın borçlu olmayan müvekkile iadesine, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline karşı yapılan borçlunun takipte kesinleşen miktarın %40 dan aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/660 KARAR NO : 2023/709 DAVA : Menfi Tespit ( Haksız Fiilden Kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 29/08/2023 KARAR TARİHİ : 27/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ( Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu ----- plaka sayılı aracın 11/03/2022 tarihinde davalı ... şirketine kasko poliçeli olan -----ve üçüncü bir aracın maddi hasarlı bir trafik kazasına karıştığını, bu nedenle icra takibinin başlatıldığını, icra takibinde müvekkiline takibe mesnet belgelerin tebliğ edilmediğinden bu haliyle icra takibinin usulsüz olduğunu belirterek müvekkilinin daha sonra arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....