Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının icra takibinde talep edilen alacağa karşı menfi tespit isteği anlaşılabiliyorsa da, dava dilekçesinde davacı tarafından davalıya verildiği bildirilen 750.000-TL bedelli üç adet çekten davalı tarafından düzenlenen 2022 tarihli bir adet faturadan söz edilmekte ise de bu çekler ve fatura nedeniyle menfi tespit isteği bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Kural olarak menfi tespit davası kısmi olarak açılamaz. Ancak ,borçlu icra takibindeki borcunu kısmen kabul ediyorsa, kalanı için kısmi menfi tespit davası açması mümkün bulunmaktadır. (Yargıtay 19. H.D.'nin 2013/7695-12236 Esas-Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.)Ancak,takibin tamamı için borç bulunmadığı ileri sürülerek kısmi menfi tesbit davası açılamayacaktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Gaziantep 1. İş ile 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşmeye dayalı cezai şart nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında gözlük, cam ve çerçeveleri sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme şartlarına uygun davranılmamasından dolayı el konulan 4700.00-YTL. alacak için eldeki davanın 18.12.2006 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. 506 Sayılı Yasanın 134. maddesine göre bu kanunun uygulanmasından ... uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği açık yasa hükmü olup, somut olayda uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen ve özel hukuk hükümlerine tabi kurum ile gözlükçü arasındaki menfi tespite ilişkin olduğu anlaşılmakla, görevli mahkeme Gaziantep 2....

      Hukuk Dairesi'nin 09/05/2016 tarih ve 2015/1927 E. - 2016/ 2637 K. sayılı ilamı ile bozulmuş ve bozma ilamında karşı dava olarak açılan menfi tespit davasında harç ödemesi yapılmadığından usulüne uygun bir menfi tespit davasından söz edilemeyeceğine karar verildiği görülmüş ise de, her dava ve şikayet, davanın açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre incelenip sonuçlandırılarak hükme bağlanır (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 E., 2011/300 K. sayılı kararı). Bu durumda, şikayet tarihi olan 02.01.2015 tarihi itibariyle takibe konu ilamda yer alan ve karşı dava olarak açılan menfi tespit davası üzerine verilen hüküm kesinleşmediğinden takibe konu edilemez. O halde; mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile takibin 19.368,28 TL. vekalet ücreti alacağına ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin şikayetin de reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ... gün ve ... E. ... K; ... gün ve ... E. ... K sayılı kararında da vurgulanmıştır. (T.C....

          DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/06/2023 KARAR TARİHİ : 06/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi tespit (Bankacılık alacağından kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dava dilekçesi ve ekleri incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE İSTEK : Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine başlatılan ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5732 E sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibine dayanak kambiyo evrağının Türk Ticaret Kanunu'nun 741. maddesine göre zamanaşımına uğraması nedeniyle borçlu olmadığımızın tespiti ve müvekkil aleyhine devam eden takibin iptalini talep ve dava etmiştir....

            DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/06/2023 KARAR TARİHİ : 06/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi tespit (Bankacılık alacağından kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dava dilekçesi ve ekleri incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE İSTEK : Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine başlatılan ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5736 E sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibine dayanak kambiyo evrağının Türk Ticaret Kanunu'nun 741. maddesine göre zamanaşımına uğraması nedeniyle borçlu olmadığımızın tespiti ve müvekkil aleyhine devam eden takibin iptalini talep ve dava etmiştir....

              Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk karar tarafların temyizi üzerine; Dairemizin 2008/5774 Esas, 2009/1069 Karar sayılı ve 16.02.2009 tarihli ilamıyla; HUMK.’nun 388/son ve 389. maddeleri uyarınca hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, dava İİK.’nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğuna göre, davacının borçlu olmadığı miktarın tespiti biçiminde karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde menfi tespit davasıyla bağdaşmayacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, takibe konu 5000.-USD meblağlı bonodan dolayı davacı yanın 1.606,95.-USD'lik bölüm üzerinden borçlu olmadığının tespitine, takibin itirazın iptaline karar verilen asıl alacak bölümü 1.606,95....

                Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın yetkili ... mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın tapu iptal ve tescil istemine yönelik kısmının ayrılarak menfi tespit talepleri yönünden ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının alacağının belirlenebilir olması nedeniyle belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece,menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin davalının ikametgahı veya takibin yapıldığı yer mahkemesi olduğu, davalıların ikametgahının ve takip yapılan yerin ... olması nedeniyle diğer usul itirazları değerlendirilmeksizin davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece, davalı yanca yapılan icra takibi sonucu davalıya ait taşınmazın 11.7.2002 tarihli ihale ile satıldığı ve davanın 1 yıllık istirdat süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı yanca 26.7.2001 tarihinde toplam 14.500 YTL alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde 11.7.2002 tarihinde yapılan ihale sonucu 12.000 YTL’ lik alacak karşılığında davacıya ait taşınmaz devir alınmış ve takip 16.12.2002; 30.4.2003 tarihli işlemler ile kalan alacak yönünden devam etmektedir. İİK’ nun 72.maddesine göre, borçlu henüz ödenmeyen borç kısmı için menfi tespit davası, ödenmiş bölümü için de istirdat davası açılabilir....

                    ın asıl alacak olarak 25.574,39-TL üzerinden %80 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak ve takip tarihine kadar hesaplanmış faiz ve ferileri ( 8.077,22 TL ) ilave edilmek sureti ile ayrıca dava tarihinden sonra 22/02/2011 tarihinde yapılan 30.000,00-TL tahsilatın infazda gözetilmek sureti ile sorumlu olduğunun tespitine, davacının kötü niyet tazminatına yönelik isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK'un 74. (HMK'nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu