"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ Davada, taraflar tacir olup şirketler arasındaki teminat mektubundan kaynaklanan alacağın tahsili istenilmektedir.Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir.Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında temizlik hizmeti konusunda 21.01.2010 tarihinde hizmet alımlarına ait tip sözleşme imzalandığını, işin teminatı olarak davalıya 22.02.2010 tarihli 38.000,00 TL teminat mekbunun verildiğini, işin 05.03.2012 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin her türlü yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen teminat mektubunun iadesi talebinin davalı tarafça, çalışanların özlük haklarının ödenmediği gerekçe gösterilerek reddedildiğini ileri sürerek, 38.000,00 TL. bedelli teminat mektubundan kaynaklı borçlarının bulunmadığının tespiti ile teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takip dosyasındaki kısmi itirazının 1.026,00 TL asıl alacak ile nakde dönüşen teminat mektubundan kaynaklanan 5.108,10 TL. üzerinden iptali ile bu miktarlar üzerinden takibin devamına, 2.453,64 TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı yan davalı borçlu hakkındaki icra takibinde asıl alacak, işlemiş faiz ve teminat mektubu bedelinin blokesi isteminde bulunmuştur....
ın bilirkişi tarafından tespit edilen teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak miktarının depo edilmesinden sorumlu olduğu, anılan davalının icra takibine itirazının teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak yönünden haksız olduğu, diğer davalı kefillerin ise genel kredi sözleşmelerinde kefillerin teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacağın depo edilmesinden sorumlu olduklarına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bilirkişi tarafından tespit edilen teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak miktarının depo edilmesinden kefil olan davalı şirketlerin sorumlu olmadığı, anılan davalıların icra takibine itirazının teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak yönünden haklı olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında davalı asıl borçlu... hakkında gerekçe yönünden, diğer davalılar hakkında ise esas yönünden isabet görülmemiştir....
Hal böyle olunca mahkemece, sözleşme hükümleri karşısında davalı asıl borçlu Ufuk Ataç'ın bilirkişi tarafından tespit edilen teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak miktarının depo edilmesinden sorumlu olduğu, anılan davalının icra takibine itirazının teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak yönünden haksız olduğu, diğer davalı kefillerin ise genel kredi sözleşmelerinde kefillerin teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacağın depo edilmesinden sorumlu olduklarına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bilirkişi tarafından tespit edilen teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak miktarının depo edilmesinden kefil olan davalı şirketlerin sorumlu olmadığı, anılan davalıların icra takibine itirazının teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakit alacak yönünden haklı olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında davalı asıl borçlu Ufuk Ataç hakkında gerekçe yönünden, diğer davalılar hakkında ise esas yönünden...
Bu durumda mahkemece taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalı kefillerin çekten ve/veya teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi krediden sorumlu olduğuna yönelik açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, taraflar arasında akdedildiği hususunda ihtilafsız olan 16/08/2018 tarihli düzenleme şeklinde kayıtsız şartsız kredi borcu ikrarına havi senet ve kredi alacağının tasfiyesi sözleşmesinde davalı kefillerin çekten ve veya teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi krediden sorumlu olduklarına yönelik açık hüküm bulunduğundan davalıların bilirkişi raporu ile takip tarihi itibarıyla davacının tespit ettiği çek ve teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu oldukları gözetilerek anılan kaleme yönelik davalıların itirazının iptali ile bu kalem yönünden de takibin devamına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Bu durumda mahkemece taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalı kefillerin çekten ve/veya teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi krediden sorumlu olduğuna yönelik açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, taraflar arasında akdedildiği hususunda ihtilafsız olan 16/08/2018 tarihli düzenleme şeklinde kayıtsız şartsız kredi borcu ikrarına havi senet ve kredi alacağının tasfiyesi sözleşmesinde davalı kefillerin çekten ve veya teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi krediden sorumlu olduklarına yönelik açık hüküm bulunduğundan davalıların bilirkişi raporu ile takip tarihi itibarıyla davacının tespit ettiği çek ve teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu oldukları gözetilerek anılan kaleme yönelik davalıların itirazının iptali ile bu kalem yönünden de takibin devamına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 11/05/2017 KARAR TARİHİ : 07/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2021 Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile dava dışı ... İnş. Ltd....
Finans İhtisas Mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın yukarıda belirtilen Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesinin 25.11.2021 tarihli, 1232 karar numaralı kararında yer verilen kanun maddelerinden kaynanıp kaynaklanmadığına bakılması gerekmekte olup somut olayda da uyuşmazlığın banka tarafından verilen teminat mektubundan kaynaklanan alacağın tahsilinden kaynaklandığı anlaşılmakla iş bu davanın finans ihtisas mahkemesi olarak belirlenen İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzii için İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine, Mahkememiz esasının gönderme kararı uyarınca kapatılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: 1-)Uyuşmazlığın teminat mektubundan kaynaklanması nedeniyle iş bu davanın finans ihtisas mahkemesi olarak belirlenen İstanbul 6, 7, 8 ve 9....
H.D.; 2019/3434 E - 2020/6132 K...), eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar mevcut değildir. Çünkü, eda davası sonunda verilen hüküm ile, aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığı da tespit edilir ve ondan sonra bu tespite dayalı olarak eda hükmü kurulur. Yargıtay'ın kararlı uygulamasına göre de, eda davası açmak mümkün ise, tespit davası açılamaz. Somut olayımızda davacı, aralarındaki ticari ilişki nedeni ile davalıya vermiş olduğu teminat mektubundan ötürü borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davası açmıştır, oysa davacı tespit davası açmak yerine davalıya vermiş olduğu dava konusu teminat mektubunun istirdadına dair eda davası açarak direkt sonuç doğurucu nitelikte eda davası açabilecek konumdadır....