Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalıların kefaletinin geçerli olduğu genel kredi sözleşmesi kapsamında düzenlenen teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakdi alacağın depo edilmesinin kefilden talep edilmesi ancak sözleşmede bu yönde açık bir hüküm bulunması halinde mümkündür. Davacı vekilini 26/11/2015 tarihli yazılı beyan dilekçesinde depo talebine ilişkin genel kredi sözleşmesinde ayrıca düzenlenmiş bir hüküm bulunmamakla birlikte müvekkili bankanın kredi sözleşmesi kapsamında verdiği teminat mektubuyla ilgili olarak sözleşmenin feshi durumunda nakit riski talep etme hakkı olduğu gibi gayri nakdi riski depo etme hakkının da usul ve yasa kapsamında bulunduğunu bildirmiştir. Taraflar arasında akdedilen 01/12/2011 tarihli sözleşmede ise teminat mektubu bedelinin kefil tarafından depo edileceğine ilişkin açık herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmenin 38/3- 12. maddesinde yer alan depo hükmü müşteriye yönelik olup, kefil hakkında uygulanamayacaktır....

Dava, kira sözleşmesi gereği verilen 54.443USD bedelli teminat mektubundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Somut olayda; davada dayanılan ve hükme esas alınan 31/08/2016 düzenlenme tarihli sözleşmenin, imzalandığı tarihte yürürlüğe gireceği, kira ödemesi başlangıç tarihinin AVM'nin açılış tarihinden sonraki bir tarih olmamak üzere kiracının mecurda faaliyete başladığı tarih olup kira ödeme başlangıç tarihinden itibaren sürenin on yıl olduğu, asgari aylık kira bedelinin birinci kira yılı için aylık 110 USD/m2 olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.03.2020 tarih ve ... esas, ... - sayılı dosyasından onaylandığını, kararın 20.03.2020 tarihinde ilan edilerek, alacağı itiraza uğrayan alacaklıların tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceklerinin bildirildiğini, Konkordato komiserliğine bildirilen iki adet meri teminat mektubundan kaynaklanan 4.616,03 TL komisyon alacağı ile iki adet toplam bedeli 184.970,00 TL olan teminat mektubu riskinden doğan alacağın itiraza uğradığını, 18.03.2020 — 30.06.2020 tarihleri arasında sürelerin durduğunu, süresi içinde alacakları için dava açtıklarını, ... Tic. Ve San. A.Ş. lehine Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında ... nolu 56.500,00 TL ve ... nolu 128.470,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarının halen meri olduğunu, meri teminat mektupları için işlemiş 4.616,03 TL komisyon alacaklarının olduğunu, bu alacağın ödenmesi için ... 13....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, teminat mektubundan kaynaklanan alacak ilişkisine ve 11. Hukuk Dairesi'nin karar yönünden bozma kararı bulunmasına göre kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İş bu menfi tespit davasıda da teminat mektuplarını düzenleyen bankaya karşı borçlu olmadığının tespiti talep edildiğinden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/1- h. ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine." karar verilmiştir....

        Banka alacağının kalan kısmının nakde dönüşen 13.06.2016 tarihli teminat mektubundan kaynaklandığı görülmüş olup, teminat mektubunun 09.05.2019 tarihli tazmin talep yazısı ile nakde çevrildiği, tazmin tutarı 500.000,00 TL olmakla birlikte davacı bankanın ödeme emrinde teminat mektubundan kaynaklı asıl alacak tutarını 264.315,62 TL olarak bildirdiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 11 maddesinde temerrüt tarihinde müşterinin TL kredilerine uygulanan faiz oranına en yükseğinin %50 fazlasının dikkate alınacağı belirtilmiş olup, nakde dönüşen teminat mektubundan kaynaklanan alacağa davacı banka tarafından uygulanması istenilen temerrüt faiz oranı %36 olarak bildirilmiştir. Sözleşme hükmü dikkate alındığında %36 faiz oranın %24’ün %50 fazlası olduğu, bu halde davacı banka tarafından varlığı kabul edilen akdi faiz oranının %24 olarak benimsendiği görülmüştür....

          Davalı vekili, teminat mektubundan kaynaklanan alacağın zamanaşımına uğradığını, borcun kat ihtarnamesinde belirtildiği üzere teminat mektubundan doğduğunu, söz konusu teminat mektubunun ise müvekkilinin ortağı olup sonradan 02.09.2005 tarihinde hisselerini devrettiği T.. Oto Ticaret ve Servis İşletmeciliği Ltd. Şti.nin G.. Otelcilik Turizm San. A.Ş.ye kefaletinden dolayı imzalanan 01.11.2005 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesine dayanılarak verildiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye taraf olmayıp imzasının bulunmadığını, müvekkilinin kefil olan şirketteki hisselerini devrettikten sonra söz konusu borç tasfiye sözleşmesinin imzalandığını ve bu nedenle müvekkilinin bu sözleşmeye dayanılarak verilen teminat mektubundan dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 5 yıl süre ile bayilik anlaşması imzalandığını, davalının sözleşme imzalandıktan sonra sürekli olarak sözleşme koşullarını ağırlaştıran taleplerde bulunduğunu, müvekkilin bu durumda sözleşmeyi yenilemeyeceğini davalıya ihtarname ile bildirmesi üzerine sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesine rağmen davalının sözleşmeye aykırı davranışlarına devam ettiğini ve 16.12.2009 tarihinde de sözleşmeyi feshettiğini belirterek davalı tarafça müvekkilinin sözleşme yapılırken verdiği teminat mektubundan yaptığı kesinti ile bayi alış fiyat farkından kaynaklanan 15.407,79.TL fatura alacağının ödenmesini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 25/03/2022 Davanın Türü: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü; I. DAVA Davacı vekili açtığı dava ile, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve taşınmaz satış vaadi uyarınca yapılan inşaatın yüklenicisi sıfatıyla davalı arsa sahibine verilen teminat mektubu ve iki adet teminat çekinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevabında, davanın reddini talep etmektedir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi, davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığını, bu davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğunu gerekçe yaparak davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine karar vermiştir. IV....

                Asliye hukuk Mahkemesinde görülen menfi tespit davasında paraya çevrilen teminat mektubuna ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi sebebiyle bu şekilde davanın görülmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırıldığı ve teminat mektubu yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilerek kararın kesinleştiği, icra takip tarihi itibariyle menfi tespit davası derdest olduğuna göre ve paraya çevrilen teminat mektubuna ilişkin istirdat talebine mahkemece bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca icra takibi yapılamayacağı, ancak asıl alacak (teminat mektubu bedeli: 506.000,00 TL'ye) yönelik bir itiraz bulunmadığından asıl alacak davacı tarafından talep edilebilir hale gelmiş ise de, davacının ancak kararın kesinleşiği 07.03.2016 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği ve bu tarihten önce asıl alacağın ödenmiş olması nedeniyle davalıdan işlemiş faiz talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu