Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ancak gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verileceğini, menfi tespit davasının başlı başına takibin seyrine tesir etmeyeceğini, kanuni düzenlemeye göre ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için teminat yatırılması gerektiğinin açıkça ifade edildiğini, tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere yatırılacak teminat karşılığında ara karar oluşturulmasını talep etmiştir. EK KARAR: Mahkemece 26/12/2021 tarihli ara karar ile; sadece davanın taraflarını bağlamak kaydıyla davacı borçlu tarafından takibe konu alacağın İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ......
355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesindeki dava ,menfi tesbit ve tedbir talebine ilişkindir.Mahkemece öngörülen teminat davacı tarafça 10/08/2022 tarihinde yatırılmıştır.Dava ve talebin niteliğine göre ; somut olayda davacının menfi tespit talebine ilişkin asıl talebi yönünden uyuşmazlık yargılamaya muhtaç durumda olup, davanın henüz devam ettiği,davacının yargılamada kaçak tutanağının aksinin isbatı yönünden delil sunma imkanının bulunduğu , dava konusu yerin işyeri vasfında olması ve işyeri faaliyetinin devamı yönünden , elektriğin kesilmesi halinde ciddi bir zararın doğacağı hususunda yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği, elektriğinin kesilmesinin , tedbir talep eden açısından telafisi zor ya da imkansızlık halinin bulunması karşısında ,somut olayda HMK. 389 ve devamı maddelerde düzenlenen ihtiyati tedbir karar verilmesi için gerekli şartların mevcut olduğu anlaşılmakla , tedbir kararı...
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Tüketici Mahkemesinin 2018/208 E. sayılı dosyasın ile açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de ,takip alacaklısının menfi tespit davasında taraf olarak yer almadığı anlaşıldığından tedbir kararının dosyanın tarafları açısında geçerli olduğundan ve senedin iktisabında davalı alacaklının bile bile davacı borçlunun zararına hareket ettiğini ispata yarar somut bir delilinde sunulmamış olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Davacı, icra takibinin menfi tespit davası sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.03.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır....
Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2021 NUMARASI : 2021/390 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taraf olarak eklendiği Merzifon İcra Müdürlüğü'nün 2017/971 esas sayılı dosyasında davalı alacaklı taraf borcunun olmadığını, Merzifon İcra Müdürlüğü'nün 2017/971 esas sayılı icra takibinin durdurulması ve davacı müvekkili hakkındaki hacizlerin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, taraflar arasındaki dava, İİK.nun 89/3. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası olup, davacının alacak borç ilişkisinin doğrudan tarafı olmadığı, bu nedenle, İİK'nun 72. maddesi gereğince tedbir kararı verilemeyeceği, İİK'nun 89.maddesinde düzenlenen özel hüküm gereğince 3.haciz ihbarnamesinin alındığı tarihten itibaren süresi içerinde menfi tespit davası açılması halinde, buna dair belgenin 20 gün içerisinde icra müdürlüğüne teslim edilmesi halinde cebri icra işlemlerinin dava sonuna kadar duracağı, davacı tarafından, haciz ihbarnamesinin alınmasından itibaren 20 gün içerisinde davanın açıldığına dair belgenin icra müdürlüğüne sunulmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği anlaşılmıştır....