Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) Aynı yasanın 72/ VI’ıncı maddesin de ise; "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. " hükmüne yer verilmiş olup, buna göre; borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı alamamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borç alacaklıya ödenmiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin, yazılı hüküm gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir. (Çavdar, Seyit, İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ..., 2007, s.803)....
Dava, kaçak elektir kullanıldığı gerekçesi ile düzenlenen faturaya nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili ile olan karşılıklı borç ilişkisine istinaden 60.000 TL ödeme aldığını ve bundan sonra borcunu ödemediğini, başlattıkları icra takibi nedeniyle de eldeki menfi tespit davasını açtığını, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, menfi tespit davalarının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu süre dolduktan sonra icra takibinin başlatıldığını, somut olayda icra takibi başlatıldıktan sonra açılan bir menfi tespit davasının söz konusu olduğunu, kural olarak takipten sonra açılan menfi tespit davasının icra takibini durduramayacağını, ancak henüz haciz yapılmamışsa veya haciz yapılıp satış yapılmamışsa borçlunun toplam borç miktarı ve ferilerini depo ettikten sonra ayrıca %15'den az olmayan bir teminatı yatırarak mahkemeden ihtiyati tedbir istemesinin mümkün olduğunu, tedbir kararı verilmesi halinde de, alacak miktarının %115'inin teminat olarak yatırılması gerektiğini, Yargıtay emsal içtihatlarının da bu yönde olduğunu...
İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasına konu çekler nedeni ile menfi tespit ile takip konusu yapılmayan rıza dışında hamilinin elinden çıktığı iddia edilen çekin takip konusu yapılmamasına dair ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Dosya kapsamından, davalı ...ltd. Şti tarafından İstanbul ......
İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasına konu çekler nedeni ile menfi tespit ile takip konusu yapılmayan rıza dışında hamilinin elinden çıktığı iddia edilen çekin takip konusu yapılmamasına dair ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Dosya kapsamından, davalı ...ltd. Şti tarafından İstanbul ......
GEREKÇE:Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı meni tespit davasında, müvekkilinin davalı ile hiçbir ticari ve hukuki ilişkisinin olmadığını ileri sürerek açtığı menfi tespit davasında, icranın durdurulmasına yönelik tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf istinaf dilekçesine her ne kadar toplam borcun icra dosyasına yatırılması ve mahkeme dosyasına dosya borcunun %15'inin teminat olarak yatırılması halinde talebin kabulü gerektiğini ileri sürmüş ise de davacının dava dilekçesindeki tedbir istemi icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine ilişkin olmayıp İİK 72/3 maddesi ilk cümlesi uyarınca takibin durdurulmasına ilişkindir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığı'na aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın 72. madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır. 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddenin 3. fıkrasında "....İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle, verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davacılar tarafından açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi veya takibe başlandıktan sonra menfi tespit davası açılmışsa takibin yapıldığı icra dairesinin bulundu yer olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, müvekkili yönünden davanın usulden reddine karar verilmesinden bahisle 30/06/2021 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin ara kararının kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Talep, davacılar hakkında bonoya dayalı yapılan kambiyo takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK 72. Maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında menfi tespit davası açabileceği belirtilerek bu duruma ilişkin gecici hukuki koruma mahiyetinde özel bir ihtiyati tedbir düzenlenmiştir. İİK'da özel düzenleme bulunduğundan bu durumda tedbir konusunda İİK 72. Maddesi uygulanacaktır. İİK 72/3. Maddesinde açıkça takipten sonra açılacak menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden, mahkemece takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmemesi yerinde olmuştur....