Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sadi Konuk Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesinde psikolojik tedavi gördüğünü beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı tespit edilmeden eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin raporuyla belgelenmesi karşısında, sanığın eyleminin basit yaralama niteliğinde olduğu gözetilerek mağdurun şikayetten vazgeçmesi nedeniyle hakkında açılan kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 25.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Konuk adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 106 ada 39, 108 ada 24, 139 ada 4, 181 ada 3 ve 31, 196 ada 5 ve 200 ada 64 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 116 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına kayıtlı 1/2 payının tapu kayıtlarının iptali ile, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 18.11.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ... A.Ş. vekili, 31.03.2015 havale tarihli dilekçesinde; davalı ...'in T. Halk Bankası A.Ş. ... Şubesinin kredi borçlusu olduğunu, alacağın ödenmemesi nedeniyle aleyhine başlatılan icra takiplerinden dolayı çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarına haciz konulduğunu, davalı ...'...

        Sanık bozma sonrası 26.02.2015 tarihli duruşmadaki savunmasında, radyoda çalışan personellerinin olmadığını, yönetim kurulu üyeleri olarak zaman zaman bilgisayara yüklemeler yaparak müzik yayınını gerçekleştirdiklerini, sadece radyoya konuk geldiği zaman radyoda olduklarını, bunun dışında ise radyodaki müzik yayın akışının bilgisayardan otomatik olarak gerçekleştirildiğini, suç tarihinde %20 hisse sahibi olduğunu, 2014 yılı itibariyle şirketin bütün hisselerini üzerine aldığını beyan etmiştir....

          ın konuk olduğu, diğer davalı ...’in sunuculuğunu yaptığı, davalı Beyaz TV (Kanal ... Radyo Yayıncılık San. Tic. A.Ş.) adlı televizyon kanalında “Beyazın Sultanı” isimli programın yayınlandığını, bu programda davalı ... tarafından yapılan açıklamalar nedeniyle davacıların kişilik haklarının davalılar tarafından ihlal edildiğini iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davaya konu somut olayda; davalılardan ...’in sunuculuğunu yaptığı TV programında davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edecek mahiyette herhangi bir söz veya tutumunun olmadığı anlaşılmakla adı geçen davalı hakkındaki istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalının sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalılar ... ile Kanal ... Radyo Yayıncılık San. Tic....

            Spor arasında yapılan futbol müsabakası sonrasında çıkan olaylar neticesinde Yenişehir Stadyumunun soyunma odalarında lavabo, kapı, duş fıskiyesi, çöp kutusu, çeşitli cam ve koltukların kırılması ile ilgili başlatılan soruşturmada stadyumun Gençlik ve İl Spor Müdürlüğünün kullanımında olan kamu malı statüsünde olduğu, zararın konuk takım olan ... Spor Kulübünün yönetici, antrenör ve futbolcu kadrosunda bulunan şahıslar tarafından meydana getirildiğinin tespit edildiği, sanığın da ......

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan Melek aleyhine yapılan icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını bu nedenle borçlunun .... plaka sayılı aracını diğer davalı ...’ya satışına ilişkin tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi tanınmasını istemiştir. Davalılardan... vekili, satışın gerçek olduğunu, aracın bedelinin satıcıya ödendiğini, tescil için de başvurunun yapıldığını, iyiniyetli olarak işlemlerin yürütüldüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı ... vekili ise davacının uzlaşmaz tavrı ve uyguladığı çok yüksek faiz yüzünden borcun ödenemediğini, muvazaanın söz konusu olmadığını söyleyerek davanın reddini savunmuştur....

                Melek Meltem Aykut’a verilen 05.04.2021 tarihli vekaletname örneği incelendiğinde vekile temyizden feragat etme yetkisinin tanınmış olduğu görülmüştür. HMK’nın 307. (HUMK’nın 91'inci) maddesine göre feragat, iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir. Bu itibarla, davalı ... vekilinin temyiz isteminin usulüne uygun bulunan feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'na iadesine, 07.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; 1- Kamu kurumu niteliğindeki belediye binasının eklentisi niteliğindeki etrafı çevrili bahçesinde bulunan motosikletin; 5237 sayılı TCK'nın 142/1-a maddesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan eşya olarak kabul edilemeyeceğinden, suça sürüklenen çocuğun eyleminin aynı Yasanın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmemesi, 2- Suça sürüklenen çocuğun savunmasında, suça konu motosikleti müştekiye teslim ettiği, müştekinin soruşturma aşamasındaki beyanında, ağabeyi Bülent’e ait otomobil ile suça sürüklenen çocuğun annesini de olduğu halde Reyhanlı’ya giderek suça sürüklenen çocuğun bıraktığı yerden motosikleti alıp geri döndüğü ve tanık Melek Yonca’nın soruşturma aşamasındaki beyanında; müşteki ile birlikte Reyhanlı’ya gidip oğlu suça sürüklenen çocuktan motosikleti alıp geri döndükleri yönündeki açıklamaları karşısında, suça sürüklenen çocuğun motosikleti müştekiye iade etmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmeden,...

                    Dosya kapsamından,,davacı tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazda halen annenin oturduğu ve aile konutu olduğu, davalı Melek Aslan tarafından ise aile konutu olmadığı, aile konutu niteliğini yitirdiği iddia edilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle aile konutu olup olmadığı tartışılacağından Türk Medeni Kanununun 194 ve devamı maddeleri gereğince uyuşmazlığın 3. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Mersin 3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu