WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Mahkemece haksız tahrik olarak kabul edilen eylemlerin sanığın eski yengesi olan mağdur Melek Topal'dan kaynaklanması, müşteki Hüsamettin Oğuz'dan sanığa yönelen haksız bir hareket veya davranışın bulunmaması karşısında, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması mümkün değil ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşıldığından...

    Eksik yatan harcın mahcuzların değeri üzerinden peşin temyiz harcına tamamlattırılması için davalı tarafa 6100 sayılı HMK’nun ek geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 434. maddesi uyarınca süre verilmesi, süresinde harcın yatırılmaması halinde ise temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi, yatırılması halinde ise incelenmesi gerekli bulunduğundan;; 1.Borçlunun ticaret sicil kaydında geçen son adresindeki faaliyetini sürdürüp sürdürmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması ve aynı konuda ve davacı üzerinden faaliyetine devam edip etmediği konusunda mahallinde kolluk aracılığı ile de araştırma yaptırılmasının sağlanması ile bunlara ilişkin yazı cevaplarının, 2.Davacı şirket yetkilisi ... ile eski ortağı Melek ve yeni ortağı..., hacizde hazır bulunan ... ve Borçlu şirketin kurucusu ...’nın anne, baba, kardeşleri ile birlikte eşlerini ve çocuklarını gösterir aile nüfus kayıt tablolarının temin edilip eklenmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE...

      K A R A R Davacı, davalı ile yaptıkları sözleşme uyarınca, Özel Konuk Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde özürlülere özel rehabilitasyon ve eğitim hizmetleri verdikleri halde, davalının eğitim hizmetlerinin fazla ödendiğini belirterek iadesinin istendiğini, fazla ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuş esastan da davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında özel hukuk hükümlerine tabi, özel rehabilitasyon ve eğitim hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet söz konusu değildir....

        Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından sunulan iş sözleşmesine göre davacının konuk organizatörü olarak çalıştığı, bu nedenle karar gerekçesinde davacının spor programında istihdam edildiği şeklinde yer alan ibarelerin dosya içeriğine uygun olmadığı, ancak her ne kadar şirket yönetim kurulunun yaptığı toplantı sonucunda organizasyon değişikliği, haber yayınlarına son verildiği belirtilerek davacının iş sözleşmesi feshedilmişse de, feshin geçerli nedene dayandığını kanıtlama yükümü altında olan işveren davalının bu yükümünü yerine getirmediği, karar gerekçesinde de açıklandığı üzere davalı şirketi devralan şirketin yetkilisinin 27.11.2013 tarihinde...

          Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Acil Servis bölümünde doktor olarak görev yapan sanıkların trafik kazası nedeniyle kendilerine başvuran hastayı parçalı kırıklarını alçıya almadan yoğun bakım ünitesine sevk ederek görevlerini ihmal ederek adı geçen şahsın ölümüne sebebiyet verdiklerinin ileri sürülmesi, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporunda hayati tehlikesi olan hastanın parçalı kırıklarını alçıya almadan yoğun bakım ünitesine sevkinin hatalı olup olmadığı hususunun değerlendirilmediği ve hastanın parçalı kırıklarının alçıya alınmadığından Özel ... Hastanesi yoğun bakıma geç alınması nedeniyle bu arada geçirilen sürenin ölüm olayının gerçekleşmesine etkisi olup olmadığı hususunda açıklık bulunmaması nedeniyle Adli Tıp Kurumunun 1....

            Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 123,29 TL olup, karar tarihi itibari ile 2.270,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı Fırat Konuk vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, 2-... yönünden Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı ...'a yükletilmesine 12/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Suça sürüklenen çocukların, kimliği tespit edilemeyen S isimli arkadaşları ile birlikte N K ve Ali Oğuz Konuk İlköğretim Okulu'nun bahçesine girerek yanlarında getirdikleri sprey boya ile okul binasının giriş kısmının engelli girişinin bulunduğu duvar üzerine "Antepli, Çarli Ahmet, Kerem Poyraz ve Enes" şeklinde yazı yazdıkları, ayrıca öğrencilerin sıraya geçtikleri kısımda asfalt zemin üzerine boya ile "no no no" şeklinde yazı yazdıkları, yine bayrak direğinin yakınlarında asfalt üzerine "K P " şeklinde yazı yazmak suretiyle zarar verdikleri iddia ve kabul edilen olayda; kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Konuk,... Konuk ve ... aleyhine açılan Birleşen ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/141 Esas sayılı dosyasında tarafların Boysan Tekstil Boya San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin ortakları oldukları, taraflarca imzalanan 10/08/2004 tarihli protokolün 5. maddesinde “ortakların tamamının aynı iş kolunda başka iş yerlerinde çalışamayacaklarının, ortak olamayacaklarının, danışmanlık yapamayacaklarının, tüm bunların ortaklık devam ettiği müddetçe geçerli olduğunun,” aynı protokolün son paragrafında da “yukarıdaki maddelere aykırı hareket edenin 200.000 Amerikan Dolarını diğer hissedarlara tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin” düzenlendiği, davalıların protokolün bu hükümlerine aykırı olarak Boysan Tekstil Boyama San. Ve Tic. A.Ş. yi kurdukları, Boysan Tekstil Boya San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin malvarlığının bu şirkete kiralandığı, personelinin ve müşteri portföyünün yine bu şirkete kaydırıldığı, aynı iş kolunda faaliyette bulunulduğu ileri sürülerek cezai şartın tahsili talep edilmiştir....

                  DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: 2008 yılında yapılan kadastro sırasında, dava konusu Sivas ili, Merkez ilçesi, Barçın köyünde bulunan dava ve istinafa konu 132 ada 1 parsel sayılı 337,52 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz T4 20 yılı aşkın süredir zilyet ve tasarrufunda iken 1995 yılında kızı Özlem Konuk'a hibe ettiği ve halen adı geçenin zilyet olduğu belirtilmek sureti ile davalı Özlem Konuk adına tespit edilmiş, tespite karşı askı ilan süresi içinde itiraz ve dava olmadığından 16.03.2009 tarihinde kesinleşerek tespit maliki adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar T2 ve T1 03.05.2010 tarihinde taşınmazların murisleri Hüseyin Hasbi Konuk'a ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Dava, kadastro öncesi miras yolu ile gelen hakka dayalı olarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Davacı Melek Çakal kaza tarihinde 25 yaşında evli olduğundan, davacı Elif Çakal ile kaza tarihinde 23 yaşında ve çalışıyor olması nedeniyle destek tazminatına hak kazanmayacakları değerlendirildiğinden bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacılar Melek Çakal ve Elif Çakal yönünden açılmış bulunan davanın REDDİNE, 2- Davacılar T5, T3, T4 yönünden açılmış bulunan davanın KABULÜ ile, T5 için 268.715,30 TL, T3 için 11.284,70 TL, T4 için 30.000,00 TL toplamda poliçe limiti sınırı olan 310.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davacılar T5 ve T3 yönünden 24/12/2016, davacı T4 yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu