No:67 İç Kapı No:2 Merkez/Sinop adresinde yaşadığını, babası Mehmet Fahri Çelik'in ise 2008 yılında öldüğünü ve ölmeden önce Sinop ili Erfelek İlçesi Şerefiye köyünde yaşadığını, babasının 2003 yılında Ahmet Çakar isimli şahsın kız kardeşi olarak tanıştırdığı Melek isimli kişi ile evlendiğini , ancak Melek Çakar'ın Ahmet Çakar'ın kardeşi olmadığını, birlikte yaşadığı hayat arkadaşı olduğunu, babası Mehmet Fahri Çelik'in Sinop ili Efelek ilçesi Şerefiye köyünde 16 adet taşınmazı bulunduğunu, ancak Ahmet Çakar ve Melek Çelik'in birlikte babasını kandırarak, Sinop Noterliğinden 10.07.2003 tarih ve 6018 yevmiye numaralı genel vekaletnameyi Melek Çakar'ın aldığını ve 16 adet taşınmazı Ahmet Çakar'a devrettiğini, daha sonra babası Mehmet Fahri Çelik'in evliliğin iptali için dava açtığını, ayrıca ilgili taşınmazların tapularının muvazaa nedeni ile iptali ve tescil için Sinop 2....
CEVAP: Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu 04/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu dairelerin üzerinde bulunduğu taşınmazı 10/02/1994 tarihinde Mehmet Ünal tarafından Melek Bayram'a satıldığını; Açılan davada söz konusu daireler üzerinde davacıların bir hakkı olmadığı için davanın husumet yokluğundan reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Manavgat 1....
Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin olay tarihinde davalı Garanti Bankası Avcılar şubesinde bireysel portföy yöneticisi olarak çalıştığını ve şube müşterilerinden Melek Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin bankacılık işlemlerini takip ettiğini, Melek Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde çalışan personelin maaş hesaplarının şubede bulunduğunu, 08.05.2013 tarihinde Melek Tekstil şirketinin mali işler sorumlusu olarak çalışan diğer davalı T12 saat 11.35'de "...Gülay Hanım, Firma personelimizden T1 hesabı ile ilgili bir problemim var. Çözmek için 01.01.2011 tarihinden itibaren 017428578 hesabından hareketlerini görebilir misin?..."...
A.Ş. vekili Avukat Melek tarafından, davalı T.. M.. aleyhine 28/06/2013 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 05/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 22/12/2014 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve devamı maddeleri uyarınca davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek olup; kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır....
hükümlerini amir olduğu, sanık hakkında açılan kamu davasında yargılamayı yürüten ve karara bağlayan Hakim Rukiye Melek' in ise, soruşturma aşamasında dosyaya sunulan 07.06.2015 tarihli yazıda, Gelibolu İlçe Seçim Kurulu Başkanı sıfatı ile imzası bulunduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasına bakamayacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, miras bırakanı ve annesi olan Melek Ablak’ın 19.12.2007 tarihinde vefat ettiğini, yasal tek mirasçısının kendisi olduğunu, ancak murisin sağlığında 19.12.2005 tarihinde düzenlediği ölünceye kadar bakma akti ile, İzmir Konak, 2706 ada, 55 parselde bulunan taşınmazda sahip olduğu 1/2 payın tamamını davalıya devir ettiğini, işlemin kendisinden mal kaçırma amacı ile yapıldığını, saklı payına tecavüz edildiğini, davalının bakım borcunu da yerine getirmediğini belirterek, ölünceye kadar bakma aktinin iptali, bu mümkün olmadığı taktirde tenkisi talebinde bulunmuştur. Davalı, yasal şartların yerine getirildiğini, aktin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmaklaTetkik Hâkimi Melek Konuk’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.70 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Sanığın, suç tarihinden önce katılan ...’nın kızı ...’e cinsel saldırı gerçekleştirdiğini bununla ilgili kolluğa şikayette bulunduğunu beyan etmesi karşısında soruşturma evrakı, dava açıldı ise dosya getirtilip incelenerek ve denetime imkan verecek şekilde onaylı sureti dosya içine alınarak ve sanığın kızı Melek tanık sıfatıyla dinlenerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışmaması, 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın...
ne yapılan gerekçeli karar ve davacı yanın temyiz dilekçesi tebliği; "birlikte daimi çalışır ehil ve reşit işçisi Melek Demirci imzasına" şerhi ile yapılmıştır. Tebligat mazbatasının içeriğinden Tebligat Kanunu'nun 12. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi uyarınca tebligatı almaya yetkili temsilcinin bulunup bulunmadığı belirtilmeksizin doğrudan Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca çalışana tebligat yapıldığı, tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Gerekçeli karar ile davacı yanın temyiz dilekçesinin anılan davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkememesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle ve bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Suçu birlikte işleyen suça sürüklenen çocuklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve Melek Şahin (Sarı) müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine “Sebebiyet verdikleri yargılama giderinin suça sürüklenen çocuklardan payları oranında ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....