"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZ ALIM-SATIMI KAYNAKLI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZ ALIM-SATIMI KAYNAKLI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalıların ihtiyati hacize itirazı üzerine, mahkemenin 04/01/2020 tarihli kararı ile davanın mehir senedine dayalı alacak isteğine ilişkin olması sebebiyle davalıların itirazının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların murisi ... ile evlenmesi nedeniyle 7.2.2003 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, senetteki eşyalar ile ziynetlerin kendisine verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen verilmediğini belirterek mehir senedinde yazılı aşyaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelleri olan 10.000,00 YTL'nin tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 6531,90 YTL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki davada mehir senedinde yazılı olan eşyaların ve ziynetlerin aynen iadesini, olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; '' dava mehir senedine dayalı alacak talebine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; '' dava mehir senedine dayalı alacak talebine ilişkindir....
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava; mehir alacağı istemine ilişkindir. Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala mehir denir. Mehir, ödenme zamanına göre, mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel olmak üzere ikiye ayrılır. Mehr-i muaccel, peşin olarak ödenen mehirdir. Mehr-i müeccel ise ödenmesi sonraya bırakılan mehirdir. Bu mehrin ödenmesi için herhangi bir zaman belirlenmişse, bu tarih geldiğinde belirlenen mehrin ödenmesi gerekir. Şayet bir vakit belirlenmemişse, boşanma ile mehir muacceliyet kazanır. Türk Medeni Kanunu, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (02/12/1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi).Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir....
Davacı tarafın davaya dayanak ettiği mehir senedine yukarıda açıklanan safahat ile ulaşılamadığının anlaşıldığı, davacının dava açılırken vekil olarak tayin ettiği avukatına mehir senedini verdiğini ancak avukatın firari olması sebebiyle mehir senedine ulaşılamadığını belirttiği, avukat Erhan ŞAHİN hakkında açılan davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesinde bulunduğu dolayısıyla bu dosya üzerinden mehri senedine ulaşılma ihtimalinin olduğu, hal böyle olunca bu dosyanın Yargıtay'dan dönüşü beklenildikten sonra gerek UYAP üzerinden gerekse dosya içerisinde fiziki olarak araştırma yapılarak mehir senedinin bulunabileceği ayrıca ilgili avukatların bürosunda ve işyerlerinde yapılan aramalara ilişkin tutanakların birer örneğinin de kolluk tarafından muhafaza edildiği anlaşılmakla, bu konuda mehir senedinin temini için gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre işlem yapılması gerekirken Yargıtay 16....
Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak talebinin ıslah dilekçesi ile talep edilmesi mümkün değildir. Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyası olarak sadece 150 gram mehir altını talep etmesine rağmen ıslah dilekçesi ile fazladan 150 gram mehir altını ile 7 adet bilezik, 20 adet çeyrek altın ve 1 adet set takımını da talep etmiş, bunlarla ilgili nispi harcı yatırmıştır. Oysa ki davacının ıslah dilekçesi ile fazladan talep ettiği bu alacak kalemleri için başvurma harcı yatırılmamıştır. Herhangi bir talep için başvurma harcının yatırılmamış olması halinde o talep için daha sonra nispi harç yatırılmış olsa bile burada usulüne uygun açılmış bir davadan bahsedilemeyeceği açıktır....
Somut olayda, davacı kadın lehine hükmedilen mehir alacağı miktarı 16.155TL’dir. Bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin, mehir senedine dayalı alacak yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....