Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı;dava konusu mehir senedini imzalamadığını, düğünde takılan ziynetlerin tamamının düğün sonunda davacının ailesi tarafından alındığını, evliliğin bozulmaması için sessiz kaldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. ... Aile Mahkemesinin 02.07.2015 gün, 2014/133 Esas, 2015/488 Karar sayılı ilamı ile ; mehir senedine bağlı alacak ve kına gecesi masrafları ile ilgili alacak taleplerine ilişkin tefrik kararı verildiği ve karar sonrası Malatya 1. Aile Mahkemesi’nin 2017/1271 esası üzerinden yargılamaya devam olunduğu, Malatya 1....

    Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, herhangi bir ayrılık halinde ödeneceği taahhüt edilen bağışlama vaadi şeklinde (mehri muaccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca, davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1, 3, 114/1,c, 115/1)....

    Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik sebebi ile müvekkiline alınan eşyalar ile mehir senedindeki hak ve alacakları dahil olmak üzere müvekkilinin tüm eşyalarının davalıda kaldığını belirterek 5 adet 22 ayar altın bilezik, altın set, çeşitli elbise, yatak, yorgan, sandık, mobilya halısı ve salon takımının bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mehir senedinden kaynaklanan bilezikleri ve diğer tüm eşyalarını götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/731 ESAS, 2023/53 KARAR DAVA KONUSU : MEHİR ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Boşanma ,ziynet ve mehir talebinde bulunulduğu, mehir talebinin tefrik edildiğini, mehir alacağı ile ilgili, erkeğin ,kadına; mehir olarak 1 adet 22 ayar 40 gram bilezik, 1 adet 22 ayar 4 gram altın alyans, 1 adet 22 ayar 3,5 gram tektaş yüzük vermeyi taahhüt ettiğini bu nedenle belirtilen ziynetlerin tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir ....

    Davalılar vekili mehir senedindeki altının kendisine ödendiğini ve bunun karşılığında kendisinden Mehir Alındı başlıklı belgenin alındığını, ziynetlerin ise davacı tarafından alınarak götürüldüğünü savunmuştur. Mahkemece Mehir Alındı belgesinin davacının işe müracaatını sağlamak gerekçesi ile ve hile ile davacıya imzalatıldığının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eşyadan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 1996 yılında evlendiğini, davalı tarafından evden kovulduğunu, evlilik sırasında düzenlenen mehir senedindeki eşyalar ile, sonradan aldıkları eşyaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşyadan alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kişisel eşyanın aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

          Davacı ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde talep ettiği 150 gram mehir altınından ayrı olarak 150 gram mehir altını daha talep etmiş, bununla ilgili nispi harcı da ikmal etmiş, ancak mahkeme tarafından ıslah dilekçesi ile fazladan talep edilen 150 gram mehir altını ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmüştür. Davalı taraf bu alacak kalemi için de karar verilmemesini istinafa konu etmiştir. Dairemizin 2019/1490 esas sayılı dosyası üzerinden verilen karardan sonra İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafa talep ettiği çeyiz eşyaları ile ilgili olarak değer bildirmek ve harç yatırmak üzere Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verdiği, verilen süre içerisinde davacı tarafından belirlenen işlemlerin yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte bu talep yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu