İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili: Reddedilen mehir alacağı davası yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen mehir alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/2013 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının mehir alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/408) kaydedilmiştir. Mehire dayalı alacak davası nispi harca tabi bir davadır. Davanın adli yardımlı olarak görülmesi bu gerçeği ortadan kaldırmamaktadır. Yapılan yargılama sonucunda alınması gereken harç miktarının ve ücreti vekaletin belirlenebilmesi dava konusu edilen taşınmazların değerinin tespiti ile mümkündür....
-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, 12/01/2021 tarihli mehir senedinde belirtilen altının müvekkile senette belirtilen cinsiyle teslimine bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile mehir senedinde belirtilen altının ödeme gününde piyasadaki rayiç altın fiyatı üzerinden bedelinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davacının mehir senedinden kaynaklı alacağı yönünden tefrik kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda Manavgat 1.Aile Mahkemesi 2021/895 esas 2022/555 karar ve 15/06/2022 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verildiği, Manavgat 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ise 2022/342 esas 2022/244...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından mehir alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte evlenirken düzenlenen mehir senedi nedeniyle 101 adet cumhuriyet altınının aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi talep edilmiş, davalı-karşı davacı erkek tarafından evlenirken taraflar arasında mehir senedi düzenlenmediği iddia edilmiş olup, Küçükçekmece 6. aile mahkemesinin 2016/224 esas, 2017/408 karar, 07/06/2017 tarihli kararı ile tanık anlatımlarından bu şekilde bir mehir belgesi düzenlendiği ve 101 altın olarak belirlendiği gerekçesi ile mehir alacağı davasının kabulüne karar verildiği, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 38....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek haneden şiddete uğrayarak kovulduğunu, bu nedenle mehir ve çeyiz senedinde belirtilen kişisel ve çeyiz eşyaları ile ziynetlerini geride bırakmak durumunda kaldığını, bunun haricinde müvekkiline düğünde takılan altınların davalı tarafça alınıp ailesine teslim edildiğini, müvekkilinin kişisel eşyaları ve müşterek haneye getirdiği çeyizlerin de davalıda kaldığını belirterek mehir ve çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerin bedeli için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve düğünde takılan ziynetlerin kişisel eşyaların ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinden kaynaklanan eşya ve ziynet bedeline yönelik olarak dava değerini 12.720,00 TL olarak ıslah etmiş, düğünde takılan ziynet ve kişisel...
I- Dava; mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlamakla yükümlüdür. Öte yandan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....
Hukuk Mahkemesinin yargılama aşamasında Kuyumcu bilirkişi İlknur Işıkyıldız'dan 15.12.2022 tarihli Bilirkişi Raporunu istihsal ettiğini, dava konusu mehir alacağı iddiasının değerini belirlediğini ve bilirkişi raporunda tespit edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı müvekkili lehine 24.612,00- TL tutarında avukatlık ücretine karar verdiğini belirterek; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/06/2023 tarih, 2022/356 Esas - 2023/173 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Taraflar arasındaki mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağı ile düğünde takılan ziynetler yönünden açılan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davaların kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiştir....
Davacı ile davalı 19/03/2012 tarihinde evlenmişler, Mahkememizin 2018/44- 2018/71 sayılı 07/06/2018 kesinleşme tarihli kararı ile boşanmışlardır. 19/03/2012 düzenleme tarihli mehir senedinden anlaşılacağı üzere Dini nikah sırasında mehir belirlenmiştir. Mehrin sözlük anlamı; “İslam hukukunda evlenme ile erkeğin, kadın üzerinde elde ettiği haklara karşılık kadına verdiği değerli şey”dir. Mehri muaccel; “İslam hukukunda erkeğin, nikâhtan önce kadına verdiği mehr” ve mehri müeccel ise; “İslam hukukunda erkeğin, nikâhtan (ve hatta evlilik sona erdikten) sonra kadına verdiği mehr” olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara, 1996, s:529). Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi mehir, kocanın evlenme sözleşmesi anında veya devamı sırasında ya da evliliğin sonra ermesi hâlinde kadına verdiği belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan armağandır....
Taraflar arasındaki mehir senedinden kaynaklı ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından 01.06.2022 tarihinde istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 02.06.2022 tarihli ek kararı ile sürede olmayan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 15.09.2022 tarihli kararı ile esastan ret kararı verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 13.10.2022 tarihli ek kararı ile kesin nitelikli verilen 15.09.2022 tarihli esastan ret kararın temyiz yolu açık olmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senette tarih yazmadığını, bu nedenle senedin geçerli olmadığını, düğünde takılan altın ve paraların davacıda bulunduğunu, mehir senedindeki eşyaların da davacıya teslim edildiğini, davalının mehir senedinden kaynaklı herhangi bir borcu olmadığı gibi diğer ziynet eşyalarının da davalı tarafından harcanmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....