Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 29/04/1973 tarihli mehir senedine binaen 21/12/2018 tarihinde alacak davasının açıldığını, davacının düğünü öncesinde mehir senedini düzenleyen ortak murislerinin İbrahim Binar'ın belirtilen ziynetleri alacak parasının olmadığını, ortak murislerinin bir yıla varmadan yaz aylarında mahsullerini sattıktan sonra bu ziynet eşyalarını satın alarak kendisine elden verdiğini, 2002 yılında ölen murislerinin 1983 yılında mehir senedini verdiğini, murisleri sağ iken 19 yıl içerisinde bu davayı neden açıp almadığını, çünkü murislerinin bu ziynet eşyalarını kendisine verdiğini, alacakların 5 yıl içerisinde tahsil edinilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu süreye itibar etmeyerek 36 yıl sonra açtığı için alacağının mururi zamana uğradığını, müvekkili davalılar olarak borçları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik sebebi ile müvekkiline alınan eşyalar ile mehir senedindeki hak ve alacakları dahil olmak üzere müvekkilinin tüm eşyalarının davalıda kaldığını belirterek 5 adet 22 ayar altın bilezik, altın set, çeşitli elbise, yatak, yorgan, sandık, mobilya halısı ve salon takımının bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mehir senedinden kaynaklanan bilezikleri ve diğer tüm eşyalarını götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/731 ESAS, 2023/53 KARAR DAVA KONUSU : MEHİR ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Boşanma ,ziynet ve mehir talebinde bulunulduğu, mehir talebinin tefrik edildiğini, mehir alacağı ile ilgili, erkeğin ,kadına; mehir olarak 1 adet 22 ayar 40 gram bilezik, 1 adet 22 ayar 4 gram altın alyans, 1 adet 22 ayar 3,5 gram tektaş yüzük vermeyi taahhüt ettiğini bu nedenle belirtilen ziynetlerin tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir ....
Davalılar vekili mehir senedindeki altının kendisine ödendiğini ve bunun karşılığında kendisinden Mehir Alındı başlıklı belgenin alındığını, ziynetlerin ise davacı tarafından alınarak götürüldüğünü savunmuştur. Mahkemece Mehir Alındı belgesinin davacının işe müracaatını sağlamak gerekçesi ile ve hile ile davacıya imzalatıldığının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eşyadan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 1996 yılında evlendiğini, davalı tarafından evden kovulduğunu, evlilik sırasında düzenlenen mehir senedindeki eşyalar ile, sonradan aldıkları eşyaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşyadan alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kişisel eşyanın aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davacı ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde talep ettiği 150 gram mehir altınından ayrı olarak 150 gram mehir altını daha talep etmiş, bununla ilgili nispi harcı da ikmal etmiş, ancak mahkeme tarafından ıslah dilekçesi ile fazladan talep edilen 150 gram mehir altını ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmüştür. Davalı taraf bu alacak kalemi için de karar verilmemesini istinafa konu etmiştir. Dairemizin 2019/1490 esas sayılı dosyası üzerinden verilen karardan sonra İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafa talep ettiği çeyiz eşyaları ile ilgili olarak değer bildirmek ve harç yatırmak üzere Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verdiği, verilen süre içerisinde davacı tarafından belirlenen işlemlerin yapılmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte bu talep yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı eşi Abdullah İnal arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, davalı T3 müvekkilinin kayınpederi olduğunu, evlilik öncesinde mehir senedi düzenlendiğini, 200 gram altının mehir olarak verildiğini, mehir senedindeki eşyaların tarafına iade edilmediğini, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 75 gram 22 ayar altın değeri olan 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının senedi kefil olarak imzaladığını, evlilik birliğinin davacının kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını, davalının dayanağı olan mehir senedinin iptali için dava açacaklarını belirterek öncelikle Konya 2.Aile Mahkemesinin 2019/492 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını ve işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı; 08.11.2004 tarihli mehir senedinin gerçeği yansıtmadığını, bu senedin babasının vefatından sonra düzenlenmiş olduğunu, imzanın babasına ait olmadığını ileri sürerek, 08.11.2004 tarihli mehir senedinin iptalini talep etmiştir. II....
den, mehir senedindeki eşyalar 150 gr altın, yatak odası takımı, çamaşır makinesi, buzdolabı, mobilya, halı ve televizyonun bedeli olan 20.650.00 TL iki davalıdan müteselsilen faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; mehir senedindeki altınların çalındığını, soruşturmanın sürdüğünü, mehir senedindeki altınları davacıya teslim eden ve hırsızlık olayının olduğu tarihte Danimarka'da olan davalı ...'in sorumluluğunun olmadığını, mehir senedindeki diğer eşyaların Güven tarafından teslim edileceğini, davacının iddia ettiği kişisel altınların ise hiç olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....