Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava; mehir alacağı istemine ilişkindir. Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala mehir denir. Mehir, ödenme zamanına göre, mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel olmak üzere ikiye ayrılır. Mehr-i muaccel, peşin olarak ödenen mehirdir. Mehr-i müeccel ise ödenmesi sonraya bırakılan mehirdir. Bu mehrin ödenmesi için herhangi bir zaman belirlenmişse, bu tarih geldiğinde belirlenen mehrin ödenmesi gerekir. Şayet bir vakit belirlenmemişse, boşanma ile mehir muacceliyet kazanır. Türk Medeni Kanunu, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (02/12/1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi).Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir....

Davacı tarafın davaya dayanak ettiği mehir senedine yukarıda açıklanan safahat ile ulaşılamadığının anlaşıldığı, davacının dava açılırken vekil olarak tayin ettiği avukatına mehir senedini verdiğini ancak avukatın firari olması sebebiyle mehir senedine ulaşılamadığını belirttiği, avukat Erhan ŞAHİN hakkında açılan davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesinde bulunduğu dolayısıyla bu dosya üzerinden mehri senedine ulaşılma ihtimalinin olduğu, hal böyle olunca bu dosyanın Yargıtay'dan dönüşü beklenildikten sonra gerek UYAP üzerinden gerekse dosya içerisinde fiziki olarak araştırma yapılarak mehir senedinin bulunabileceği ayrıca ilgili avukatların bürosunda ve işyerlerinde yapılan aramalara ilişkin tutanakların birer örneğinin de kolluk tarafından muhafaza edildiği anlaşılmakla, bu konuda mehir senedinin temini için gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre işlem yapılması gerekirken Yargıtay 16....

Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak talebinin ıslah dilekçesi ile talep edilmesi mümkün değildir. Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyası olarak sadece 150 gram mehir altını talep etmesine rağmen ıslah dilekçesi ile fazladan 150 gram mehir altını ile 7 adet bilezik, 20 adet çeyrek altın ve 1 adet set takımını da talep etmiş, bunlarla ilgili nispi harcı yatırmıştır. Oysa ki davacının ıslah dilekçesi ile fazladan talep ettiği bu alacak kalemleri için başvurma harcı yatırılmamıştır. Herhangi bir talep için başvurma harcının yatırılmamış olması halinde o talep için daha sonra nispi harç yatırılmış olsa bile burada usulüne uygun açılmış bir davadan bahsedilemeyeceği açıktır....

Somut olayda, davacı kadın lehine hükmedilen mehir alacağı miktarı 16.155TL’dir. Bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı erkeğin, mehir senedine dayalı alacak yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eşyadan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... ile evli olduğunu, diğer davalının da ...’in babası olduğunu, mehir senedinde yazılı eşyaların davalılarda kaldığını ileri sürerek bu eşyaların aynen, değilse bedelleri toplamı olan 15.650.000.000 Tl.nın tahsilini istemiştir. Davalılar, davacının ziynetlerini götürdüğünü savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

      Mahkeme gerekçeli kararında, "davacı kadının mehir alacağı davasının kabulüne" ifadesiyle yetinmiş, bunun dışında; hangi tanık beyanlarına hangi sebeple üstünlük tanındığı, hangi tanık beyanlarına hangi sebeple itibar edilmediği belirtilmediği gibi, kabule ilişkin başka bir gerekçeye de yer vermemiştir. Bu haliyle karar, kadının mehir alacağı davası yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1 -c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuştur. 3-Davalı-karşı davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde boşanma talebinin yanı sıra 7.800 TL şahsi alacak talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin alacak talebi nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

        Aile Mahkemesi'nin 2017/677 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, ilgili mahkemenin 2018/168 karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmaları yönünde hüküm kurulduğunu, tarafların evlenirken davalı tarafından davacıya mehir senedi verildiğini, mehir senedinin yazılı şekilde düzenlendiğini ve kanunun aradığı şekil şartını sağladığını, mehir senedinde yer alan eşyaların; 200 gr....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Fatih'in boşanma aşamasında olduklarını, evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen 250 gram altının sadece 100 gramının takıldığını, 150 gramının hiç alınmadığını, takılan 100 gram altının da davalı Fatih tarafından geri verme sözü ile alınarak bir daha iade edilmediğini, mehir senedinde belirtilen 2 adet halı, 1 takım duvar yastığı, 1 adet fırın, 1 adet televizyon, 2 adet yorganın hiç alınmadığını, müvekkilinin evden ayrılırken mehir senedinde yazılı olan altın ve eşyalardan hiçbirisini yanına alamadığını belirterek mehir senedinde yazılı olan ve hiç alınmayan 150 gram altın ile mehir senedinde yazılı olan ancak alınmayan 1 adet televizyon, 1 adet fırın, 2 adet yorgan, 2 adet halı, 1 takım duvar yastığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mehir senedinde...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu mehir senedinden kaynaklı olarak kadının alacağının bulunmadığını, arsa alımı sırasında davalı Ahmet'in arsa bedelini ödemesine rağmen davacının kardeşinin arsadaki hisseyi kadının eşi Ahmet üzerine tescil ettirmediğini, bunun üzerine davacı ile müvekkili eşinin arsa için verdiği paranın mehir senedindeki bedelin ödenmesi olarak anlaştıklarını, mehir senedinin aslının sunulmadığını, senedi kabul etmediklerini, imza incelemesi yapılmayan belgenin hükme esas alınamayacağını, taraflar arasında evlilik birliği devam ettiği için eldeki davanın dinlenemeyeceğini, ayrıca senet içeriğinde altınların ayarına dair bir açıklama olmamasına rağmen 22 ayarın esas alınmasının da hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mehir Senedine Dayalı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası ile mehir senedine konu altın talebinin aynen veya bedeli isteminin reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kendi reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve mehir senedine konu altın talebinin aynen veya bedeli istemi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.06.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı .....ile vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler....

          UYAP Entegrasyonu