Dava, mehir senedine dayalı olarak açılan ve mehir senedinde yazılan ziynet eşyalarının ve diğer çeyiz eşyalarının davalı koca tarafından alınarak iade edilmediği, mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının ve diğer çeyiz eşyaların davalıda kaldığı talebine ilişkin olup, TMK 226/2 maddesi gereğince kişisel malların iadesi kapsamında açılan işbu davanın, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2018/7046 Esas 2019/4764 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Aile Hukuku prensiplerine göre çözülmesi gerektiği, bu nedenle Aile Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu itibarla Konya 7.Aile Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. K A R A R : (Yukarıda açıklanan gerekçelerle) 1- 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya 7. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2- Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Konya 7....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan ziynet ve mehir alacağı davasında ziynet alacağında kısmen, mehir alacağında tümü yönünden kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, mehir senedindeki ifadenin anlamı ve ispat külfetinin hangi tarafta olduğu, görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci, 2nci, 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi, 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/305 ESAS - 2021/148 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklı Ziynet ve Çeyiz Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, tarafların evlilikleri sırasında çeyiz senedi düzenlendiğini, müvekkiline ait altın ve takıların davalının babası adına alınan ev için alındığını ve iade edilmediğini, müvekkilinin iki adet küçük çanta ile baba evine bırakıldığını belirterek dava dilekçesinde dökümü yapılan altın ve eşyaların aynen olmadığı takdirde 1.900 TL değerindeki eşyaların, 3.000 TL değerindeki ziynetlerin ödeme tarihindeki değerleri üzerinden yasal faizi ile tahsilini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının çeyiz ve ziynet eşyası davasının kısmen kabulüne, davacının mehir alacağı talebi ile ilgi davada mahkemenin görevsizliğine, davalının eşyaya ilişkin zarar evlilik nedeniyle ve evlilik içerisinde çektiği kredilere ilişkin davada mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; mehir alacağı taleplerine ilişkin görevsizlik kararı nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, mehir sözleşmesi ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağından kaynaklanan alacağa ilişkindir....
Yargılamanın yenilenmesi davasında davacılar vekili, asıl davanın haksız ve dayanaksız açıldığını, öncelikle davada çeyiz ve ziynet eşyalarının değerinin çok yüksek gösterildiğini, eşyaların eskime ve yıpranma paylarının hesaplanmadığını, davalının ziynet eşyalarının tamamını kendisinin götürdüğünü, bu konuda ispat yükünün davalıda olduğunu, yine iddia edilenin aksine davacı eşin davalıyı ve evini terk etmediğini, bunun yerine davalının eşini sokağa atıp evin kilitlerini değiştirdiğini, dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davacı ... tarafından senetle davalıya hibe edildiğini, ancak bağışlananın yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kusurlu olarak evliliğin sona ermesine sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacıların bağıştan rücu ettiklerini, diğer yandan anılan senette sadece davacı ...'...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir ediminin ifa edildiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, bağıştan rücu haklarını kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davacının mehir senedinden kaynaklı ziynet eşyası alacağı talebinin REDDİNE, 2- Davacının mehir senedinden kaynaklı eşya alacağı talebinin KABULÜ ile, bilirkişi Murad Küçüksaraç'ın 10/03/2022 tarihli raporunda değeri belirlenen, - 1 adet Yatak odası takımı (2.200,00 TL) -1 adet 6 Kişilik yemek masası takımı (2.200,00 TL) -1 adet grubu (2.100,00 TL) -1 adet Arçelik marka Buzdolabı (1.600,00 TL) -1 adet Arçelik marka Fırınlı ocak (1.100,00 TL) -1 adet Bosch marka Çamaşır makinesi (1.100,00 TL) -1 adet Bosch marka Bulaşık makinesi (1.000,00 TL) -4 adet 6 m2 Halı (600,00 TL) -1 adet 4 m2 Halı (100,00 TL) -1 adet 1x3 m....
Mahkemece, ziynet eşyalarına ilişkin istemin kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda belirtilen ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde 12.948,11 TL nin davalıdan alınmasına, eşya ve nafaka istemine yönelik talebin reddine, mehir senedi ile ilgili dava atiye terkedildiğinden bununla ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin mehir senedinden kaynaklanan alacak isteği yönünden temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili, 11.06.2007 tarihli dilekçe ile mehir senedinden kaynaklanan davasını atiye bıraktığını beyan etmiş, davalı vekili ise 22.10.2007 tarihli dilekçesi ile buna muvafakatları olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek haneden şiddete uğrayarak kovulduğunu, bu nedenle mehir ve çeyiz senedinde belirtilen kişisel ve çeyiz eşyaları ile ziynetlerini geride bırakmak durumunda kaldığını, bunun haricinde müvekkiline düğünde takılan altınların davalı tarafça alınıp ailesine teslim edildiğini, müvekkilinin kişisel eşyaları ve müşterek haneye getirdiği çeyizlerin de davalıda kaldığını belirterek mehir ve çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerin bedeli için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve düğünde takılan ziynetlerin kişisel eşyaların ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinden kaynaklanan eşya ve ziynet bedeline yönelik olarak dava değerini 12.720,00 TL olarak ıslah etmiş, düğünde takılan ziynet ve kişisel...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mehir senedine konu altınların düğünde davacıya takıldığını ve evlilik birliği içinde davacının sağlık giderleri ve tüp bebek tedavisi giderleri için bir kısmının bozdurularak kullanıldığını, düğünde takılan diğer altınların ise davacıdan hiçbir şekilde alınmadığını, davacının talebi olan çeyiz eşyaları aynen iadeye hazır olduklarını belirterek ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....