Mehir, erkek eşin evlenme sözleşmesi öncesinde yahut evlenme anında ya da evliliğin devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi ... etmesidir. Erkek eş dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerli olmakla beraber, mehir ilişkisinde aslolan evlenen erkek eşin evlilik akdi nedeni ile muayyen bir malın kadına bağışlanma iradesini daha önceden yazılı yahut sözlü olarak ortaya koymasıdır. Davacı kadın, davalı erkeğin, evlilik akdinin yapılması karşılılığında, mülkiyeti kadına ait olmak üzere bir kısım çeyiz eşyası alınacağını taahhüt ettiğini, bu hususun ispatı kapsamında tarafların babası ve köy muhtarı tarafından “çeyiz senedi” başlıklı belgenin düzenlendiğini iddia etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 100 gram altın, 2 adet yüzük, 1 adet küpenin davalıdan alınarak müvekkiline aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde dava tarihindeki rayiç bedeli ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan nakden tahsiline, mehir senedinde yer alan altın dışındaki eşyaların ise dava tarihinde ki rayiç bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan nakden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile; Müvekkiline mehir senedi ile bağışlanan ve sonrasında davalı tarafça müvekkilinin elinden alınan ve müvekkiline geriye verilmeyen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; toplamda 22 ayar 100 gram altın, 2 adet 14 ayar altın yüzük, 1 çift 14 ayar küpenin davalıdan alınarak müvekkiline aynen iadesine, dava konusu edilen eşyaların dava tarihindeki rayiç...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davadan önce şahsi eşyalarını ve mehir senedi muhtevası eşyaları alıp gittiğini, müşterek haneyi bu şekilde terk ettiğini, mehir senedinde imzası bulunun davalının babasının iş kazası sonucu %90 bir malul engelli durumunda olup akli melekelerinin yerinde olmadığını, ayrıca imza yerine mühür kullandığını belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, ziynet alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile 100 gram altının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün bulunmaması halinde 12.263 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının diğer talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Bu itibarla davacının sunduğu yazılı belge geçerlidir ve tarafların açık iradelerini ifade etmektedir.Bu yönde belgenin varlığını mehir alacağı olduğunu belirten davacı ispat etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Emre evlenirken düzenlenen mehir senedini her iki davalının herhangi bir ayrılık halinde ödenmek üzere borçlu sıfatı ile imzaladıkları, senedin zorla veya gabin halinde imzalatıldığının davalılarca ispatlanamadığı gibi davalı Lütfiye'nin okuma yazma bilmemesinin senedi geçersiz hale getirmeyeceği, senetteki ziynet eşyalarının bir kısmının davacıya ailesi tarafından verildiği ve davacının bunlarla ilgili bir talebinin olmadığının belirtildiği, davalılarca senetteki diğer ziynet ve eşyaların davacıya eksiksiz teslim edildiğinin davacının beyanı ile sabit olduğu, davacının 40 gram mehir altınının davalı tarafça elinden alındığı iddiasının davalı Emre'nin 06/06/2022 tarihli celsedeki beyanı ile sabit olduğu, ayrıca davacının talebi olan eşyaların da davalılarda olduğunun davalıların kabulünde olduğu, her ne kadar davalılar, davacının eşyalar için bedel talebini kabul etmediklerini, eşyaları aynen iadeye hazır olduklarını beyan...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile davaya konu edilen 500 gram altının tam ve sağlam olarak teslim alındığı belirtilmek suretiyle davacı tarafından imzalandığı, her ne kadar davacı senet içeriği ile teslim aldığı sabit olan 500 gram ziynet eşyasının kendisine teslim edilmediğini iddia etmiş ise de, bu iddiasını ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile ispat etmesi gerektiği, davacının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilini de kullanmadığı, bu nedenle davanın reddinin doğru olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Dava mehir senedine dayalı kişisel eşyanın iadesi olup TMK 226/1 maddesi gereğince her eş diğer eşte bulunan mallarını geri alabilir. Buna göre, tarafların ayrılmasıyla birlikte davacının mehir senedine bağlı alacağı muaccel hale gelmiş olup rehin ile de temin edilmediği görülmekle dava değeri olan 1.000,00 TL üzerinden %15 oranında teminat yatırıldığı takdirde davacının davalılar yönüyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmekle, davalıların istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu mehir senedi başlıklı sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların evlilik tarihinde düzenlendiği, taraflarca imzalandığı ve mehir senedinde mihri müeccel şeklinde 200 gram 22 ayar bileziğin yazılı olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda; davalının icra takibi ile talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir. Davacı mehir senedinde yazılı bulunan altını vermeyi taahhüt etmiş olup, somut delillerle davalıya teslim ettiğini iddia ve ispat edemediğinden, davacı tarafça dayanılan İzmir 11....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mehir alacağını ispatlayan mehir senedi vs gibi herhangi bir delilin bulunmadığı, davacı tarafa İstinaf Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak usulüne uygun olarak yemin metnini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine rağmen davacı vekili tarafından yemin deliline dayanılmayacağı hususunda beyanda bulunulduğu anlaşıldığından somut delillerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. '' Şeklindeki gerekçeyle; DAVANIN REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Aynı yönde Yargıtay 4 HD nin 2015/10374 esas2016/10617 karar, 2008/4740 e. 2008/14657 k. 2014/17917 e. 2015/14227 k. 2016/15297 e. 2019/612 k sayılı ilamları) Bu neden ve gerekçelerle, manevi tazminata yönelik davacı istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ziynet eşyaları ve Mehir senedi yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise : Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/1270 Esas, 2018/11727 Karar sayılı ilamı ve aynı dairenin yerleşik içtihatları uyarınca resmi nikah olmaksızın birlikte yaşayan kişiler arasında düzenlenen mehir senedi yönünden kararlaştırılan mehirlerin kadına ödenmesi yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. Düğün esnasında ve öncesinde davacıya takılan ziynet eşyaları Türk Borçlar Kanunu'na göre davacıya bağışlanmış eşya niteliğinde olduğundan mülkiyeti davacıya aittir ve davacıya iadesi gerekmektedir. Dosya içerisinde yer alan mehir senedi incelendiğinde davalı Hasan'nın imzasının bulunmadığı anlaşılmakla bu davalıya yönelik davanın reddi doğrudur....