Somut olayda; davaya konu mehir senedi ile toplam 220 gram ağırlığında 8 adet bilezik ile 80 gram ağırlığında 1 adet set takımının davacıya verildiği sabittir. Ancak, mehir senedinde ziynet eşyalarının ayarları belirtilmemiştir. Buna göre; davacı, davalılarda kalan iş bu ziynet eşyalarının ayarlarının ne olduğunu ispatla yükümlüdür. Bundan ayrı, HMK'nun 266. maddesi hükmüne göre; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınması zorunludur. Bu durumda, seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur. Davada, hükme esas alınan rapor, mülk bilirkişi tarafından hazırlanmıştır. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişinin ziynet eşyaları konusunda uzman olmadığı açıktır....
Aile Mahkemesinin 2011/396 Esas, 2012/983 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, 20.07.2000 tarihli mehir senedi başlıklı belgeye dayanarak bu belgenin dördüncü sırasında yer alan 4 adet toplam 100 gr. burma bileziğin kendisine verilmediğini ileri sürerek; bu bileziklerin aynen, olmadığı taktirde; 5.000 TL karşılığı bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş. 05.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle altın bilezikler için taleplerini 8.745 TL'ye yükseltmiştir. Davalı; talep edilen bileziklerin davacıya teslim edildiğini, kendisinin müşterek evden sadece elbiselerini ve kitaplarını alarak ayrıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davalının savunmasına itibar edilerek, davaya konu bu dört adet bilezik yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2022/460 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Alacak (İhtiyatı Tedbir) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların 12.07.2021 tarihinde evlendiklerini, müvekkili tarafından boşanma davası açıldığını, evlendikleri sırada mehir senedi düzenlendiğini, mehir olarak müvekkiline 100 tane tam altın verileceğinin taahhüt edildiğini ileri sürmek suretiyle, mehir senedindeki eşyanın aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan tahsiline, müvekkilin alacağının...
Evliliğin teminatı noktasında, evliliğin sonlanması sonrasına ilişkin mehir, mehri müeccel olarak nitelendirilir ve mehri müeccel sebebiyle alacak istemli açılan davalar genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür. (E: Yargıtay 3 HD 2019/482 E. 2019/379) Somut uyuşmazlıkta ise; davacı 28/09/2017 tarihli mehir senedine dayalı olarak, evlilik nedeni ile hediye edilecek ziynet aksi halde ziynet bedelleri parasının davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki resmi evlilik ise, 30/09/2017 tarihinde yapılmıştır. Davaya dayanak mehir senedi evliliğin sonlanması sonrasına ilişkin olmayıp evliliğin kurulması ve devamı sebebine dayalı düzenlenmiştir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta olan 226.maddesinde düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile Hukuku prensiplerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Oysa; dava, Asliye Hukuk Mahkemesince incelenerek karara bağlanmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Bayram evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen ziynet eşyasına ilişkin taahhüdün yerine getirilmediğini belirterek 155 gram 22 ayar altının aynen iadesi, olmadığı takdirde şimdilik 6.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de düğünde takılan altınların mehir senedinde taahhüt edilen altınlardan ayrı olduğunu belirtmiş, 12/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 70.060,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Bayram vekili cevap dilekçesinde özetle; 155 gram bileziğin düğün sırasında davacıya teslim edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının müvekkilinin babası tarafından davalı tarafa teslim edildiğini, ancak bunların daha sonra müvekkiline iade edilmediğini belirterek 7 adet 25 gram burma bilezik, 13 adet reşadiye altını, 4 adet çeyrek altın, 4 adet yüzük, 1 adet küpe ve 1 adet saatin aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 28/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 82.345,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlenmeleri sırasında herhangi bir mehir senedi düzenlenmediğini, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacıya düğünde herhangi bir altın takılmadığını, ispat külfetinin davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalıya TK 25/a maddesine göre ihtar bildiriminin 14/05/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, 30 gün içinde tebliğ evrakını almak için müracaat etmeyen davalının dava dilekçesini tebliğ almış sayıldığı, davalının süresinde cevap dilekçesi vermemesi sebebi ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü imza itirazının dikkate alınamayacağı, 200 gram mehir altınının hiç ifa edilmediğinin iddia edildiği, senette teslime dair ibare olmadığı, ispat külfetinin davalıya ait olup, senet kuvvetindeki belge veya yemin delili ile mehir ediminin ifa edildiğinin ispat edilmesi gerekmekle birlikte süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalının bu yönde ispat imkanının olmadığı, 200 gram mehir altını hiç alınmadığı için kuyumcu satış fiyatı üzerinden davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, 142.49 gram mehir altınının davalı tarafça harcandığının davacı tanık beyanları ve davalının istinaftaki beyanı ile sabit olup, altınların hurda değeri üzerinden...
Davalı, davacı mehir olarak verilen ziynet eşyalarını davacının evi terk ederken götürdüğünü, mehir senedinde yazan eşyaların yarısının kendisine ait olduğunu, düğünde takılan altınlar davacının rızası ve iradesi doğrultusunda bozdurularak düğün masraflarının karşılandığını; ev eşyası aldıklarını, düğünde iddia edildiği miktarda altın takılmadığını, 57 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 1 adet büyük altın takıldığını; her ne kadar, annesi davalı olarak gösterilmiş ise de, mehir senedinden anlaşılacağı üzere annesinin tanık sıfatıyla imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının mehir senedinde yer alan ziynet ve ev eşyaları yönünden davasının kısmen kabulü ile, değerinin 1/2'si olan 12.102,50TL'nin davalılar ........
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde belirtilen 250 gram 22 ayar altın karşılığında davacıya Trabzon set takımı, 3 adet altın bilezik, 1 adet altın yüzük, 1 adet altın beştaş yüzük takıldığını, bunun haricinde evlendikleri gün davalı eş tarafından 1 adet altın yüzük ile yine daha sonra davalı eş tarafından 1 adet tektaş altın yüzük takıldığını, hediye olarak da davacıya 1 adet tektaş pırlanta yüzük ile 4 adet altın bilezik takıldığını, ayrıca davacının babası tarafından müvekkiline 1 adet 64.3 gram takı seti, 1 adet 22 ayar 13 gram burma bilezik, 1 adet 14 ayar künye, 1 adet altın yüzük, 1 adet fantezi bilezik takıldığını, yine söz, nişan ve düğün merasimi sırasında da müvekkiline hediye olarak ziynet eşyası takıldığını, sayılan ziynet eşyalarından 10 adet 10'ar gram bilezik, 1 adet 22 ayar 13 gram burma bilezik, 60 adet çeyrek altın ve 5 adet yarım...
Davalı T4 vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; mehir senedinde belirtilen eşyalar yönünden davanın kabul kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Muhammet evlenirken mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinde her iki davalının imzası olmakla birlikte davalı T3 herhangi bir borç altına girdiğine dair ibare olmadığı gibi senet nedeni ile herhangi bir taahhütte de bulunmadığı, bu nedenle davalı Bayram yönünden açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....