Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından mehir alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte evlenirken düzenlenen mehir senedi nedeniyle 101 adet cumhuriyet altınının aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi talep edilmiş, davalı-karşı davacı erkek tarafından evlenirken taraflar arasında mehir senedi düzenlenmediği iddia edilmiş olup, Küçükçekmece 6. aile mahkemesinin 2016/224 esas, 2017/408 karar, 07/06/2017 tarihli kararı ile tanık anlatımlarından bu şekilde bir mehir belgesi düzenlendiği ve 101 altın olarak belirlendiği gerekçesi ile mehir alacağı davasının kabulüne karar verildiği, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 38....
Belirtilen eksikliğin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2019/358 Esas ve 2022/388 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının mehir alacağı davasına yönelik olan 4. Bendinin kaldırılmasına ve boşanma davasından tefrik edilen işbu dosyanın mahaline gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- )Davalı erkek vekilinin, mehir alacağı davasına ilişkin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2019/358 Esas ve 2022/388 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının mehir alacağı davasına yönelik olan 4....
Somut olayda kabul edilen mehir alacağı miktarı 22.918,32 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından mehir alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple davalı erkeğin mehir alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalı erkeğin mehir alacağı davası yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2....
GEREKÇE : Davanın konusu, mehir alacağı istemine ilişkindir. Davalı erkek istinafında, mehir olarak belirlenen 100 gr altını mehir karşılığı 2 adet toplam 100 gr gelen bilezikler ile kadına ödediğini ispatladığını, bu nedenle kadının mehir alacağı talebinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece; mehir senedine gerek olmadığı ve tanık ...'ın beyanına itibar edilerek davacının mehir alacağı talebinin ispatlandığı gerekçesiyle mehir alacağına yönelik davanın kabülüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının mehir alacağının varlığını ispatlayamadığı ve delil listesinde "yemin" deliline de dayanmadığı anlaşılmaktadır....
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/15917 Esas 2014/4374 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davaya dayanak teşkil eden mehir senedinin 23/11/2020 tarihli celseye gelinceye kadar davalıya tebliğine dair bir işlem yapılmadığı, davalının mehir senedini 23/11/2020 tarihli celsede gördüğü, bu nedenle süresinde cevap dilekçesi vermese dahi mehir senedini gördükten sonra imzaya yaptığı itirazın savunmanın genişletilmesi olarak nitelendirilemeyeceği, buna göre, davalının imza itirazının dikkate alınarak mehir sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespitinin gerekeceği, Kabule göre de; Mahkemece 250 gram altın yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davacının dava dilekçesi ile mehir senedinden dolayı alacak ve katılma alacağı yönünden dava değerini 20.000,00 TL olarak bildirdiği, davacının katılma alacağı talebinin tefrikine karar verildiği, gösterilen 20.000,00 TL dava değerinin mehir alacağı ve katılma alacağına dair olmasına rağmen mahkeme tarafından sanki mehir alacağı...
Aile Mahkemesi'nin 2006/1280 E sayılı dosyası ile açılan dava kapsamında ziynet alacağı ile mehir senedinden kaynaklanan alacağın dava edildiği, davacı tarafın sunduğu 11/06/2007 tarihli dilekçe ile "mehir senedi talep haklarını saklı tuttuklarını ve atiye bıraktıklarını" beyan ettiği, davalı tarafın sunduğu 22/10/2007 tarihli dilekçe ile "davacının mehir senedine ilişkin istemini atiye bırakmasına muvafakat etmediklerinin" beyan edildiği, mahkemece verilen 2006/1280 E 2008/413 K sayılı 08/04/2008 tarihli karar ile "mehir senediyle ilgili dava atiye terk edilmiş olmakla, bununla ilgili davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiği, bu karara karşı taraflarca temyiz yoluna başvurulması akabinde Yargıtay 6....
Yukarıda açıklandığı üzere davalı erkeğin kusur tespiti ve tazminatlara yönelik istinaf talebinin esastan reddine, mehir alacağına yönelik istinaf talebinin ise resen göz önünde tutulması gereken görev hususu dikkate alınarak mehri müeccel niteliğindeki mehir alacağı davasında Asliye Hukuk mahkemesi görevli olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi için mehir alacağına yönelik kararın tamamının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
(BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
(BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....