Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafça delil olarak bildirilen protokolde bulunan yazılar ve müvekkilinin adına atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza ve yazı incelemesi taleplerinin olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu protokolün geçerli bir mehir senedi olmadığını, muhtar ve tanık imzası bulunmayan bu protokolün geçerli olmadığını, haksız açılan davanın reddine, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ; Alacak (Mehir Senedi Sözleşmesinden Kaynaklanan)" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kararının 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2010/680-2013/1055 Taraflar arasındaki mehir senedi alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 968,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.09.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Mehmet ile müvekkilinin 08.07.2020 tarihinde evlendiklerini, evlilik sırasında mehir senedi düzenlendiğini, senede göre davalıların 30.000,34 XX 753 gram altın ve çeyiz eşyasını mehir olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, davalı Hacı Hasan'ın kefil sıfatıyla senette imzasının bulunduğunu, taraflar arasında boşanma davasının bulunduğunu, mehir senedinin muacceliyet kesbettiğini belirterek senede konu ziynet eşyası ve tazminatın davalılardan tahsiline, davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Hacı Hasan vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kefaletin şekil şartlarının oluşmadığını, kaldı ki müvekkilinin mehir senedine dayalı olarak davacıya bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Aile Mahkemesi’nin 2014/496 Esas 2016/284 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ilamın 07/04/2016 tarihinde kesinleştiğini, kendisi ile önceki eşi davalı T3 ile amcası T5 arasında 02/10/2009 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, boşanma davasında kendisinin talebi üzerine mehir senedinde yer alan kişisel eşyaların tarafına iade edildiğini ancak, mehir senedinde yer alan 150 gram altının iade edilmediğini, bu konuda dava esnasında dinletmek üzere şahitlerinin hazır olduğunu, kendisi müşterek haneyi terk ederken ziynetlerin davalı Selim ile o dönemki müşterek konutlarında kaldığını, belirterek mehir senedinde yer alan 150 gram altının aynen iadesini, iade mümkün olmadığı taktirde şimdilik 1.000 TL bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile 19.11.2015 tarihinde evlendiklerini,evlenmeden kısa bir süre önce 16.11.2015 tarihli mehir senedi düzenlediklerini,bu senede göre ölünceye kadar bakma şartıyla davalıya 150.000,00 TL değerinde taşınmaz devredeceğini,ölene kadar bakma şartı gerçekleşmez ve ya boşanma olursa bu temlikin geçersiz olacağının kararlaştırıldığını bu nedenlerle 19084 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 950/2859 payını ölünceye kadar bakma şartıyla davalı eşine temliki konusunda anlaşmalarına rağmen davalının hilesi ve yanıltması sonucunda tapuda işlemin satış olarak gösterildiğini,davalının kendisine bakmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan Ali'nin müvekkilinin eşi, Mecit'in ise kayınpederi olduğunu, müvekkili ile davalı Ali evlenirken mehir senedi ile bir takım eşya ve ziynetlerin müvekkiline evlenme karşılığı hibe olarak verildiğini, mehir senedinde yazılı olan altınların birliktelik devam ederken davalılar tarafından alınıp iade edilmediğini, mehir senedinde belirtilen eşyaların ise müşterek hanede kaldığını, daha sonra bu eşyaların davalılar tarafından götürülerek müşterek hanenin boşaltıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan senedin ise davalı Mecit tarafından müvekkilinden bilezikleri ödünç alınırken verildiğini belirterek ziynet eşyaları ve ev eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de aynen iade talebinden vazgeçerek...
senedi ile davalı tarafın 70 gram altın bilezik taahhüt etmesine rağmen, söz konusu taahhüdün davalı tarafça yerine getirilmediği, 16.08.2016 tarihli mehir senedinde de açıkça belirtildiği üzere mehri müeccel olarak düzenlendiğinin açıkça belirtildiği, mehrin kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesi olduğu, 7 adet 22 ayar 20'şer gram bilezik, 10 adet 22 ayar 10'ar gram bilezik, 36 adet çeyrek altın, 2 adet büyük lira, 1 adet yarım lira, 2 adet 1 gram altın'ın davacı tarafa iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 16.08.2016 tarihli mehir senedi gereği 70 gram altın bileziğin davacı tarafa aynen, değilse bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL'nin dava tarihinden...
senedi ile davalı tarafın 70 gram altın bilezik taahhüt etmesine rağmen, söz konusu taahhüdün davalı tarafça yerine getirilmediği, 16.08.2016 tarihli mehir senedinde de açıkça belirtildiği üzere mehri müeccel olarak düzenlendiğinin açıkça belirtildiği, mehrin kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesi olduğu, 7 adet 22 ayar 20'şer gram bilezik, 10 adet 22 ayar 10'ar gram bilezik, 36 adet çeyrek altın, 2 adet büyük lira, 1 adet yarım lira, 2 adet 1 gram altın'ın davacı tarafa iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 16.08.2016 tarihli mehir senedi gereği 70 gram altın bileziğin davacı tarafa aynen, değilse bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL'nin dava tarihinden...
K A R A R Davacı, davalıların murisi olan Hulusi Badem ile evlenirken düzenlenen 22.12.1996 tarihli mehir senedi ile murisin kendisine 500 gram 22 ayar altın bilezik bağışlamayı taahhüt ettiğini, zaman içersinde nakit para bularak bu altınları temin edemediği için murisin kendisine ait olan taşınmazının ½ payını tapuda satış göstermek suretiyle kendisine devrederek borcunu ifa ettiğini, ancak murisin ölümünden sonra mirasçıları olan davalılar tarafından açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal davası sonucu adına olan ½ payın iptal edildiğini, bu durumda mehir senedinden dolayı alacağı olan altınlardan mahrum kaldığını, murisin borcundan dolayı mirasçılarının sorumlu olması gerektiğini, diğer davalı ... ...’ın ise mehir senedini kefil olarak imzaladığını ileri sürerek 500 gram 22 ayar altın bilezik olarak belirlenen alacağının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
ye satış suretiyle devrettiği, davacıların anılan devrin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, davalının ise, murisin 05.05.1989 tarihli ve “mehir senedidir” başlıklı belge ile ... Mevkiinden en az 18 dekar tarlayı kendisine devretmeyi vaat ettiğini, ayrıca kendisinden 150- 180 gr. altın aldığını ve iade etmediğini, dava konusu devirlerin borca ve mehir senedine karşılık olarak yapıldığını savunduğu, muris İsmail'in 08.02.2011 tarihinde öldüğü, dava dışı eşi ... ile geride mirasçı olarak davacı olan kızları ... ve davalı gelini ...'nin eşi olan dava dışı oğlu ... 'in kaldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davacıların murisinin çekişmeli 1669 parsel (yeni 27852 ada 31 parsel) sayılı taşınmazı davalıya mehir olarak verdiği, dosyadaki 05.05.1989 tarihli mehir senedi başlığı altında imzalanmış adi yazılı sözleşme ve davalı tanıklarının ifadeleri ile belirlenmiştir....