Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf eden davacı vekili, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taleplerinin maddi ve manevi tazminat istemi olması ve haksız fiile dayanması, maddi ve manevi tazminat alacaklarının olay tarihi itibariyle muaccel hale gelmesi ve İ.İ.K 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde ihtiyati tedbir de talep edilmesine rağmen mahkemece bu konuda bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, mahkemece İhtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak; karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Talep; trafik kazasından kaynaklanan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir....

    ve geri dönülemez bir yol almasının amaçlandığını, müvekkilinin bu sebepten işlerini yapamadığı ve piyasada itibar kaybına uğradığını beyanla; Davalı tarafların menkul ve gayrimenkullerinin üzerine teminatlı veya teminatsız olarak dava değeri tutarında ihtiyat-i tedbir konulmasına, Müvekkilinin haksız takip sebebi ile çekmiş olduğu kredi sebebi ile 176.044,06 TL maddi tazminat ile davacı müvekkilinin uğramış olduğu manevi çöküntü nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      in sorumlu tutulduğunu; mahkemece verilen ihtiyat-i haciz kararının usule yasaya uygun olmadığını; davalılının, ihtiyat-i haciz konulan mallarının değerinin, dava değeri olan 100.000,00 TL'den daha fazla olduğunu; belirtilen nedenlerle, yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/135 sayılı dava dosyası üzerinden verilen 03/06/2020 tarihli ara kararı ile alacak davası yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulü %15'i oranında teminat karşılığında davalının menkul ve malik yada hissedar olduğu gayrimenkul mal varlığına, dava değeri olan 20.500,00- TL'yi karşılar şekilde ihtiyati haciz şerhi konulmasına, davacı tarafın manevi tazminat davası ve diğer alacak talepleri yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, ihtiyati hacze davalının itirazı üzerine yapılan duruşmalı inceleme sonucunda 07/10/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacıların talepte bulunup harcını ödedikleri tüm maddi tazminat tutarları üzerinden (davalar belirsiz alacak davası olup harçlandırılan tutarlar üzerinden) ve ayrıca takdire tabi bulunan manevi tazminat yönünden ise, yapılacak yargılama sonucuna göre bu tutar değişebilecek olup (yerel mahkeme bakımından miktar bağlayıcı olmamakla birlikte) her bir davacı yönünden takdiren şu aşamada 10.000'er TL üzerinden davalı aleyhine HMK 353/1-b-2. madde uyarınca Dairemizce ihtiyati haciz kararı verilmesine, ihtiyati haciz isteminin teminat karşılığında kabulü yönünde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

          Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir. Davacılar vekilinin aksi yöndeki istinaf başvuru sebebi haklı görülmemiştir. Davalı Sompo Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; 2004 sayılı İİK 257. maddesi uyarınca talep edilen ihtiyati haciz kararına karşı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin bu karara itiraz ve istinaf hakları İİK 265. maddesinde düzenlenmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyat-i hacizde yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olması esas olup, dosya kapsamı itibariyle bu koşul gerçekleşmiş olmasına rağmen ihtiyat-i haciz taleplerinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı T10 dava konusu olan ve Akyurt Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/290 Esas sayılı dosyası ile de yargılaması yapılan hırsızlık olayı ile ilgili eylemi dava sırasında kabul ettiği, diğer davalıların T10 ile birlikte fikir birliği içerisinde hareket ettiği, Kanun ve mevzuatın aradığı yakın ispat koşulunun da gerçekleşmiş olduğu sabit olmasına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmemesinin haksız olduğu, davalılar hakkında ihtiyat-i haciz kararı verilmemiş olması nedeniyle davacı şirketin hak kaybına uğraması kuvvetle muhtemel olup, davacının iş bu yargılama sonucunda lehine doğabilecek alacağın da tamamen teminatsız hale gelmiş olmasına sebebiyet verilen ihtiyat-i haciz talebinin reddine dair kararın kaldırılması...

          Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

          Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyat haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul 2004, s. 883). Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, ilama dayalı alacağın tahsilinin imkansız bırakılmaması amacıyla ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Davalı vekili 03/02/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz farklı geçici hukuki koruma müesseseleridir. İhtiyati tedbir, genelde dava konusunun el değiştirmesine engel olurken, ihtiyati haciz alacağı teminat altına almaktadır....

          UYAP Entegrasyonu