Ltd Şti.’nin tüm taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiş, hüküm, itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir.. İhtiyatî haciz talep eden vekilinin, hangi taşınır veya taşınmaz mallara ilişkin olarak ihtiyati haciz istediği açıklatılmadan, mahkeme ilamında belirtilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile orantısız biçimde, borçlulara ait tüm taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde mahkeme ilamında belirtilen tazminata yeter miktarda ihtiyati haciz konulması usul, yasa ve hukuka açıkça aykırı olup bozma nedenidir....
İnceleme konusu karar, iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasında ihtiyat haciz talebinin reddinin temyizine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (21.) Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (21.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı vekili her ne kadar mahkemesince davalı lehine maddi ve manevi tazminat davaları için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu belirtmiş ise de ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10/4 md.si "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." şeklindedir. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı tarafından davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat istemli olarak dava açılmış olup her iki dava da red edilmiştir. Şu durumda AAÜT'nin yukarıda anılan 10/4 maddesi gereğince davalı lehine red olunan maddi ve manevi tazminat istemleri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş olamsında herhangi bir yanlılık bulunmamaktadır....
Mahkemece; 28/01/2022 tarihli ara karar uyarınca ''Mahkememizce yapılan değerlendirmede; olay tarihi itibari ile alacağın muaccel olduğu ve ihtiyati haciz kararının yasal şartları taşıdığı anlaşıldığından ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazların içeriği dikkate alındığında yerinde görülmediğinden '' karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı yasal süresinde davalılar T9 Ve T10 Ş vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalılar T9 Ve T10 Ş vekili istinaf sebepleri olarak; şartları oluşmayan ihtiyat-i haciz kararı haksız ve hukuka aykırı olmakla birlikte, mahkemenin "teminatsız" ihtiyat-i haciz kararı verme yetkisi de kanunen bulunmadığından, "ihtiyat-i haciz kararına" karşı "itiraz edilmişse de", itirazlarımız incelenmeksizin reddedilmiş olup, işbu red kararına karşı ihtiyat-i haciz kararının "ortadan kaldırılmasına" karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir....
Anılan alacak ve menfi tespit davasının davacısı olan dosyamız davalısının bu kapsamda talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasında davalının ağır kusurunun ve kötü niyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşulları oluşmadığı sonucuna varılmış ve ilk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
Anılan alacak ve menfi tespit davasının davacısı olan dosyamız davalısının bu kapsamda talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasında davalının ağır kusurunun ve kötü niyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşulları oluşmadığı sonucuna varılmış ve ilk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
Anılan alacak ve menfi tespit davasının davacısı olan dosyamız davalısının bu kapsamda talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasında davalının ağır kusurunun ve kötü niyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşulları oluşmadığı sonucuna varılmış ve ilk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
Anılan alacak ve menfi tespit davasının davacısı olan dosyamız davalısının bu kapsamda talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasında davalının ağır kusurunun ve kötü niyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşulları oluşmadığı sonucuna varılmış ve ilk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
ın vefat ettiğini, murisinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek müvekkilleri adına ayrı ayrı olmak üzere anne ve baba için şimdilik 20.000 TL maddi, anne, baba ve 2 kardeş için toplam 600.000TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL araç hasarı, 1.000TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 622.000,00 TL'nin davalılardan tahsili ile davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz mahiyesinde olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 15/08/2022 tarihli tensip zaptının (16) nolu ara kararı ile dava, maddi manevi tazminat davası olup, haciz konulacak belirli ve yaklaşık olarak ispatlanan bir alacak tutarı bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine, 25/08/2022 tarihli ara karar ile de davalıların mal varlığı davanın konusunu oluşturmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
C) İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğinin açık olduğunu, sadece failin kim olduğu ve kusur durumu ile sürekli iş görmezlik oranının çekişmeli olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hâle geldiğini, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenlerle manevi tazminat tashilinin sağlanması amacıyla manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabul edilmemesinin usûl ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ve manevi tazminat yönünden de ihtiyati haciz kararının uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....