Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Mahkemece; tapu maliki ile takip borçlusunun ad, soyad ve baba adlarının aynı olduğu, görevli memurun yanılmasına sebebiyet verdiği, kıymet takdirinin tapudaki kimlik bilgilerine göre gerçekleştiğini, görevli memurun ihmal kastıyla hareket etmediği ve esasen yanılma dışında kusur atfedilebilecek bir savsaklama ve özensizliğin mevcut olmadığını, hayatın olağan akışına aykırı olmayan yanılma sebebiyle tapu kaydına haciz şerhinin işlendiği, kıymet takdiri için görevlilerin meskene gelişinin salt zarar doğurucu eylem olmadığından, davacının kişilik haklarına saldırı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... AŞ icra dosyası alacaklısı, davalı ... ise haciz ve kıymet takdir işlemlerini yapan icra memurlarının kusuru nedeniyle davalı gösterilmişlerdir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için icra dosyası alacaklısının ağır kusurunun; yine ...'...
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden T1 vekili, 18.11.2014 günü Nusaybin İpekyolu Cad....
Somut olayda, 26/05/2004 ve 27/05/2004 tarihli haciz tutanaklarında davacı şirket vekilinin bu kez dava dışı .... Ltd. Şti. vekili olarak haciz yapılan yerde borçlu şirketin faliyetinin bulunmadığı, haczedilen malların borçlu şirkete ait olmadığı, dava dışı .... Ltd. Şti.'ne ait olduğu yönünde beyanda bulunarak haciz tutanağını imzaladığı, daha sonra davacı şirket vekili olarak alacağın dayandığı çeklerdeki imzanın borçlu şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığı anlaşılarak takibin iptal edilmesi nedeniyle eldeki davada aynı vekil tarafından haksız haciz iddiasında bulunarak maddi ve manevi tazminat işleminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, haciz tutanaklarında davacı vekilinin imzalı beyanları dikkate alındığında dava konusu istemin tümden reddi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir....
Davacı, İcra Müdürlüğü'nün 2004/2553 esas sayılı dosyası üzerinden hakkında icra takibi yapıldığını, ödeme imkanı olmasına rağmen ihtiyati haciz yoluna gidildiğini ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, ön inceleme oturumunda ise; ihtiyati haciz ile haciz arasındaki farkı bilmediğini, ihtiyati haciz demiş ise de bunu haciz olarak düzelttiğini açıklamıştır. Davalı, davanın zamanaşımından ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur....
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında davacıların maddi - manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. Açıklanan nedenlerle, İİK-257- 264. maddeleri uyarınca mahkemece şartları gerçekleştiği gerekçesiyle verilen ihtiyati haciz kararı usul ve esas bakımından hukuka uygundur. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K; aynı daire 2016/9800 E,2017/8052 K) Buna göre, davalılar vekilinin yukarıda açıklanan yönlere ilişkin tüm istinaf itirazlarının reddi gerekir....
Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Fakat takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. Somut davada davalının icra takibi başlattığı, haciz işleminde bulunduğu görülmüş ve fakat davalının başlatmış olduğu icra takibi ve yaptığı haczin haksızlığı sabit olmayıp, davalının ağır kusur ve kötü niyetli kabul edilmesi mümkün olmamakla manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır....
Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği kişi veya borçluya ait olmadığını bildiği eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur...'' . Haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız haciz kararı olan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK’nın 49'ncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Başka bir deyişle haksız haciz sebebiyle tazminat davasında manevi tazminata hükmedebilmek için davalı alacaklının icra takibinde kötü niyetli veya ağır kusurlu olması da gerekir....
Şti nin 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine dava konusu alacak üzerine %10 oranında teminat karşılığı ihtiyat haciz konulmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından ... Profil Metal İnş. Müh. San ve Tic. Ltd. Şti nin tüm malvarlığı üzerine haciz konulması talepli 18.07.2014 tarihli ek dilekçesi de mahkemece reddedilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup ihtiyatı haciz mahiyetindeki tedbir kararının İİK 281/2 maddesine uygun bulunmasına göre Davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2020/303 ESAS DAVA KONUSU : None KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davasında manevi tazminat yönünden reddedilen ihtiyati haciz talebine karşı yapılan istinaf talebidir....