Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.nun 257- 268 maddelerindeki düzenlemeye göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması veya muacccel olmamakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır....

Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyat haciz istenebilir....

Davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine yapılan haczin kanunun verdiği yetkiye dayandığının ve bu yetkinin sınırları içinde kaldığı, zira adresinde haciz talep olunan davacı üçüncü kişi ile icra dosyasının borçlusu arasında organik bağ olduğu düşüncesi ile haciz uygulatılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmayıp manevi tazminat yönünden kusur sorumluluğunun söz konusu olduğu, haksız ihtiyati haciz sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için öncelikle TBK 49.maddesindeki koşulların oluşması gerektiği, davalının kusurunun bulunmadığı davacının manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    a karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekirki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle HMK'nin 353/1-a/6'ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle 1- ) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,Mardin 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 22/03/2023 ara karar tarihli, 2022/1320 Esas sayılı ara kararının KALDIRILARAK 6100 sayılı Kanunun 353/1- b.2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebi hakkında yeniden karar verilmesine, bu suretle: Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; takdiren 41.000,00 TL maddi - manevi tazminat talebi yönünden; davacının İ.İ.K.’nın 257/1.maddesindeki koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin kısmen KABULÜ ile; takdiren 41.000,00 TL'nin % 15'i oranında nakdi teminat veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulması halinde borçlu /davalılar T5 ve T4 41.000,00 TL borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkullerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2- )Davacının, ihtiyati haciz kararının tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden teminatı yatırmak suretiyle...

      tarafın ağır kusurlu olmadığı kabul edilerek manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

        Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit kararının kesin olarak verilmesi nedeniyle yasa yoluna başvuramadıkları, davacının müvekkili şirketten cep telefonu aldığı, borca itiraz etmediği gibi haciz sırasında da cep telefonunu eski eşinin kullandığını beyan etmekle borcu ikrar ettiği, aynı hacizde borcu ödeyecek gücü olmadığını beyan etmek suretiyle hacze ve zarara kendisinin sebebiyet verdiği, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın yersiz olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi manevi tazminat kararının kaldırılarak manevi tazminat davasının tam olarak kabulünü istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, haksız icra takibi ve hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davalı şirket tarafından 11 adet bononun vadesinde ödenmemesi üzerine bonoları düzenleyen davacı ile dava dışı Üzeyir Bayram aleyhine 06/10/2016 tarihinde Antalya 15....

        Davalı T3 vekili beyanlarında özetle; kusur çoğunluğunun davacı tarafta olduğunu, manevi tazminat yönüyle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise hakkaniyete uygun bir şekilde manevi tazminat yönüyle karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacı tarafından maddi tazminat talebi ile açılan davanın yargılama aşamasında tarafların anlaştığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından manevi tazminata ilişkin açılan davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2021 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2019/50 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemizce duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava; Davacının asıl alacağa işleyecek faiz yönünden ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı T6 inşaat ustası olarak çalıştığını, işverene ait inşaatın 5....

        Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacı yanın manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

        UYAP Entegrasyonu