WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; taraflar arasında vekalet sözleşmesi bulunurken davalının davacıyı şikayet etmesi üzerine aralarında husumet doğduğu, davalının davacının aracına zarar verme eyleminden dolayı 1.000 TL tazminat ödemeye mahkum edildiği, ilamın davacı tarafından icraya konulduğu, davalının alacak tutarını ödediği ne var ki hesabın yanlış yapılmasından dolayı 58,48 TL bakiye borç kaldığı, sözü edilen borç tutarı için davalının konutunda yapılan haciz sırasında da davalının borç tutarını ödediği, işlem sırasında haciz zaptına yazılan biçimde davacıya hakaret ettiği anlaşılmakla olayın gelişim biçimi, tarafların sıfatları, ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihi ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının davacının açmış olduğu istirdat davası sonucu tespit edildiği ancak davalının bu tespit öncesinde, alacağını tahsil için icra takibi başlatmakta ve haciz işlemi yapmakta kusurlu sayılamayacağı bu haliyle manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacı aleyhine yapılan haciz işleminin haksız olduğu iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Mahkemece davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının, borçla ilgisi bulunmadığı halde aleyhine takip yaptığını, takibin kesinleştiğini ve taşınmazlarına haciz koydurduğunu belirterek oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine; davalının, isim benzerliği sonucunda davacı aleyhine takip ve neticede haciz işlemi yaptırdığı gerekçesi ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

        Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok sübjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd aleyhine 10/06/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; borçlu olmadığı halde icra dosyasındaki borçlu ile aralarındaki isim benzerliğinden dolayı, mesken ve arsa niteliğindeki taşınmazlarına haciz konulduğunu, ancak bu durumdan hacizler kaldırıldıktan sonra haberdar olduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur....

            İhtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenilmesi dava ile elde edilecek sonuçların alınamamasına yol açabileceğinden ve İİK’nun 281/2 maddesinde açıkca “iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında” ibaresi kullanıldığından davacının ihtiyati haciz isteminin teminatlı veya teminatsız olarak kabulü mümkün olduğundan davalılar vekilinin ihtiyat-i haczin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir." şeklinde davacı vekilinin ihtiyat-i hacze yönelik yaptığı itirazının reddine, davacı vekilinin ihtiyat-i tedbir talebinin reddine, davalılar vekilinin ihtiyat-i haczin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirkette haksız haciz işlemleri uygulandığın, müvekkili şirketin borçlu firma ile ilgisinin bulunmadığını, davalının, borçlu şirketin eski yetkilisine ait yeni şirketin internet sitesinde yer alan bilgileri esas alarak müvekkilinin iş yerinde haciz uygulamasının yerinde olmadığını, müvekkilince açılan istikhak davasında haczedilen ürünlerin müvekkiline ait olduğuna karar verildiğini, cebri icra işlemlerinin kasten zarar verme amaçlı kullanıldığını, haksız haciz nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'...

              Mahkemece, İİK'nın 257-259 vd. maddeleri uyarınca davalı tarafından alınan ve usulen uygulanan ihtiyati haciz kararının ihtiyati hacze ilişkin davanın reddedilmesi karşısında haksız olduğunun kesinleştiği, haksız ihtiyati haciz nedeniyle davalının sorumluluğunun kusursuz sorumluluk niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır....

                Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden, davacılar vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu