Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Davacının, FSEK 14-17.maddesinde belirtilen manevi haklarının ihlal edildiği kanıtlanmamıştır. Genel olarak manevi tazminat sorumluluğu yönünden Borçlar Kanununun 114/2 maddesi hükmüne göre; Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır. Bu atıf nedeniyle B.K. 58 maddesine göre sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumlulukta kıyasen uygulama alanı bulabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.06.2001 tarih, 2001/15 - 498 E. 2001/508 K. tarihli ilamına göre; Sözleşmeye aykırılık nedeniyle Borçlar Kanununun 98/2. fıkrasında yer alan bu yollama ile aynı Kanunun 49. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat isteminde bulunulabileceği olgusu, kanuna ve Yargıtay'ın uygulana gelmekte olan yerleşmiş içtihadına ve öğretideki bu doğrultuda oluşan baskın görüşlere uygun bulunmaktadır....

    Manevi tazminat yönünden yapına değerlendirme; Davalılar tarafın manevi tazminat talepli davalara yönelik istinaf başvurusuna ve diğer istinaf sebeplerine gelince, davacı tüketicilerin yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olması (TKHK md. 73/5), balayı için yapılan rezervasyonun davalı otel tarafından yerine getirilmemesi nedeni ile davacıların kişilik haklarının zedelendiği, TBK'nın 114/2. maddesi yollaması ile TBK'nın 58. maddesine göre manevi tazminat talep edilebileceği anlaşılmakla davalılar ve davacıların bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK'nun 355....

    Şirketi yönünden dava tarihi olan 13/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre neden olmamak şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davacı ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunmuştur......... tarafların kusur durumu, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli dikkate alınarak davacı yararına 5.000,00- TL manevi tazminat takdir edilerek davalı ...’dan tahsiline karar verildiği'' gerekçesiyle;1-Hakkında usulüne uygun olarak harçlandırılmış bir dava dilekçesi ile açılmış bir dava bulunmayan Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2-Davacının davalı ... A.Ş’ye karşı açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davasının REDDİNE,3-Davacının davalılar ... ve ... Şirketi aleyhine açtığı tedavi giderlerinin tahsili istemli davasının REDDİNE,4-Davacının davalılar ......

      Davacı ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunmuştur...... ....... tarafların kusur durumu, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli dikkate alınarak davacı yararına 5.000,00- TL manevi tazminat takdir edilerek davalı T3’dan tahsiline karar verildiği'' gerekçesiyle; 1- Hakkında usulüne uygun olarak harçlandırılmış bir dava dilekçesi ile açılmış bir dava bulunmayan T10 hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davacının davalı T6 karşı açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davasının REDDİNE, 3- Davacının davalılar T3 ve T4 aleyhine açtığı tedavi giderlerinin tahsili istemli davasının REDDİNE, 5- Davacının davalı T3 aleyhine açtığı manevi tazminat istemli davasının KISMEN KABULÜ ile; Takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3’dan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,, karar verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2018/1220 ESAS, 2019/1557 KARAR DAVA KONUSU : Tazmina KARAR : Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05/12/2019 Tarih, 2018/1220 Esas, 2019/1557 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/04/2018 tarihinde Atilla Tura sevk ve idaresindeki 34 XX 290 plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinden müvekkili davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde 34 XX 290 plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza anında aracın davalı sigorta şirketi uhdesinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK'nın 107/2. maddesi gereğince 57.688.12 TL olarak arttırmıştır....

      Davalılar, dairelerin yüklenicinin gösterdiği kişilere tapuda devredildiğini, bedellerinin yüklenici tarafından tahsil edildiğini savunmuşlar ve davacının kötü niyet tazmina mahkum edilmesini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin kademeli ferağa ilişkin hükümleri uyarınca, davacı yüklenicinin dava konusu 1 ve 17 nolu bağımsız bölümlerin tapularına hak kazandığı, 17 no.lu dairenin yüklenicinin rızası ile 3. kişiye satışının yapıldığı ve bedelinin tahsil edildiği, 1 no.lu dairenin bedelinin ise davalılar tarafından tahsil edildiği, davalıların aksi yöndeki savunmalarını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 45.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir....

        nin elinden çıkardığı 02.07.2013 tarihteki değeri 4.957,457 TL olmasına rağmen dava tarihindeki değer esas alınarak bu bedele üzerinden tazmina karar verilmeside isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan dahili davalıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ve aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya geri verilmesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının manevi tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını, mahkemece zaman aşımı itirazının kabul edilmemesi gerekçesini karar da gösterilmediğini, davacı tarafından manevi tazminat talebine gerekçe olarak 24/03/2009 tarihi öncesinde gerçekleşen davacı tarafından gerçekleştiği iddia edilen olayların gösterildiğini, talebe konu olayların 24/03/2009 tarihi öncesinde gerçekleşmiş olup davacı tarafından en geç bu tarihte öğrenmiş olduğunun tartışmasız olduğunu, davanın 17/01/2014 tarihinde açılmış olmakla 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, gerekçeli karar da zamanaşımına ilişkin hiçbir değerlendirmenin yer almadığını, davacı tarafından manevi tazminat talebinin şimdilik 20.000,00 TL şeklinde belirsiz alacak davası şeklinde ileri sürüldüğünü, manevi tazminat davasının yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere belirsiz alacak dava olarak açılamayacağını, esas yönünden de manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davacının FSEK'de...

            Aile Mahkemesinin 26/12/2016 Tarih 2015/659 E. 2016/101 K. sayılı ilamının Yargıtay 2.H.D.nin 05/02/2019 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği ve söz konusu ilam uyarınca davacı lehine nafaka, maddi ve manevi tazmina hükmedildiği anlaşılmakla söz konusu davayı açmakta davacının hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından mahkemece katılma alacağına ilişkin davanın sonucu beklenmeksizin işin esasına girilmesi esasa etkili olmadığından kaldırma nedeni yapılmamış eleştirilmekle yetinilmiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2018/3012 E. 2019/12469 K, Yargıtay 17. H.D.nin 2016/17933 E.2019/5537 K.) BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir.(Yargıtay 17. H.D.nin 2016/11791 E.2017/7010 K.)...

            bir bina önünden geçirilmiş olmasının asli sebep olmasından bahisle davacıların maddi manevi mağdur duruma düştüğünü belirterek, eş davacı Yadikar için 100.000,00....

            UYAP Entegrasyonu