"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddi ile idarece açığa alınmasından kaynaklı maddi zarar talebi ile ilgili mahkemenin görevsizliğine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 200,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının açığa alınmış olmasından dolayı uğradığı maddi tazminat tazminat talebinin idari yargı mercinin görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine, davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türü yerine ''Yakalama veya Tutuklama sonrası KYO veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat'' olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava davacıya ait taşınmaza verilen zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
DELİLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, haksız ihtiyati hacizden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Eldeki dava ile ilgili somut değerlendirmelere yer vermeden önce haksız ihtiyati hacizden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları ile ilgili kısa açıklamalara yer vermekte fayda vardır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 259. maddesinin 1. fıkrasında; ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Haksız ihtiyati hacizden dolayı alacaklının maddi tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için; borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş olmalı, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı haksız çıkmış olmalı, borçlu veya üçüncü kişi, malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı ve zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; haksız ihtiyati tedbirden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacının dava dilekçesinden özetle; davalının açtığı çek iptali davası sonucunda ellerindeki çeki kullanamadıklarını, çek iptali davasının reddedildiğini, davalının hmk 399/2 uyarınca ihtiyati tedbirden kaynaklı tazminat talebinin olduğunu, maddi ve manevi tazminat davasında bulunduğu, Davalının cevap dilekçesinden özetle; davalının dava dışı ...... şirketi adına iş makinelerini satın almak üzere alacaklısı davacı .........
Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir....
Bu durumda, iddianamedeki anlatım mala zarar verme suçunun da işlendiğini kapsadığından, mahkemece 17.02.2011 günlü oturumda ek savunma verildiği gibi bu konuda karar verilmesi gerekirdi. Kuşkusuz mala zarar verme suçundan iddianameyle dava açılmadığı kabul edildiğinde, dava açılmayan ve karara bağlanmayan bir konuda temyiz incelemesi yapılamaz. Ancak, somut olayda iddianamedeki anlatımda mala zarar vermeye de işaret edilmesi ve mahkemenin bunu tespit etmiş olması da gözetildiğinde; iddianamedeki fiilin hırsızlık kabul edilmeyip hırsızlık suçundan beraat kararı verilmesine göre, aynı fiilden mala zarar vermeden hüküm kurulması mümkün olmayacağından, bu hususta değerlendirme yapılması için hükmün bozulması yerine, temyiz isteminin reddine ilişkin yüksek çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 01/12/2020 NUMARASI: 2016/385 esas - 2020/809 karar DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR TARİHİ: 03/022021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352 maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava konusu uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminatı davasına ilişkindir. Dairemiz tacirler arasın hizmet alım sözleşlemelerinden kaynaklı hususlarda görevlidir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin iş bölümü (1) " trafik kazasından kaynaklanan tazminat davaları ( bedensen zarar ile ölümden kaynaklanan tazminatlar dahil ) sonucu verilen hüküm ve kararlar" uyarınca, 8,9 ve 40. Hukuk Dairesi görevli bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/14 Esas KARAR NO : 2019/15 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 08/01/2019 KARAR TARİHİ : 08/01/2019 Mahkememizde görülmekte olan ... Esas numaralı Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının ... tarihli celsesinde, maddi tazminat yönünden dosya tefrik edilerek eldeki esasa kaydı yapılmış olup, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ......
Mahkemece maddi tazminat istemi taraf sıfatı yokluğundan reddedilmiş, manevi tazminat istemi ise kısmen kabul edilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı ..., davalı ...'in hakaret eyleminden ve davalı ...'in kasten yaralama eyleminden dolayı; davacı ... ise, davalı ...'in hakaret ve kasten yaralama eyleminden dolayı manevi zararının tazminini istemişlerdir. Davacılar, davalıların iş yerlerine verdikleri zarar nedeni ile maddi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve davacıların maddi zarar iddialarını kanıtlayamadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, maddi tazminat istemlerinin işyerinin ait olduğu şirket veya şirket yetkilisi tarafından dava açılmadığı gerekçesiyle taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Cumhuriyet Başsavcılığının 17.10.2008 tarihli iddianamesi ile hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından açılan kamu davası sonucunda verilen aynı yer Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2009 tarih, 2008/331 Esas ve 2009/62 Karar sayılı hükmü ile hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d, 43/2, 62. maddeleri uyarınca her iki sanığın 1 yıl 3 ay 16 gün hapis, mala zarar verme suçundan 1.320 TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine karar verilip, bu karar sanıklar savunmanı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2012 tarihli tebliğnamesi ile mala zarar verme suçundan temyiz isteminin reddi, hırsızlık suçundan ise bozma talebi ile dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine, Dairemizin 15.10.2014 gün, 2012/3684 Esas ve 2014/17232 Karar sayılı ilamı ile mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin reddine, hırsızlık suçundan kurulan hükmün ise onanmasına karar verilmesinden sonra Yargıtay...