DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi derdest davasına ilişkin mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için davacı-davalı vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin ... Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı ara kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı-davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-davalı ... ve davalı-davacı ... arasında görülmekte olan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin derdest dava dosyasında birleşen dosyada davacı tarafça dava dilekçesi ile istenen ihtiyati tedbir talebi Mahkemece 31.05.2016 tarihli birleştirme kararıyla birlikte kabul edilmiştir. İhtiyati tedbir kararının kaldırılması için yapılan itirazın Mahkemece reddine ilişkin 07.06.2016 tarihli ara karar davacı-davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
HMK'nın 389. maddesine göre; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/3. maddesi göre; tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Dosya incelendiğinde; davacı taraf, mal rejiminin tasfiyesini talep ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 1.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiş, adres bilgisini bildirdiği taşınmaz ile davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin mahkemece tespit edilerek üzerine ihtiyati tedbir konulması talep etmiştir....
otomobil üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karşın Sigorta Yatırım Fonu’nda yer alan 27.000,00 USD’ye ihtiyati tedbir konulmaması, hayatın olağan akışına ve hukuk mantığına da aykırılık teşkil ettiğini, oysaki, uygulamada da sıkça görüldüğü üzere, mal rejiminin tasfiyesi davalarında mal varlıklarının değerleri, ancak ve ancak uzman bir bilirkişi tarafından yapılacak kıymet takdiri neticesinde belli olmakta ve bundan ötürü, mal rejiminin tasfiyesi davaları belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, söz konusu davada bilirkişi tarafından kıymet takdiri yapıldığında harca esas değer ıslah yolu ile taraflarınca artırılacağı aşikar olduğunu, ara kararda ihtiyati tedbir taleplerinin hukuka aykırı biçimde reddedilmesi sebebiyle, davacı / birleşen dosya davalısı adına kayıtlı Sigorta Yatırım Fonu’nda bulunan 27.000,00 USD’ye ihtiyati tedbir konulması ve müvekkilin katılma alacağı açısından oluşması muhtemel hak kaybının önüne geçilmesi gerektiğini, ara karar kapsamında ihtiyati tedbir konulan...
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Dava ve karşı dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
İlk derece mahkemesi; 11/07/2023 tarihli dava başlangıç tutanağının 14. maddesi ile "Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile "Antalya İli, Kepez İlçesi, Yeşiltepe Mahallesi 1325 ada, 13 parsel, bağımsız bölüm, Kat:2, No:8'de kayıtlı" taşınmaz üzerine ileride telafisi imkansız durumların önlenmesi bakımından harçlandırılan miktar göz önüne alınarak orantılılık ilkesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasına, UYAP sorgulamasında davalı adına kayıtlı araç bulunmadığı görülmekle araç yönünden ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, dava değeri dikkate alınarak davalı adına kayıtlı diğer taşınmazlar ve banka hesapları yönünden ihtiyati tedbir talebinin reddine," hükmetmiştir. Davacı kadın vekili, davalı adına kayıtlı banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava; mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir....
belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak 34 XX 311 plaka sayılı araca ihtiyati tedbir konulması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu 2 nolu mesken, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 19.02.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Dosya kapsamına, delil durumuna göre, 2 nolu meskenin edinilmesinde davalı adına İş Bankası'ndan 77 ay vade ile 47 .000,00 TL kredi çekildiği, kredi taksitlerinin bir kısmının evlilik birliği içinde, bir kısmının ise mal rejimi sona erdikten sonra ödendiği anlaşılmaktadır....
Dosya incelendiğinde; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi davasının açıldığı, davalı erkeğin katıldığı 11/01/2022 tarihli duruşmadaki talebi üzerine davacı adına kayıtlı araç ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, ancak davalı erkeğin açmış olduğu karşı veya birleşen davasının bulunmadığı, üzerine tedbir konulan araç ile taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, bu sebeple ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
İhtiyati tedbir, mahkeme tarafından asıl hukuki korunma talebi hakkında kesin hüküm verilinceye kadar devam eden, tarafların durumlarında ya da dava konusu hak veya şeyde meydana gelebilecek zararları önleme amacına hizmet eden geçici nitelikte bir hukuki korumadır. İhtiyati tedbirin amacı, asıl hukuki korunma talebinin sonucunu güvence altına almaktır. İhtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu şey hakkında verilebilir. Bunun anlamı, ihtiyati tedbirin ancak dava konusu hakkında veya diğer yargılama türlerinin konusunu oluşturan şeyler veya hak bakımından verilebilmesidir. Bu nedenle davanın mahiyetine aykırı olarak ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olması sebebiyle yasal şartları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkeme 30/05/2016 tarihli tensip kararı ile davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araç kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili 07/06/2016 tarihli dilekçesi ile AKSPA Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.nin taşınmaz ve menkul mallarının üzerine tedbir konulmasını, davalı adına kayıtlı taşınmaz mal varlığı araştırılarak tespiti halinde tedbir konulmasını, 984 ada 6 parsel üzerindeki tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl kusurlu olan tarafın davacı eş olduğunu, mal rejimi tasfiyesi yönünden davacıya ait olan taşınmaz ve araçların üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir....