Risturnların nakten veya aynı kıymette mal ile ödenmesinin istisnanın uygulunmasına engel teşkil etmediği yolunda maddede yer alan hükmün, risturnun ortaklara ödenmesini gerekli kıldığını değil aksine, bu konuda serbestlik sağlamayı amaçladığının kabulü gerekir. İstisnaya tabi risturnların hesabında, ortakların kooperatifle yaptıkları muamelelerin esas alınması ortak dışı işlemlerden doğan kazançlar ile ortaklarla ortaklık statüsü dışında yapılan muamelelerden doğan kazançlar hakkında risturn istisnası uygulanmaması ve bunların genel kazançtan ayrılmasında, ortaklarla yapılan iş hacminin genel iş hacmine olan nispetinin tutulması, mezkür kanun hükmü gereğidir. inceleme raporunda kooperatifin 1991 takvim yılında elde ettiği 52.870.000-liralık karın tamamı matrah olarak alınmıştır....
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re' sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının , HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re' sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....
HMK' nun 2. maddesi dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesini görevli kılınmıştır. Somut olayda; davacının elinde bulunan hayvanları ......
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının , HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re' sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....
Davalı vekili 16/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmazın Akpınar Mahallesinde 2005 yılında geçen tesis kadastrosu ile müvekkili adına senetsizden tescil edildiğini, Kadastro Kanunun 12. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin re´sen dikkate alınarak davanın usulden reddedilmesini, ayrıca davacının miras nedeniyle hak talebinde bulunmuş ise de davacının miras bırakanının da 25/12/2004 tarihinde yani kadastro tespitinden önce vefat ettiğini, murisinden mal kaldığı iddiasında olan davacının kadastro tutanaklarına itiraz veya süresi içinde dava açma imkanı varken dava açmamasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu yapılan taşınmaz ile ilgili zamanaşımı itirazında bulunduğunu, bu nedenlerle, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli açılan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re' sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden; mükellef kurumun gerçekte yem üretim faaliyetinin olmaması, nakliye, organizasyon gibi hizmetleri verebilecek ne kapasitesi, ne ekipmanı, ne de çalışanının olmaması ile söz konusu faaliyet dönemlerinde yapılan yoklamalarda böyle bir beyanının da olmaması, rapordaki tespitlere topluca bakılınca iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun olmayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan değinilen hususların aksinin davacı tarafından ispat olunamadığı hususu da göz önüne alındığında, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, sahte belge düzenlediğinden bahisle davacı şirket adına yapılan dava konusu 2016 yılı kurumlar vergisi tarhiyatında ve kesilen üç kat vergi ziyaı...
Bu durumda, alacağın yasal faizi ile tahsiline karar verilmek gerekirken talep aşımı yapılarak, alacağın avans faiziyle tahsiline karar verilmesi de isabetsiz olup, bu husus re' sen gözetilmelidir. 4- Birleşen 2011/163 E. sayılı dava yönünden ise, birleşen davacının davalıya mal satışı yaptığı dikkate alınarak, varsa alacak miktarının hesaplanması gerekirken asıl dava ile bağlantılı olarak talebinin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı/birleşen davalı/birleşen davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı/birleşen davalı/birleşen davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir....