DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, istinafa konu uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından 01/02/2023 tarihli ara karar istinaf kanun yoluna getirilmiştir. İlk derece mahkemesince 23/12/2022 tarihli ara karar ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin teminatlı olarak kabulüne karar verilmiş ve davalı vekili tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine duruşmalı olarak değerlendirilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın onuncu kısmı "Geçici Hukuki Korumalar" başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir....
Birleşen davada davalı ... şirketi vekili 14/12/2021 havale tarihli dilekçesiyle ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini,13.12.2021 tarihli ara kararda verilen ihtiyati haczin kısmen kabulü kararının İİK m. 257 ve 265 gereğince kaldırılmasını, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini, ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin kabul edilmemesi halinde mahkemece belirlenecek teminatın taraflarınca mahkeme veznesine depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 30/12/2021 tarihli ara kararı ile; İtirazın mahkemece verilen 13/12/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olduğunu, birleşen dosya davacısının talebi üzerine mahkemece 13/12/2021 tarihinde birleşen dosyada davacı ....Ltd.Şti.'nin 892.899,66 TL alacağının alınabilmesini sağlamak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, borçlular birleşen dosya davalıları .... Ltd.Şti. ve ...'...
kararının kanuna aykırı olduğunu, belirterek istinaf talebinin kabulü ile 08.03.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine karar veren yerel mahkemenin ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yapılan incelemede; ilk derece mahkemesinin, davalı vekilinin itirazının reddine dair 03.11.2020 tarihli ara kararında gerekçe bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya aykırı olup, münhasıran bu sebeple 03.11.2020 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Davalı banka vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE. Diyarbakır 2....
Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesine ilişkin davaya bakan mahkemece, takip tarihinden önce verilen ara kararın (1) nolu bendinde, tedbir karar tarihi olan 03/05/2016 tarihinden itibaren borçlu şirket hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine hükmedilmiş olup, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılamayacağı açıktır. O halde; mahkemece, 03/05/2016 tarihli ara karar tarihinden sonra 18/05/2016 tarihinde başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin iptali talebinin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: Mahkemenin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile; "Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararın kaldırılması ya da değiştirilmesini talep etmişse de, 16/07/2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesini ya da kaldırılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "HMK.395.maddesi uyarınca teminat karşılığında tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesinini mümkün olduğunu, icra dosyasında yatan TL cinsindeki paranın işletilmesi veya dövizde tutulması halinde paranın değer kazanacağını, halbuki bu haliyle kaldıkça paranın değer kaybettiğini, bu nedenle uygun görülecek teminatı sunmaya hazır olduklarını, teminat karşılığı tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; Tedbirin kaldırılmasına ilişkin 19/11/2020 tarihli ara karara itiraz üzerine verilen 22/12/2012 tarihli ara kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tedbir kararının kaldırılması ile şirket hisselerinin haciz yolu sattırılmasının önünün açıldığını, dolayısıyla şirketine ait taşınmazlar ve şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulması taleplerinin reddinin de doğru olmadığını belirterek 22/12/2021 ve 19/11/2020 tarihli ara kararların kaldırılmasını istemiştir....
Bu durumda borçlu itfa itirazını İİK.nun 68.maddesine uygun bir belge ile ispatlayamadığına göre mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması isteminin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince dahili davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas ve de dosya kapsamı yönünden, yine tapu müdürlüğüne yazılan müzekkeredeki çelişkinin giderilmesi, davalıdır şehri ara kararının ve tapuya davalıdır şerhi ara kararına rağmen taşınmaz üzerine uygulanan ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının ara karar niteliğinde olması/nihai karar olmaması ve de 6100 s....