ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ : 11/09/2024 NUMARASI : Esas DAVACI VEKİLİ : Av. DAVALI : 1 VEKİLİ : Av. DAVALI : 2 VEKİLLERİ : Av. Av. DAVALI : 3 - DAVALI : 4 VEKİLİ : Av. DAVALI : 5 - VEKİLİ : Av. DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/10/2024 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 15/10/2024 Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın incelemesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebine ilişkin 11/09/2024 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması isteminin reddine karar verildiği, karara karşı davalı .......
Madde uyarınca davanın takip edilmemiş sayılacağı hususunun davacı tarafa ihtaren tebliğine, eksik harç yatırıldıktan sonra tensip tutanağı düzenlenmesine'', kararı ile taşınmazın tamamı üzerinde tesis edilen ipotek miktarının tespiti ile bu miktar üzerinden harcın tamamlanması gerektiği belirtilmiş, davacı tarafın ara karardan rücu talebi üzerine 22/04/2021 tarihinde ara karardan rücu talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili; mahkemenin 22/04/2021 tarihli ara kararına karşı, istinaf kanun yoluna başvurarak, taşınmazın tamamı üzerine konulan ipotek miktarı değil, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın değeri üzerinden harcın hesap ve ikmali gerektiğini, müvekkili üzerine kayıtlı olmayan taşınmazın tamamı üzerine konulan ipotek miktarı üzeripnden harç ikmalinin mağduriyet oluşturacağını ve mahkemenin bu ara kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür....
karşı kanun yoluna başvurulabileceğini, yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın da kanun yoluna başvurabileceğini, bu başvuruların öncelikle inceleneceğini ve kesin olarak karara bağlanacağını, İkinci safha olarak; yerel mahkemece dikkate alınmayan itiraz ve taleplerinin Başkanlıkça dikkate alınmasını ve hatalı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, Binaenaleyh; ortadan kaldırılan 05.04.2022 Tarihli kararda geçen tedbirin kaldırılması hükmü doğrultusunda, bozma sonrası görülen ilk duruşmada tedbirin kaldırılması kararının infazına ve tatbikine ilişkin bir ara karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hilafına hareket edildiğini, Yerel mahkemece, 04.10.2022 tarihli celsede verilen 3 nolu ara karardan rücu edilmediği gibi bu taktirde talep etmiş oldukları ihtiyati tedbir taleplerinin de reddine karar verildiğini, ret kararında, herhangi bir gerekçe belirtilmediğinden dolayı sebebinin de bilinemediğini, Yerel...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2022 (MÜTEFERRİK KARAR) NUMARASI : None DAVA KONUSU : Alacak KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: 04/10/2022 tarihli celsenin 3 nolu ara kararının hatalı olduğunu, çünkü söz konusu ara karara esas ve neden teşkil eden işbu dosyanın 05/04/2022 tarihli gerekçeli kararının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; Takip dayanağının mahkeme tarafından verilen ara karar olduğu, takip sonrası ödemelerin iş bu dava konusu olmadığı, davalının takipten önceki nafaka ödemelerine ilişkin herhangi bir belge sunamadığı, ödeme iddiasını ispatlayamadığı, davacı alacaklının da iddia edilen ödemeleri nafakaya mahsuben aldığına ilişkin bir kabulünün olmadığı, davalı borçlunun çocukları için yaptığı alışverişlerin nafakaya mahsup edilemeyeceği anlaşılmış, Davalı borçlunun itirazında haksız olduğu, mahkeme ara kararının İİK 68/1.maddesinde yazılı belgelerden olduğu, bilirkişi tarafından borçlunun takip tarihi itibariyle 10.003,13 TL borcu olduğu tespit edilmekle itirazın bu tutar üzerinden kaldırılmasına" karar verilmiştir....
Bu durumda mahkemece dava sırasında verilen ihtiyati haciz kararının HMK 396 maddesine göre durum ve koşulların değiştiğinden bahisle kaldırılması kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacaktır. Bu nedenle davacıların itirazı üzerine İDM.ce verilen itirazın reddi ara kararı istinafa tabi değildir. Sonuç itibariyle, Mahkemece verilen ara karar istinafa tabi kararlardan olmadığından davacıların istinaf dilekçesinin HMK 346, 352/1 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Somut olayda mahkemece 17/09/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı Akbank TAŞ.vekilince ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonucunda 10/11/2021 tarihli celse ara kararı ile davalı Akbank T.A.Ş vekilinin, ihtiyati tedbire vaki itirazının reddine, ihtiyati tedbirin aynen devamına karar verildiği, ara kararının gerekçe içermediği, gerekçesiz olduğu, ayrıca gerekçeli ara karar yazılmadığı anlaşılmaktadır. Oysa ki gerek T.C. Anayasa'sının 141/3.maddesi ve gerekse yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince mahkemelerin her türlü ara karar ve kararlarının gerekçeli şekilde yazılması zorunlu olduğu gibi esasen istinaf ve temyiz yasa yolu incelemesinin de ancak mahkemenin gerekçeli kararının denetlenmesi suretiyle yapılabilmesi mümkündür....
Davalı SEPAŞ vekili 30/03/2021 tarihli, davalı SEDAŞ vekili 02/04/2021 tarihli dilekçeleriyle yeniden 21/09/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.İlk Derece mahkemesince itiraz talepleri duruşmalı olarak değerlendirilmiştir. Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/07/2021 tarihli ara kararı ile; davalılar vekillerinin ihtiyati tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi 13.05.2022 tarihli kararına uygun olarak 07.06.2022 tarihli teminat mektubunun dosyaya ibraz edildiği, her ne kadar davalı vekili tarafından 16.02.2022 tarihli ara karardan itibaren her iki davacıyı da kapsar şekilde sunulan teminat mektubunun on gün içinde ibraz edilmemesi nedeniyle ihtiyati tedbire ilişkin ara kararın kaldırılması gerektiği iddia edilmiş ise de; İİK'nun 261/1. maddesindeki on günlük süre ihtiyati haciz kararının infazının talep edilme süresi olup ihtiyati tedbir kararı gereğince sunulacak olan teminat mektubunun ibrazı için hak düşürücü süre bulunmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin 16/02/2022 tarihli tedbire ilişkin ara kararın kaldırılması talebinin reddine, karar verilmiştir. Karara davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece takibe dayanak ara kararın ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği yönündeki itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davalının gerek takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ve gerekse dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde bu yönde bir itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tedbir nafakasına ilişkin ara kararın kararı veren mahkeme tarafından kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürmektedir. Kaldı ki takibe dayanak ara kararın ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği yönünde itiraz bulunsa bile bu husus ancak icra mahkemesinde İİK. 58/3 ve 61/1 maddeleri gereğince şikayet konusu yapılabilecek hususlardandır. Ödeme emrine şikayet yolu ile karşı çıkılmaması halinde, bu hususun itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilmesi mümkün değildir....