Olayda, davacı ve davalı taraflar 25.08.2005 tarihinde evlenmişler, 24.11.2006 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Anlaşmalı boşanma davasında maddi manevi tazminat, nafaka, yargılama giderleri talep edilmemiş olması o davadaki haklara ilişkin olduğundan, bu davada davacı tarafından talep edilen ziynet eşyalarının, anlaşmalı boşanma davasının maddi, manevi sonucu olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davacının dava açarak ziynet eşyalarını davalıdan istemesi konusunda yasal bir engel yoktur. Öte yandan davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanı ile ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat miktarı ile reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat isteğine faiz talep edildiği halde bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3- Mahkemenin kabulünde olduğu üzere davalı erkek kadına düğünde hediye edilen ziynetleri bozdurarak harcamış ve iade etmemiştir....
nedeni ile takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, kişisel ziynet eşyası alacağı davasının reddi" yönlerinden istinaf başvurularını 6100 sayılı HMK.'...
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; düğünde davacının ailesi tarafından sahte bilezikler takıldığını, sahte bileziklerin halen davalıda olduğunu, ziynetlere ilişkin tüm iddiaların asılsız olduğunu, davacının rızası olmadan hiçbir ziynet eşyasının satılmadığını, ziynet eşyalarının birçoğunun davacı tarafından Giresun'da satıldığını belirterek karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili cevap- karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içerisinde müvekkile karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediğini, gücünü aşacak işler yaptırdığını, onur kırıcı ve aşağılayıcı davranışlarda bulunduğunu, sürekli sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, bağımsız konut açmadığını, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, evden evliliğin 6- 7 ayından sonra kovulduğunu ve bir başına bırakıldığını, açıklanan nedenlerle tarafların boşanmalarına, aylık 150.000,00 TL tedbir nafakasına, 3.000.000,00 TL manevi tazminat ve 3.000.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 6.000.000,00 TL tazminata, davalı eş ve ailesi tarafından el konulan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse bedeli olan 150.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında *kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat taktiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadın dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat yanında, ayrıca ziynet eşyalarını da istemiş ve başvurma harcını yatırmıştır. Ziynet eşyaları hakkındaki istek boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nisbi harca tabidir....
Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru fakat tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu 20.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından kadının lehine hükmedilen tazminat miktarına yönelik istinafı kabul edilip anılan miktarlar maddi ve manevi tazminat olarak belirlenmiş, erkeğin tazminatlara yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. Ziynet alacağı bakımından; Ziynet alacağına yönelik davanın tefrikine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hükmü kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından ziynet alacağı davası, tazminatların miktarı ve velayet yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesi ile 14.000 TL ziynet eşyasını kadına bağış yaptığını ve maddi zararı olduğunu belirterek bu miktarda maddi tazminat talep ettiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı, ziynet ve para alacağı davasının reddi, davalı lehine hükmedilen nispi vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır...
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekmiştir. Bu haliyle kadının maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının tazminatlara ilişkin 4.paragrafının kaldırılmasına, davalı karşı davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davalı karşı davacı kadın için takdiren 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....