Mahkemece de bu kapsamda maddi tazminat,manevi tazminat ve nafakaya hükmedilmiştir. Boşanma davası içinde ileri sürülen bu istemler boşanmanın eki niteliğinde olduğundan; ayrıca harca tabi olmadığı gibi, istemlerin kabulü veya reddi halinde de vekalet ücretine hükmedilemez. Bu yön gözetilmeden, kabul edilen maddi tazminat,manevi tazminat ve nafaka için, davalı erkek aleyhine ayrı ayrı nispi harca hükmolunması doğru olmadığı gibi, hükmolunan maddi tazminat,manevi tazminat ve nafaka üzerinden davacı kadın yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı kadının ziynet isteminin reddine karar verilmesine rağmen ziynet istemine ilişkin yargılama giderlerinin davalı erkeğe yükletilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı ve iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilininde boşanmak istediğini, davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına 25.000TL maddi 25.000TL manevi tazminatın davalı lehine hüküm altına alınmasını, ziynet alacak talebini kabul etmediklerini, söz konusu ziynetlerin düğünden sonra tarafların ortak rızası ile evlilik birliği içersinde harcandığını beyan etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ispat edilemediğinden reddine, tarafların TMK.nun 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, davacı lehine bağlanan aylık 400 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın için 5.000 TL maddi , 5.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ziynet alacağı davasının kabulü ile 30.000 TL ziynet alacağının davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir....
yatırım aracı olarak da kullanabilme ve zenginleşme şansı olan müvekkilinin uğradığı maddi zararın giderildiği anlamına gelmeyeceğini, ziynet eşyaları bedelinin yanı sıra 30.000,00 TL olan toplam talep üzerinden ziynet eşyaları bedeline ek olarak kısmen reddine karar verilen 6.740,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur....
BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce yapılan yargılama neticesinde, A-) Davacı-davalı kadın vekilinin, karşı davanın kabul edilmesine, velayete, kadının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddedilmesine ve erkek lehine hükmedilen maddi-manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı-davalı kadın vekilinin, kusura yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, C-) Davacı-davalı kadın vekilinin, ziynet alacağı davasının reddedilmesine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ziynet alacağı davasına yönelik olan 8....
Bu nedenle davacı kadının tazminatlara yönelik faiz talebi hakkındaki ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, maddi manevi tazminatlara faiz uygulanmamasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2/c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir) Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-karşı davacı vekilinin, davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara ve reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 174. maddesinde "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." denilmektedir. Tarafların boşanmalarına sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurludur. Ağır kusurlu olan eşin maddi ve manevi tazminat talep hakkı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerin reddi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı, reddedilen ziynet ve eşya alacağı üzerinde vekalet ücretine hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli kararda davalı-karşı davacı kadının adının yazılmamasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı- karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-karşı davacı kadının talep ettiği ziynetlerin toplam değeri 30.000 TL olup kadın tarafından bu bedel üzerinden nispi...
Davalı kadın istinafında, boşanma ve velayete itiraz etmediğini, ancak lehine hükmedilen maddi tazminatın düşük olduğunu, ayrıca kabul edilen maddi tazminat için lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, davacının vekilini azletmesine rağmen davacı lehine vekalet ücretinin hükmedilmesinin hatalı olduğunu, talep etmiş olduğu manevi tazminatın reddinin hatalı olduğunu, yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının düşük kaldığını, ziynet alacağı konusunda tarafına harç ikmali ve talep olduğu halde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesini talep etmiştir....
(TMK m. 174) Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olmadığı, geçimsizliğe sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, davacı kadın lehine TMK'nın 174. maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminata ilişkin şartlarının oluştuğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı kadın lehine 7.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ve miktarının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminat boşanma hükmünün kesinleşmesi ile istenebilir hale gelir ve faiz talebi varsa, faizin de bu tarihten itibaren başlatılması gerekir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 21/01/2014 ESAS-KARAR NO : 2012/558-2014/51 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat ve nafakaların miktarı, ziynet ve eşya alacağına ilişkin vekalet ücreti yönünden, davalı tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davalının süresinde talep edilmeyen maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit...