Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yatırım aracı olarak da kullanabilme ve zenginleşme şansı olan müvekkilinin uğradığı maddi zararın giderildiği anlamına gelmeyeceğini, ziynet eşyaları bedelinin yanı sıra 30.000,00 TL olan toplam talep üzerinden ziynet eşyaları bedeline ek olarak kısmen reddine karar verilen 6.740,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur....

BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce yapılan yargılama neticesinde, A-) Davacı-davalı kadın vekilinin, karşı davanın kabul edilmesine, velayete, kadının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddedilmesine ve erkek lehine hükmedilen maddi-manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı-davalı kadın vekilinin, kusura yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, C-) Davacı-davalı kadın vekilinin, ziynet alacağı davasının reddedilmesine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ziynet alacağı davasına yönelik olan 8....

Davalı-karşı davacı vekilinin, davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara ve reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 174. maddesinde "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." denilmektedir. Tarafların boşanmalarına sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurludur. Ağır kusurlu olan eşin maddi ve manevi tazminat talep hakkı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerin reddi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

Davalı kadın istinafında, boşanma ve velayete itiraz etmediğini, ancak lehine hükmedilen maddi tazminatın düşük olduğunu, ayrıca kabul edilen maddi tazminat için lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, davacının vekilini azletmesine rağmen davacı lehine vekalet ücretinin hükmedilmesinin hatalı olduğunu, talep etmiş olduğu manevi tazminatın reddinin hatalı olduğunu, yoksulluk nafakası, iştirak nafakasının düşük kaldığını, ziynet alacağı konusunda tarafına harç ikmali ve talep olduğu halde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesini talep etmiştir....

SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde : boşanmalarına karar verilmesini, maddi manevi tazminat, ziynet eşyası ve nafakaya ilşkin taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporu ve dava dosyası....

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı kadının davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki velayet, tedbir/iştirak, tedbir/yoksulluk nafakaları ile TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat ve ziynet eşyası istemlerine ilişkindir....

(TMK m. 174) Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır kusurlu olmadığı, geçimsizliğe sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, davacı kadın lehine TMK'nın 174. maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminata ilişkin şartlarının oluştuğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı kadın lehine 7.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ve miktarının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminat boşanma hükmünün kesinleşmesi ile istenebilir hale gelir ve faiz talebi varsa, faizin de bu tarihten itibaren başlatılması gerekir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından çocukla kişisel ilişki, yoksulluk nafakası talebinin reddi, maddi ve manevi tazminat miktarı ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul...

    menfaat ile Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı azdır....

    Davacı- kadının talebine konu ziynet alacağı tutarı 15.000,00 TL olup, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı kadının temyiz dilekçesinin ziynet alacağı talebi yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. İlk derece mahkemesi tarafından, davacı kadın ve davalı erkeğin evlilik birliğini ortak hayatı devam ettirme noktasında gereken çabayı göstermedikleri, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, kadının TMK 174/1-2 m. düzenlenen maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu