Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına karar verilerek ziynet eşyalarının ( 1 adet takı seti(1 adet kolye 1 adet bileklik ve 1 adet küpeden oluşan), her biri 1.500,00 TL değerinde olan 3 adet bileziğin) iadesini, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 35.000,00TL maddi ve 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının aile birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davacının ziynet eşyası talebini kabul etmediklerini, müvekkilde davacının ziynet eşyalarının bulunmadığını, ziynet eşyalarının davacının kendisinde olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilerek 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ziynet alacağı ve mehir bedeli talebinin aynen iadesine, aksi takdirde toplam 46.308,48 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; tazminatlar ve iştirak nafakası miktarı ile ziynet eşyası ve mehir alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; kusur tespiti ile davacı lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat ile ziynet eşyası ve mehir yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi ve ziynet istemi ile lehine hükmolunan maddi tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar ile ziynet tespit talebi hakkında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı erkeğin ziynet eşyalarının yarısının kendisine ait olduğuna ilişkin tespit talebinin mahkemece usulden reddedildiğinin ve mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu...

    Mahkemece de bu kapsamda maddi tazminat,manevi tazminat ve nafakaya hükmedilmiştir. Boşanma davası içinde ileri sürülen bu istemler boşanmanın eki niteliğinde olduğundan; ayrıca harca tabi olmadığı gibi, istemlerin kabulü veya reddi halinde de vekalet ücretine hükmedilemez. Bu yön gözetilmeden, kabul edilen maddi tazminat,manevi tazminat ve nafaka için, davalı erkek aleyhine ayrı ayrı nispi harca hükmolunması doğru olmadığı gibi, hükmolunan maddi tazminat,manevi tazminat ve nafaka üzerinden davacı kadın yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı kadının ziynet isteminin reddine karar verilmesine rağmen ziynet istemine ilişkin yargılama giderlerinin davalı erkeğe yükletilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      gittiğinde ise davalının hastaneye müvekkilinin yanına gelmediğini, müvekkiline ait ziynet ve eşyaların davalıda olduğunu belirterek bu nedenlerle tarafların asıl dava yönünden şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, 500TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata, müvekkiline ait ziynet ve kişisel- çeyiz eşyalarının aynen iadesine iadesinin mümkün olmaması halinde faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      gittiğinde ise davalının hastaneye müvekkilinin yanına gelmediğini, müvekkiline ait ziynet ve eşyaların davalıda olduğunu belirterek bu nedenlerle tarafların asıl dava yönünden şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, 500TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata, müvekkiline ait ziynet ve kişisel- çeyiz eşyalarının aynen iadesine iadesinin mümkün olmaması halinde faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı erkeğin evin ve müşterek çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçları ile ilgilenmediği olgusunun gerek görgüye dayalı muteber tanık beyanları gerekse bizzat tarafların müşterek çocuğu olan tanık Sena'nın anlatımları ile sübut bulduğu anlaşılmıştır. ......

      Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı ve iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilininde boşanmak istediğini, davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına 25.000TL maddi 25.000TL manevi tazminatın davalı lehine hüküm altına alınmasını, ziynet alacak talebini kabul etmediklerini, söz konusu ziynetlerin düğünden sonra tarafların ortak rızası ile evlilik birliği içersinde harcandığını beyan etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ispat edilemediğinden reddine, tarafların TMK.nun 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, davacı lehine bağlanan aylık 400 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın için 5.000 TL maddi , 5.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ziynet alacağı davasının kabulü ile 30.000 TL ziynet alacağının davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir....

      Bu nedenle davacı kadının tazminatlara yönelik faiz talebi hakkındaki ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, maddi manevi tazminatlara faiz uygulanmamasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2/c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir) Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı, reddedilen ziynet ve eşya alacağı üzerinde vekalet ücretine hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli kararda davalı-karşı davacı kadının adının yazılmamasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı- karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-karşı davacı kadının talep ettiği ziynetlerin toplam değeri 30.000 TL olup kadın tarafından bu bedel üzerinden nispi...

          UYAP Entegrasyonu