Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasfiye memurunun azli, ortaklar ile tasfiye memuru arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin olmadığından tasfiye memurunun azli talebine ilişkin bulunan davada verilen kararın temyizi kabil bulunup, bu talebe ilişkin temyiz isteminin reddi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilerek, tasfiye memurunun azli talebine yönelik davada verilen kararın temyiz incelemesine geçilmiştir. 3- Tasfiye memurunun azli talebine yönelik davada verilen kararın temyiz incelemesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    II.CEVAP: Davalı belediye vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirket nezdinde İşe Alım Yöneticisi olarak 04/02/2011- 04/04/2019 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş akdinin 4857 sayılı Kanunun 25/II-e ve 25/II-ı maddeleri uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacı tarafın görevini kötüye kullanarak diğer şirket çalışanları üzerinden haksız kazanç elde ettiğini, müvekkili şirkette işe yeni başlayan tüm personellerin anlaşmalı olunun Murat OSGK Özel Sağlık Eğitim Danış. Gıda İnş. Tem. Taş. San ve Tic. Ltd. Şti nezdinde sağlık testinden geçtiklerini, işe yeni başlayacak tüm personellere zorunlu olarak işitme ve göz testlerinden geçip, akciğer röntgeni çekilerek ilgili sağlık tetkikatlarının yapıldığını, müvekkili şirket ile Murat OSGB Ltd....

    O halde TTK md. 630 (2) ye istinaden her bir ortak tarafından mahkemeden haklı sebeplerin varlığına istinaden müdürün azli talep edilebilir, Bununla birlikte limited şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını isteyen ortağın haklı nedenlerin varlığını ispat etmesi gerekir. Haklı sebeplerin neler olabileceği TTK md, 630 (3)'de örnekseme yoluyla sayılmıştır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/36 Esas KARAR NO : 2023/28 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 11/01/2023 KARAR TARİHİ : 13/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; kendisinin izni ve bilgisi olmadan adına sahte evrak ve belgeler düzenlendiğini, kendi adına .... Ltd. Şti.adlı şirket açıldığını ve şirketin .... tarafından kurulduğunu bu şirketin kapatılmasını talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava dışı .... Ltd. Şti.'nin haklı sebeplerle feshi istemine ilişkindir. Somut olayda davacı tarafın davalı olarak ... 'i gösterdiği, fesih ve tasfiye davalarında husumetin yalnızca şirkete karşı açılabileceğinden açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. G.D....

        Ltd....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Bahçe Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 30.03.2017 gün ve 2015/217 - 2017/43 sayılı kararı onayan Daire'nin 13.03.2019 gün ve 2017/4871 - 2019/2103 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin Bir Su Gıda Ltd. Şti.'nin %50 ortağı, Bir Su Gıda Ltd. Şti.'nin de Ece Su Pazarlama Ltd. Şti.'nin %50 ortağı olup, Bir Su Gıda Ltd. Şti.'yi temsilen Ece Su Pazarlama Ltd. Şti.'...

            'in şirket müdürü olmasının kanuna ve usule uygun olduğunu, davacının bu isteğinin reddinin gerektiğini, rekabet yasağının şirket müdürü tarafından ihlalinin söz konusu olmadığını ,şirket müdürünün bağlılığını ihlal eden bir eylemi olmadığını, şirket müdürü ... ... 'den konu ile ilgili alınan bilgiye göre ... ... , ... ... ve ... ... ... ortaklığı ile ... ... .... ... Turizm İnşaat Nakliye San ve Tic Ltd Şti.'nin kurulduğunun doğru olduğunu ancak bu şirketin kurulması nedeniyle rekabet yasağının ihlal edildiği iddiasının doğru olmadığını, şirketin hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan ve kesinlikle aktif hale getirilmemiş bir şirket olduğunu , şirketin vergi kaydı dahi bulunmadığını, davacı tarafından ileri sürülen iddialardan birinin de şirketin ... ile ilgili sözleşmesinin bitimine yakın bir zamanda şirket müdürünün ... 'un bayiliğini yapmak üzere ... ......

              Ltd. Şti.ne ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının bedeli paylaşıma konu araç üzerine ihtiyati haciz kararı alarak bunu trafik siciline yazdırdığını ancak borçlunun itirazı üzerine yargılama sonuna kadar ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini ve bu sırada araç üzerine kesin haciz koydurduklarını, davalının alacağının muvazaaya dayandığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline ve davalıya ayrılan payın kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... San. Tic. AŞ. vekili davacı yanın takibinin kötüniyetli olduğunu, davacı ile borçlu şirket yöneticisinin kardeş olduklarını, öte yandan bedeli paylaşıma konu araç üzerine koydukları haczin önceki tarihi taşıdığını ve itirazın takibi durdurmayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... San. Tic....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin dış kaynak yolu ile çağrı merkezi hizmetleri, teknik destek ve süreç yönetimi gibi hizmetler sunan bir firma olduğunu, davalı şirketin İstanbul ve Antalya'daki ofislerinden ve Türkiye'nin önemli şehirlerinde sunduğu evden çalışma imkanı ile birlikte birçok çok uluslu teknoloji firmasına çağrı merkezi hizmeti verdiğini, müşterilerine 20 farklı dilde hizmet veren şirketin 1400'ün üzerinde genç ve eğitimli kişiye istihdam olanağı sunduğunu, davalı şirket nezdinde 13.10.2014 tarihinden iş akdinin davalı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiği 28.12.2018 tarihine kadar çalışan davacının raporlamacı olarak görev yaptığını, fesih bildiriminde açıkça davacının haber vermeksizin, işverenden izin almaksızın ve mazeret bildirmeksizin 20.12.2018- 21.12.2018 tarihlerinde iş yerine gelmediği ve görevini ifa etmediğinin tespit edildiğini, dolayısıyla davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II g bendi uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız...

                Services CIS isimli şirketle iş sözleşmesi imzaladığı, bu şirket tarafından davacıya yaptığı iş karşılığı ücret ödemesinde bulunulduğu, davalı .........ve Danışmanlık Ltd. Şirketi ile bu şirket arasında bir bağ bulunmadığı, yalnızca davalı şirketin eski unvanının ....... Services İnsan Kaynakları ve Danışmanlık Ltd. Şti olduğu ancak bu unvanın 2009 yılında değiştiği ve yine aynı yıl şirket hissedarı ....... Properties Inc’in hisselerini devrettiği, bu nedenle davalı .........ve Danışmanlık Ltd. Şti’ye husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından bu davalı yönünden husumetten red kararı isabetlidir. Ancak aynı gün temyiz incelemesi yapılan aynı nitelikteki seri dosyalarla birlikte değerlendirildiğinde ......... Reklamcılık Hizmetleri Ltd....

                  UYAP Entegrasyonu