in aynı alanda faaliyet gösteren başka bir şirket kurduğu, davacının eşi ... tarafından da benzer konuda faaliyet gösteren bir başka şirket kurduğu, her iki ortağında şirketi devam ettirme iradesinin olmadığı, şirket hesaplarından davacının oğluna zaman zaman havaleler yapıldığı, ortaklar arasında güven ilişkisinin sona erdiği, fesih yerine davacının ortaklıktan çıkarılması yada başka bir çözüm yolunun ortaklar yada ülke ekonomisi açısından her hangi bir fayda sağlamayacağı, TTK'nın 636.md. gereğince fesih için haklı sebeplerin bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı .... Ltd. Şti' nin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye memuru olarak Av. ...'...
Davacı borçlu şirket vekilince icra takip dosyasına 13/07/2021 tarihli dilekçesiyle takip borçlusu Avan Yapı İnş. Ltd. Şti'nin vekili olmadıklarını, satış ilanının kendilerine tebliğ edildiğini, icra dosyasında herhangi bir vekaletnamenin de bulunmadığını bu nedenle taraflarına yapılan tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunu, Uyap kaydındaki vekilliğinin silinerek borçlu Avan Yapı İnş. Ltd. Şti'ye yeniden tebligat yapılmasını talep etmiş ise de, icra takip dosyasında davacı borçlu Avan Yapı İnş. Ltd. Şti vekilinin Sivas İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/175 Esas 2017/374 Karar sayılı ihalenin feshi ilamında davacı vekili olduğu, icra takip dosyasında 13/07/2021 tarihli vekillikten çekilmeye ilişkin talep dilekçesinin davacı borçlu Avan Yapı İnş. Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/255 Esasında şirketin fesih ve tasfiyesi ile davalının müdürlükten azli için açılan davanın görülmekte olduğunu, davalının şirketin ticari defterlerini ihtarnameye rağmen ibraz etmediğini, davalının müdürlük görevini kötüye kullandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000,00 TL'nin haksız eylem tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak Mebak Mak. Elk. Bakım Onarım İnş. Ltd. Şti.'ne verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca dava dışı Mebak Mak. Ltd. Şti.'nin davacı ve davalı olmak üzere iki ortaklı ve her iki ortağın da münferit ve müşterek olarak şirketi temsil ve ilzama yetkili şirket olduğu, davalının ayrıca Mebak Çit Sis. ... Ltd. Şti.'nin tek ortağı olduğu, ortaklığın kuruluş aşamasında evli olan tarafların 2013 yılında boşandıkları, dava dışı Mebak Makine ... Ltd. Şti. ve Mebak Çit Sis. ......
Ltd. Şti.'i ile bağlantısı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi amacıyla her iki şirketin ticaret sicil kayıtlarının getirildiği, ...İnşaat Taah. Pet. ve Orm. Ür. Tur. San. şirketinin kurucularının ... Medet, Melek Medet, ..., ... ve ... olarak görüldüğü, ... ...İnş. Ltd. Şti.'nin kurucularının ... ...ve Kürşat Küçük olduğu, Kürşat Küçük'ün hissesini ... Medet'e devrettiği, ... Medet'in ... Medet'in oğlu olduğu hususları dolayısıyla her iki şirket arasında bağlantı bulunduğu, mahkemenin emsal dosyası olan 2020/136 E. sayılı dosyası arasına getirilen soruşturma ve ceza dosyalarının değerlendirilmesi sonucunda, davalı ...İnşaat Taah. Pet. ve Orm. Ür. Tur. San. Şirket yöneticisinin ... ...olduğu, dava dışı ... ...İnş. Ltd. Şti.'nin yöneticisinin ... ...olduğu, dava konusu arsa ile ilgili sözleşme görüşmelerini dava dışı ... ...ve ... Medet'in birlikte yaptığı, ...'un inşaat devir sözleşmesini dava dışı ... ...İnş. Ltd....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 08.12.2021 NUMARASI: 2019/156 DAVA: Şirket Müdürünün Azli Taraflar arasındaki Şirket müdürünün azli davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından mahkeme dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile davalı şirket müdürünün kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, davalının şirket menfaatini hiçe sayan ve kendi şahsi menfaatlerini gözeten fiillerinin kanuni özen ve sadakat borcunu açık ve ağır ihlal niteliğinde olduğunu, Bakırköy ......
Davacı vekili davalı şirket ortakları arasında anlaşmazlıklar olduğunu, şirket müdürü tarafından uzun süredir şirket hakkında müvekkiline bilgi verilmediğini, kar payı ödemesinin yapılmadığını, şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu ve şirket adına olan taşınmazların satıldığını iddia ederek şirkete yönetim kayyumu atanmasını talep etmiş ise de; HMK'nın 389 ve 390/3.maddesi gereğince davacı, davanın esası yönünden kendi haklılığını ve davalı şirketin gerekli organlardan yoksun kaldığına ilişkin yaklaşık olarak ispata yönelik delil sunulmadığı..." gerekçesiyle davacı vekilinin davalı şirkete kayyum atanması talebinin reddine karar verilmiştir....
Ltd. Şti'ye ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ...'ın dava dışı Koza Gıda San. Tic. ve Tur. Ltd. Şti.'nin müdürü ve münferiten şirketi temsile ve ilzama yetkili olduğu dönemde şirkete ait konfeksiyon mağazasını kendisine devrettiğini ve fatura bedellerini ödemediğini, davalı ...'nün de şirketin müdürü ve münferiten şirketi temsile ve ilzama yetkili olduğu dönemde şirkete ait ayakkabı mağazasını diğer davalılar Mukaddes ve Sait'e devrettiğini ve fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek oluşan zarar karşılığı tazminatın ortağı olduğu şirkete ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece, 25.03.2014 tarihli ilk kararda, dava açıldıktan sonra davacının davalı hakkındaki davadan feragat etmesinin müteselsil borçlu olan davalı ...'...
Kuşkusuz pay sahipleri, haklı sebeplerin varlığına dayanarak gerek mahkemece tayin olunan gerekse şirket tarafından atanan tasfiye memurlarının azli için haklı sebep veya sebeplerin varlığı halinde TTK'nın 537/2. Maddesi gereğince dava açabilirler. Eldeki davada, davacı ve dava dışı ... tasfiye halinde bulunan ...Ltd. Şti'nin eşit hisseli iki ortağıdır. Öte yandan tasfiye memurunun azli davasının ise tasfiye memuruna karşı açılması gerekli ve yeterli olup ayrıca tasfiye halinde bulunan şirkete de husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. O halde davacı tarafından tasfiye memurunun azli istemiyle açılan işbu davada davalı şirkete husumet yöneltilmesi doğru olmadığından davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek HMK'nın 355. Maddesi gereği bu yönden kabulü ile davalı tasfiye halindeki ... ..Ltt. Şti'nin pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Somut olayda; davacı ortağın Tasfiye Halinde ......
Ltd. şirketinde müdürlük görevi devam ederken ve şirketin tüm yasal defterleri mevcut iken şirket ortağı davalı tarafından yasalara ve hukuka aykırı bir şekilde ikinci bir karar defteri tasdik ettirilerek ...'in müdür olarak seçildiğini ve kendisinin müdürlük görevinin iptal edildiğini ileri sürerek ...'in müdürlük yetkisinin ve tüm işlemlerinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin söz konusu şirketin müdürlüğünü ifa etmesine bir engel olmadığını, sermaye çoğunluğunun verdiği oy ile müdür seçildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ticari şirket yöneticisinin seçimine ilişkin kararın iptali istemiyle açtığı davadan feragat ettiği, davacının feragat beyanının kanunun aradığı geçerlilik şartlarını taşıdığı gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, kanunî gerektirici sebeplerde ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davalının 10.02.2015 tarihli fesih bildirimine göre fesih sebebi, davacının 02.02.2015 tarihinde sözleşme gereği yapması gereken işi yöneticisinin uyarısına rağmen yapmayarak işvereni zarara uğratması olarak belirtilmesine ancak davalının fesih nedenini somut olarak kanıtlayamadığının anlaşılmasına göre davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 08.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....